Çocuklar için daha eşitlikçi bir gelecek kuruyorlar

Otsimo, Toy, Tolkido ve Tospaa... Her biri genç birer sosyal girişim. Ortak noktaları ise çocuklar. Onlar, gerçek sorunlardan yola çıktılar ve çocukların, eğitimden oyuna, hayatın her alanına eşit erişimini sağlamayı hedefliyorlar.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Çocuklar için daha eşitlikçi bir gelecek kuruyorlar

Didem ERYAR ÜNLÜ

“Çocukların kendi oyuncaklarını üretmelerini” hedefleyen Toyi; “Bir ülkeyi değiştirmek istiyorsanız eğitimden başlamalısınız” diyen Otsimo; “Geleceğin bağımsız bireyleri kişiselleştirilmiş eğitim ile yetişecek” diyen Tolkido ve “Bilgisayarım yok ama hayallerim var” diyen Tospaa… Onlar, İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı kazananı olarak, hem sosyal girişimlerinin etkisini büyütüp hayallerini gerçekleştirdiler, hem de sistem dönüşümüne katkı sağladılar. Hepsinin ortak noktası ise çocuk ve çocukların hayatın her alanına eşit erişimini sağlamak.

“Bir ülkeyi değiştirmek istiyorsanız eğitimden başlamalısınız”

Otsimo; otizm, down sendromu gibi özel durumlara sahip çocuklara ücretsiz eğitsel oyunlar hazırlıyor ve ebeveynler için çocuklarının gelişimlerini takip edebilecekleri kontrol sistemi sunuyor. “Bir ülkeyi değiştirmek istiyorsanız eğitimden başlamalısınız” diyen Otsimo’nun Kurucu Ortağı Zafer Elcik, şöyle devam ediyor: “Ben dünyayı değiştirmek istiyorum. Bir insan için kalıcı olacak ve hayatını en çok etkileyecek olan eğitim, olabildiğince küçük yaşta başlayandır. Kurucu ortağı olduğum Otsimo’da biz başta otizm spektrum bozukluğu olmak üzere gelişimsel ve öğrenme bozuklukları olan çocuklar için bir özel eğitim uygulaması geliştiriyoruz. Otizm benim hayatıma çok küçük bir yaşta, kardeşim Alper’e teşhis konulması ile girdi. Yaklaşık 18 yaşımda, tamamen tesadüfen, normalde elindeki göreve en fazla 4-5 dakika odaklanabilen kardeşimin 45 dakikaya yakın bir süreliğine akıllı cihazı incelemesine şahit oldum. Alper’e yardımcı olabilecek herhangi bir uygulama veya oyun bulmak için hemen bir araştırmaya giriştim, fakat hiçbir şey bulamadım. Basit bir oyun kodlamaya karar verdim. Eşleştirme tabanlı bir renk öğrenme oyunu oldu ve Alper’le denedik. Birkaç denemeden sonra anlayıp doğruyu pekiştirmeye devam etti. Şiddetli otizm teşhisine rağmen kardeşim alabildiği erken ve yoğun eğitim ile çok gelişme kaydetti. Benim elimde de belki bir kişiye, belki beş kişiye yardım edebilecek bir oyun prototipi vardı. Kendimi daha az şanslı, daha az imkanları olan bir ailenin yerine koydum. Onların gerçekten böyle bir girişime ihtiyacı vardı. Bu yola birlikte başladığım çok değerli ortağım Sercan ile bu şekilde devam etmeye karar verdik. Aslında ben dünyayı değiştirmek istiyorum dediğimde, yepyeni bir çözüm yaratarak bunu hedeflemedim. Ben çoktan çalışan, ama içinde bazı sebeplerden ötürü karışıklıklara yol açan sistemi düzenledim. Bu süreçte çok anlamlı dostluklar kazandım. Ashoka Fellowship’i bunlardan biriydi. Dünyadaki en ufak yardımın bile çok büyük etkiler doğurabileceğini bana kanıtlayan bir vakıf burası. Bugün 350 binden fazla aile bizim uygulamalarımızı kullanıyor. Beş dilde kullanılabilen Otsimo uygulamaları, Türkiye’de Milli Eğitim Bakanlığı ve Turkcell ile yaptığımız işbirliği ile tamamen ücretsiz olarak bütün çocukların kullanımına açık. Benim hayalim, başka hiçbir ek kaynağa ihtiyaç duymadan sigorta şirketlerinin ve hatta devletlerin çocuklar için karşıladığı tam teşekküllü bir özel eğitim platformu olmak. Hiçbir ailenin zora düşmeden ulaşabildiği, erken müdahale ve eğitim ile daha fazla fayda sağlayacak, hiçbir gelişimsel bozukluğun nörotipik insanların ‘normal’ sayılan ihtiyaçlarından ayrılmadığı bir dünya için çalışmak.”

