Tekstil ve hazır giyim sektörüne ana pazarda Hindistan tehdidi

Hindistan ile AB arasında geçen yıl başlayan STA görüşmelerinde mutabakatın sağlanması, tekstil ve hazır giyim sektörlerini tehdit ediyor. Sektör temsilcileri, yüzde 40’a yakın fiyat avantajına sıfır verginin de eklenmesi ile Hindistan’ın bölgede büyük avantaj elde edeceğini dile getiriyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tekstil ve hazır giyim sektörüne ana pazarda Hindistan tehdidi

Yener KARADENİZ / İSTANBUL

Hindistan ile AB arasında 8 yıl aranın ardından geçen yıl başlayan Serbest Ticaret Anlaşması’nda (STA) mutabakat geçtiğimiz günlerde sağlandı. Tarafl arın ilgili organlarının imzasına kalan STA’nın önümüzdeki yıl imzalanarak yürürlüğe girmesi bekleniyor. Söz konusu anlaşmanın yürürlüğe girmesi, Hindistan’ın AB’ye sıfır gümrük vergisi ile mal satması anlamına geliyor. Hem tekstil hem de hazır giyim sektöründe maliyetlerin Hindistan’dan çok daha yüksek olduğunu ve aradaki fiyat farkının yüzde 40’lara kadar ulaştığını dile getiren sektör temsilcileri, yürürlüğe girecek STA’nın AB’de her iki sektörde de başlayan kan kaybını artırmasından endişe ediyor. İş insanları, konuyu haksız rekabete yol açacağı endişesi ile Dünya Ticaret Örgütü’ne götürülebileceğini dile getiriyor.

İki sektörden 190 milyar Euro’luk ithalat

Küresel tekstil ve hammaddeleri ihracatı 2022’de 380 milyar dolar seviyelerinde iken hazır giyim ihracatı ise 600 milyar dolara yaklaştı. Her iki sektörde de küresel anlamda bu yıl yüzde 5-6 oranında daralma beklenirken söz konusu daralmanın AB’de çok daha yüksek seviyede gerçekleşmesi bekleniyor. 2022’de AB’nin hazır giyim ve konfeksiyon ithalatı 112 milyar Euro iken tekstil ve hammaddeleri ithalatı da 78,2 milyar Euro olarak gerçekleşti. Bu yıl ise bölgenin tekstil ve hazır giyim ithalatı yüzde 10’dan fazla geriledi. 2022 itibari ile 113 milyar Euro olan AB hazır giyim ve konfeksiyon ithalatında Türkiye 13 milyar Euro’luk değer ve yüzde 11,5 pay ile Çin ve Bangladeş’in ardından bölgenin en büyük 3. tedarikçisi olurken tekstil ve hammaddelerinde ise Türkiye Çin’in ardından 5,7 milyar Euro değer ve yüzde 15,2 pay ile bölgenin en büyük 2. tedarikçisi konumunu korudu.

Hindistan payını hızla artırıyor Her ne kadar Hindistan her iki sektörde de Türkiye’nin gerisinde kalsa da oluşan fiyat farklı ve sıfır vergi ile bölgeye ürün satacak olması, önümüzdeki dönem için Türkiye adına büyük bir tehlikeyi işaret ediyor. 2022 rakamlarına göre Hindistan 2022’de gerçekleştirdiği 6 milyar Euro değer ile bölgenin en büyük 5. Hazır giyim tedarikçisi konumunda yer alırken, tekstil ve hammaddeleri ihracatında ise 2,8 milyar Euro değer ile 4. tedarikçi konumunda yer alıyor.

Son iki yıldır hem tekstilde hem de konfeksiyonda gerileme var

Üstelik ülkenin bölge ihracatından aldığı pay da hali hazırda uygulanan vergiye rağmen fiyat avantajının da etkisiyle hızla yükseliyor. 2021’de Hindistan AB tekstil ve hammaddeleri ihracatından yüzde 3,6 pay alırken söz konusu oran 2021’de 7,1’e 2022’de ise yüzde 7,5’e çıktı. Bu yılın Ocak-Mayıs döneminde ise bu oran yüzde 8,7’ye yükseldi. Hazır giyimde ise Hindistan’ın bölge ihracatından aldığı pay 2020’de 3,8 iken bu oran geçen yıl 5,3’e, bu yıl nisan ayında ise yüzde 6,5’e çıktı. Geride kalan dönemde Türkiye’nin bölge hazır giyim ithalatından aldığı pay yüzde 12,4’ten 12,1’e gerilerken, tekstil ve hammaddeleri ithalatından aldığı pay da yüzde 15,4’ten 2022 itibari ile 15,2’ye geriledi.

