Tunç Şatıroğlu: Belgeyle kanıtlama bir nevi sermaye kontrolü

Stratejist Tunç Şatıroğlu, bankaların döviz tranferi için belgelendirme zorunluluğu istemesini, “bir tür sermaye kontrolü” olarak niteledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Burcu Göksüzoğlu - FİNANS SOHBETLERİ

Stratejist Tunç Şatıroğlu, ihracatçıların dolar kuru baskısı, kredi paketleri nedeniyle birkaç ay baz etkisiyle gerilese de tekrar bir yükselişe girebileceğini belirterek döviz gönderiminde tevsik zorunluluğunun da bir nevi sermaye kontrolü olduğunu ve rezervlerin söyledi.

* Enflasyonda düşüşün nedeni baz etkisi mi?

Şimdi hangi enflasyon sorusunu sormak lazım. Yani TÜİK’in açıkladığı enflasyon mu, İstanbul Ticaret Odası’nın açıkladığı ücretliler geçinme endeksi mi, yoksa ENAG’ın açıkladığı enflasyon mu? Hangisine göre bakacağız. Üçüne göre de baksak aslında bir baz etkisiyle bir düşüş olduğunu net olarak görüyoruz. Ancak TÜİK’e baktığımızda aralıkta yüzde 1,18 artmış. 1,18 demek, bazı şeylerin fiyatı hiç artmadı aslında demek değil mi? İTO’nunki geçinme endeksiymiş. Niye geçinmek dediğiniz zaman yüzde 90’lardayız ama enflasyon dediğimiz zaman 64’teyiz? Peki ENAG niye bunlardan daha fazla açıklıyor? Burada TÜİK’in bir sorunu var. Bu verileri ben şöyle topladım, böyle aldığım veriler bunlar, toplama metodoloji bu, kaynaklarım bunlar açık açık göstermesi lazım. İkincisi diyelim ki biz ENAG’ı baz aldık. O zaman bu durumda baya yüksek bir engel var aşmamız gereken enflasyon açısından. Hatta ben kendi takipçilerimle anketler yapıyorum. Bana diyorlar ki, bizim yaşadığımız enflasyon ENAG’ın dediği gibi falan değil. Onlar da TÜİK’in oranlarını kullanıyorlar oysa biz çok daha fazla ezildiğimizi hissediyoruz diyorlar. Doğrudur, herkesi de aynı şekilde etkilemez.

* 2023’te enflasyonda düşecek mi? Yoksa en büyük problem olmaya devam edecek mi?

Enflasyon baz etkisiyle bir miktar daha gerileyebilir lakin dolar bu ay ya da önümüzdeki ay artmaya başlayacak. Bir kısım ihracatçıların dövizlerini farklı kurdan bozmak istediklerine dair haberler var. Yani vatandaş neyse kur ondan bozacak, ama ihracatçı maliyetim arttı deyip bir kısım bozacağı kuru çok daha yüksek bir kurdan bozacak. Bunu da Merkez Bankası yüksek kurdan alacak. Bunu istiyorlar. Şimdi bu zaten ekonomi yönetimi üzerinde bir baskı yaratıyor demektir. Öyle veya böyle bu kurda barajın kapaklarını biraz açacak, açtığı zaman kapayabilecek mi tekrardan yoksa dolar gidiyor diye millet hücum mu edecek o bir muamma. Diyelim ki kapamayı başardı. Onların istediği kur 21’di, 22’ydi neyse oraya getirdi. Orada durdurdu falan bu bir kere zaten otomatik enflasyona yansıyacak. Bir kere kredi musluklarını da açıyor. Şimdi bir de konut paketi açıklanacak. Onlar da enflasyonu tabii ki artıracak. Yani enflasyon biraz aşağıya gelir gibi olacak ondan sonra tekrar bir yükselişe girebilir, gidişat iyi değil çünkü.

* Döviz gönderimine yönelik gelen belgelendirmeyi nasıl yorumluyorsunuz?

Bir de tevsik işi çıktı. Bu tevsik işi şu demek sen bir yere para göndereceksen, canım istiyor diye gönderiyorum, döviz gönderiyorum diye bir şey yok. Canın istediği için gönderemezsin bir ödeme yapman gerekiyor. Ödeme yapıyorsan karşılığında bir fatura varsa, bir şey varsa onunla belgelendirebiliyorsan gönderebiliyorsun. Bu bir çeşit sermaye kontrolü. Bu aslında rezervlerin sanıldığı kadar iyi olmadığını gösteriyor. Merkez Bankası rezervleri iyiye gitmiş olabilir ama bir yerlerde kapanması gereken çok büyük açıklar var demek ki. Türkiye rezervi, yani ekonomi yönetiminin ihtiyacı olan rezerv demek ki iyi değil. Bu da hiç beklemediğimiz bir zamanda döviz kurunda bir sıçrama getirebilir.

* Merkez Bankası’nın yılın son günü açıkladığı makroihtiyati tedbirlerin etkisi ne olur?

