Prof. Dr. Evren Bolgün, KKM’de dövizden dönüşmesi gereken miktarı açıkladı!

Nasıl Bir Ekonomi TV’de, Ekonomi Masası’na katılan Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Bolgün, KKM’nin kuru baskılamada kısa süreli etkisi olduğunu ve Türkiye’nin riskinin azalmadığını ifade etti. Bolgün, KKM’de dövizden dönüşmesi gereken 74 milyar dolar olduğunun altını çizdi.  

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Prof. Dr. Evren Bolgün, KKM’de dövizden dönüşmesi gereken miktarı açıkladı!

İLHAN DUMAN 

Ekonomi Masası’na bugün İnfo Yatırım Stratejisti Çağlar Toros ve Beykoz Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Evren Bolgün konuk oldu. EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, gazeteci Barış Esen ve Berfin Çipa’nın sorularını yanıtlayan uzmanlar, IMF ve Dünya Bankası toplantısından çıkabilecek sonuçları ve ekonomiye yönelik değerlendirmelerini aktardı.  Çağlar Toros, ekonomi yönetiminin OVP’yi ve izleyecekleri yol haritasını iyi anlatmaları halinde yabancı yatırımcıların Türkiye’ye güveninin artacağını belirtti. Prof. Dr. Evren Bolgün de “Yabancı yatırımcının gelmesi önemli. Ama bundan daha önemlisi yerli yatırımcının da ekonomiye güvenmesi gerekiyor. KKM’de dövizden dönüşmesi gereken 74 milyar dolar var. Önümüzdeki aylardan itibaren bunun dönüşümünün başlaması gerekiyor ki kur tarafındaki baskı şiddetlenmesin” dedi. 

İNFO YATIRIM STRATEJİSTİ ÇAĞLAR TOROS: 

IMF ve Dünya Bankası toplantıları, yabancı  yatırımcıyı çekmek için fırsat olabilir 

Borsada dünkü geri çekiliş benim için sürpriz olmadı. Jeopolitik gerginliklerin etkisi Borsa İstanbul BIST 100 endeksi tarafına da fazlasıyla sirayet etmiş durumda. Diğer taraftan endeks zaten bayram tatili öncesinde 9.800’lere kadar çıkmış ve TL bazlı rekorlarını kırmıştı. Kâr realizasyonlarının da etkisi sonrasında Borsa İstanbul tarafında dün bir geri çekilme vardı. Ama ana etmen dediğim gibi burada jeopolitik gerginliklerin etkisi. İran ve İsrail arasındaki çatışmanın etkileri açıkçası piyasalar açısından sürpriz oldu ve risk iştahında fazlasıyla bir düşüşe sebebiyet verdi.

Borsa İstanbul, birkaç günde  kendi dinamiklerine döner 

Daha öncesinde de Rusya-Ukrayna, İsrail-Filistin arasındaki gerginlikte olduğu gibi savaşın etkileri burada risk iştahını düşürücü en önemli unsurlar arasında yer alıyor. Dün bankacılık tarafı tepki gösterdi bu duruma. Bankacılık tarafı bayram tatili öncesinde de yukarı yönlü hareketini sürdürürken, jeopolitik gerginliklerin had safhaya çıktığı bu dönemde Borsa İstanbul BİST 100 endeksinden fazlasıyla pozitif ayrıştı. Diğer taraftan savunma sanayi payları da jeopolitik gerginliklerin artarak devam ettiği bir ortamda pozitif ayrışmış durumdaydı. Tamamen konjonktüre göre hareket eden bir BİST 100 endeksi var. Fakat orta vadede yukarı yönlü trendin devam etmesini bekliyorum. Bu denli kısa vadeli fiyatlamaları geçmiş dönemlerde de görmüştük. Borsa istanbul tarafı birkaç gün içerisinde kendi içinde dinamiklerine göre hareket edecektir.  