DTÖ için bir hazırlık yapılabilir

Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, Hindistan’ın düşük maliyet avantajının etkisi ile son dönemde dünyada birçok sektör ihracatından aldığı payı artırdığını söyledi. Öksüz, “Hindistan’ın düşük maliyetler ile Avrupa pazarından daha fazla pay alacağı kesin. Bu da bizden gidecektir. Biz burada politikamızı dikkatli belirlemeliyiz. Hindistan’da maliyetler dünya ortalamasının çok çok altında. Ucuz işgücü ve ucuz enerji avantajını kullanıyor. Özellikle de pamuklu tekstil sanayinde çok kuvvetli. Çünkü güçlü bir pamuk yetiştiricisi. Hammaddeden de son ürüne doğru zinciri tamamlamış durumda.

Öyle olunca bizim aleyhimize bir durum teşkil edecek” ifadelerini kullandı. Bu tarz haksız rekabet oluşturabilecek konular kimi ülkelerce Dünya Ticaret Örgütü’ne götürülebiliyor. Öksüz, böyle bir hazırlık yapılıp yapılmadığı konusunda ise henüz bir çalışma olmadığını ama uygulamanın haksız rekabet yaratıp yaratmayacağı konusunda bir hazırlık yapılabileceğini dile getirdi.

Hacimsel rekabet avantajı Hindistan'da

Öksüz, “AB artık neyi nereden daha ucuza tedarik edebiliriz konusunda yoğunlaşmış. Hatta bu konuda en fazla hassas olduğu dönem. Biz belki daha katma değerli ürün üretiyoruz ama hacim olarak bizden daha büyük bir ülke” diye konuştu.

Etkisi çok yıkıcı olur

TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektörü Meclisi Başkanı Şeref Fayat, Batı’nın Çin’e alternatif olarak Hindistan’ı öne çıkarma çalışmasının bir sonucu da sayılabilecek gelişmeden Türkiye’nin de büyük bir zarar göreceğini dile getirdi. Fayat, “Birçok ülke ile zaman zaman rekabete giriyoruz. Geçmiş yıllarda Bangladeş ile böyle bir rekabetimiz olmuştu. Şimdi Hindistan ile bu süreçteyiz. Bu STA bu süreci daha da hızlandıracak. Türk hazır giyim sektörüne bir darbeyi de bunun vuracağını net bir şekilde söyleyebilirim. Zaten ek vergiler, maliyet tutturamama, döviz üzerindeki baskı, fi nansman konusunda yaşanan sıkıntılar ve enfl asyonist baskı gibi birçok sorunun üzerine bir de bu eklenince etkisinin çok kötü olacağını söylemek isterim. Bizim korktuğumuz diğer gelişmelerin tuzu biberi olacaktır Hindistan ile imzalanacak STA. Ama gelişmeleri bekleyip görmek lazım. Hangi ürün gruplarından hangi oranda nasıl bir uygulama olacak. Ama sıfır vergi ile AB’ye ürün satabilmesinin kısa, orta ve uzun vadede etkisi çok yıkıcı olur. Detayları bekleyip görmek lazım” şeklinde konuştu. Haksız rekabette Türkiye’nin geçmiş örneklere bakıldığında müdahalesinin hep geç olduğunu dile getiren Fayat, “Çinlilerin Mısır’da fabrika kurup kendi hammaddeleri ile ürün satıp AB’ye satmasında da geç hareket ettik. Bu nedenle şu an Mısır’ın Çin gibi olması konusunda bir tehdit var. Şu an hala gelip gidiyorlar, Taylandlılar yatırım yapmaya başladı. Bu riski bile bertaraf edemememiz en büyük açmazımız” ifadelerini kullandı