Makroihtiyati tedbirler denilen şeyler aslında durumun vehametini gösteriyor. Demek ki döviz ihtiyacı bizim düşündüğümüzden çok çok daha fazla. Yani çünkü böyle rezervler artıyor. Ama öyle artış varsa ne diye tevsik diye bir şey icat ediyorsun? Tabii bunlar açıklandıkça o zaman insanlar da şöyle düşünmeye başlayacak, demek ki iyi değil vaziyet. O zaman şöyle olacak. Zaten biliyoruz iyi değil vaziyet ama dolar kuru gene de bir şekilde tutuluyor. Peki neden? Çünkü KKM’den, döviz mevduatlarından paralar bozuluyor borsaya geliyor. Oraya bir akış var. Oraya akış sürdüğü sürece ihtiyati tedbirlerle doları tutabileceğini düşünüyor belki ekonomi yönetimi. Ama orası kritik, o akış nereye kadar sürecek? Bu işin sonuna gelindiği zaman ne olacak, borsaya artık para gelmiyor olacak. İşte o zaman o para nereye gideceğim diye soracak.

Son gelen yatırımcının düşüşe tahammülü yok

* Borsada trend ne zaman bozulacak?

Borsada 6 bin 644 hedefim var. Fakat artık oralara geldiğimizde önemli psikolojik seviyelere gelmiş olacağız. O seviyelerin üzerine çıkması için Türkiye’de işlerin artık iyiye gidiyor olması lazım. Türkiye’nin kredi notlarının en azından görünümde pozitife dönmesi lazım. Türkiye’ye büyük fonların gelmeye başlaması lazım. Borsada bu fiyatlardan bakıldığında artık yabancı için çok ucuz değil. O zaman yabancı yatırımcı gelmeden de yerlilerle borsa bir yere kadar gidebilir. Para girişi sürüyor ama para girişi bir taraftan da büyük darbe yiyerek sürüyor. Her hafta bir tane iki tane halk arz yapılıyor. Paralar halka arz hisselerine geliyor. Borsayı yani endeksi götürecek olan BIST 100 hisselerine daha az geliyor. Halk arzlar BIST 100’ü besleyecek olan parayı da çekiyorlar. O yüzden borsa o 6 bin 644 dediğim seviyelere geldikten sonra artık çok riskli yukarıya gitme ihtimali daha azalmış oluyor. Artı bir de siyasi gerilimler borsa üzerinde doğrudan etkili oluyor. Son zamanlarda gelen yatırımcılar bireysel yatırımcı. Beklemeye tahammülü olmayan, şirketin değeri nedir diye hiç bakmayan, tamamen daha da artacak beklentisiyle gelen bu kişilere spekülatör diyoruz. Sadece fiyatların artacağı beklentisiyle yatırım yapıyor. Bunlar bir günlük, iki günlük düşüşte dururlar ama bir hafta düşüş olursa bu adamların hepsi toz şeker gibi dağılır, satışa geçerler. O zaman da borsa böyle çok kazandırmaz.

BU YIL ALIP SATMA SENESİ OLACAK

* Hangi yatırım enstrümanı öne çıkacak?

Bu yıl biraz daha borsada potansiyel var ama bu ay yavaş yavaş altına hatta gümüşe geçilebilir. Gümüşü daha çok beğeniyorum. Altın bir yere kadar. Gümüş çünkü yükselişlerde iki katı artıyor. Platin ilginç olabilir. Platin de belli bir dirençleri geçmiş durumda. Altın gümüş riski almayanlar Euro alabilirler, sterlin alabilirler onlar gayet yükselecek gibi görünüyor. Çünkü Euro/dolar paritesinde bir düşüş trendi vardı o da bitti. Artık yükseliş trendine girdiğini düşünüyorum. Euro’da dolara göre yüzde 3-5 daha fazla bir getiri olacak. Dolar endeksi uzun vadeli bir düşüş trendine girdi. Ben dolar değil Euro veya sterlin öneriyorum. Bu şekilde borsaya bir alternatif olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki süreçte Amerikan hisselerine yatırım yapan fonlar da iyi getiride bulunabilirler çünkü Amerikan hisseleri de oldukça düşmüş durumdalar. Fed faiz artırımlarına martta son verecek öyle gözüküyor. Dolayısıyla yurt dışı borsalar 2023’te pozitif getiri sağlayacaklardır. Geçen sene ki gibi ben ucuz kalmış hisseleri alayım, bekleyeyim, ondan sonra da enflasyonu yeneyim diye bir olay yok. Ben alın oturun diyordum. Bu sene alıp oturma senesi değil, bu sene alıp satma senesi olacak. Belki borsayla başlayacağız sonra altına gümüşe geçeceğiz ondan sonra belki Amerikan borsasına daha çok geçeceğiz belki hiç geçmeyeceğiz.

 

Bu konularda ilginizi çekebilir