Öte yandan ekonomi yönetiminin 22 Nisan'a kadar yoğun görüşmeleri olacak. IMF ve Dünya Bankası’nın bahar toplantılarına katılacaklar. Bundan sonra da yatırımcı görüşmeleri olacağı beyan ediliyor. Tabii ki bu görüşmeler, kredi derecelendirme kuruluşları açısından önem teşkil edecek. Bizim Orta Vadeli Program’ın (OVP) sunulması açısından da önem teşkil edecek. Ama en önemlisi yabancı yatırımcıyı bu tarafa doğru çekme olasılığı. Çünkü bayram tatili öncesinde yabancı takas oranının da yukarı yönlü gitmesi ve birkaç hafta öncesinde de bizim sürpriz sayılabilecek olan Fitch'in notumuzu yukarı yönlü revize etmesi yabancı yatırımcı açısından önemli olacak. O yüzden buradaki görüşmeler fazlasıyla önemli. Buradan gelebilecek en ufak bir cümle bile hem ekonomi açısından hem de Borsa İstanbul açısından olumlu yönde etkileyebilir. OVP’nin ardından Bakan Mehmet Şimşek'in yaptığı açıklamalarda benim en dikkate aldığım nokta, “Görüşülmedik ülke görüşülmedik, yabancı yatırımcı kalmayacak” cümlesiydi. Bu konjonktürde gidilmesi aslında olumlu sinyalleri bize veriyor. O yüzden yabancı yatırımcılara OVP’nin sunulması, Türkiye'nin gelebileceği yerlerin iyi açıklanabilmesi, yabancı yatırımcının da Türkiye'ye olan güvenini fazlasıyla artırabilir.   

BEYKOZ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRETIM ÜYESI PROF. DR. EVREN BOLGÜN: 

Enflasyonda 2025 hedefi için  adımlar şimdiden atılmalı 

KKM’nin devreye alındığı 2021’in sonundan itibaren geldiğimiz noktaya kadar Türkiye'nin riski azalmadı 2023 Mayıs ayına kadar olan dönemde ülke riskinin CDS’lerde 700 seviyesinin üstüne çıktığını gördük. Kuru baskılamak açısında kısa vadede bir etkisi oldu. Aralık 2021’de dolar-TL 18,40’a kadar çıkmıştı ama KKM ile birlikte çok kısa bir sürede 11 TL’ye kadar geriledi. Ama tekrar yükselerek 2022’de tüm yılı 18 ile kapattığını gördük. Bugün ise 33 TL’ye yaklaşan dolar-TL var. TL’nin de bu yıl enfaasyona göre yaklaşık yüzde 5,5 dolayında değerlenmesi var. Bir süredir kamu tarafında kuru baskılama çabası vardı. Devlet Merkez Bankası’na 815 milyar TL’lik yükü pas etmiş durumda. Ama bu daha 1. perde. Dövizden dönüşüm tarafında da 74 milyar dolar civarında KKM var. Bunun TL’ye dönme durumunu kısa vadede görmüyorum. Merkez Bankası üzerinden 2’nci etkiyi de 2025’te göreceğimizi tahmin ediyorum. 

Kur tarafında dolar-TL'nin şu anki seviyesinden 2-2,5 TL yukarıda olması gerekiyor. 32,50 değil de 34,50’ye yakın dolar-TL görmemiz gerekiyor. Enflasyonda henüz tepe noktayı görmedik. Daha 1 aylık süre var. O noktadan sonraki duruma çok fazla beklenti yüklenmiş durumda. Enflasyonun 15 puan düşmesi mümkün. Ama ondan sonrasındaki hikayenin içinin nasıl doldurulacağını da ikinci yarıda göstermemiz gerekiyor. Yani Merkez Bankası’nın 2025’te enflasyonu yüzde 24’e çekmek için hamleleri bu yıl ikinci yarısının başında atmış olması gerekiyor . Pek bir süre de kalmadı. Faiz tarafında atması gereken adımları attığını ifade etti. Bundan sonraki süreçte para politikasıyla beraber kamu maliyesi ve ekonomi harici diğer kapsayıcı politikalara yönelik hamlelerin gelmesi gerekiyor. Bununla birlikte yabancı yatırımcıların da Türkiye’ye ilgi göstermesi gerekiyor. Öncelikle portföy yatırımı geliyor, sonrasında kalıcı olan doğrudan yatırım gelmeye başlıyor. Ama bundan da önemlisi yerli yatırımcının güvenmesi gerekiyor. Yani dövizde kalan 74 milyar dolarlık KKM’nin de önümüzdeki aylardan itibaren çözülmeye başlaması gerekiyor ki kur tarafındaki baskı şiddetlenmesin. Çünkü o taraf da enflasyona baskı veriyor.