“Oyunu bütün çocuklar için erişilebilir kılmayı hedefliyoruz”

Toyi, oyunun iyileştirici gücünü kullanarak çocuklara problem çözme, duygularını ifade etme gibi temel bilgi ve becerileri kazandırmak; hayal gücü ve yaratıcılıkları gelişmiş, üretken ve özgüvenli bireyler olmalarını sağlamak için oyuncak kitleri tasarlıyor. Toyi’nin yaratıcısı Elif Atmaca şöyle anlatıyor hikayelerini: “’Özellikle dezavantajlı çocukların olduğu bölgelerde çocuklara istedikleri oyuncağı ulaştıramıyoruz, o zaman çocukların etraflarındaki her şeyi oyuncağa çevirmelerini sağlayacak bir şey yapalım’ dedim ve 2017 yılında bu fikri Ögeday Uçurum’la birlikte bir sosyal girişime çevirdik. Bu fikirden yola çıkarak hayata geçirdiğimiz Toyi; şehir yaşamı, okul başarısı baskısı, ebeveyn yönlendirmeleri ve oyuncak sektörünün kısıtları yüzünden yaratıcılıklarını kullanamayan tüm çocukların bu yaklaşımdan faydalanabileceğini fark ederek geliştirdik. Toyi ile sosyal girişimcilik ve oyuncak sektörünü birbiriyle konuşturup oyunu bütün çocuklar için ulaşılabilir kılarak gündelik hayatlarına oyunu daha fazla dahil etmek istiyoruz. Bir yandan 2019 senesinde İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödülü İleri Aşama Kategorisi kazanını olurken, bir yandan da global oyuncak sektöründe Parents’ Choice Gold Award 2020, The Independent Toy Silver Award 2020 ve Play Creators 2020 Rising Star ödüllerini almış olmak bu konuda doğru bir şekilde ilerlediğimizin en anlamlı göstergesi olduğunu düşünüyoruz. Toyi ile, çocukların hazır oyuncakları tüketmelerini değil kendi yaratıcı güçlerini kullanarak eşsiz oyuncaklarını üretmelerini istiyoruz. Çocukların etraflarını ve kendi yaratıcı potansiyellerini keşfetmelerine ve kendilerini özgürce ifade edebilmelerine imkan tanıyan yenilikçi oyun deneyimleri tasarlarken bir yandan çocuk oyun hakkını destekleyecek yenilikçi mekanizmalar geliştiriyoruz. Çocukların oyun ihtiyaçlarını tartışıp güncel meseleleri gündeme getirerek çocuk oyun hakkını desteklemek için ‘Oyun Savunucuları’ adlı bir topluluk oluşturduk. Şu sıralar ise, hem paketlemede hem de malzemede geri dönüştürülmüş hammadde kullanarak daha sürdürülebilir bir seçeneğe geçiyoruz. Türkiye’den globale ekolojik oyuncak sektöründe güçlü bir oyuncu olmayı planlıyoruz.”

“Geleceğin bağımsız bireyleri kişiselleştirilmiş eğitim ile yetişecek”

2020 İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödül Programı’nın İleri Aşama birincisi Tolkido, özel çocukların eğitimlerinde kullanılan görsel eğitim kartlarını, aileöğretmen tarafından kişiselleştirilebilir ve seslendirilebilir hale getiren bir eğitim materyali ve çocuklar için özel olarak geliştirilmiş sesli ve ekransız bir akıllı oyun arkadaşı. Kuzenine otizm teşhisi konulması ile 2013 yılında "otizm" ile tanışan Tolkido’nun yaratıcısı Can Yıldız, 2016 yılında kuzeninin eğitimine yönelik sorununu çözmek adına bir şeyler yapmaya karar veriyor. Bu süreci şöyle anlatıyor Yıldız: “Umut'un özel eğitim merkezlerinde bireyselleştirilmiş ve yoğun özel eğitim alamaması, eğitim sürecinin evde de verimli bir şekilde devam etmesi zorunluluğunu doğurmuştu. Umut'un görsel eğitim kartlarıyla zor da olsa birkaç kelime öğrendiğini fakat bu kartların, her biri farklı gelişimsel özellik gösteren otizmli çocuklara adapte olamadığını fark ettim. Umut'un ihtiyaçlarına adapte olabilen, kişiselleştirilen ve en önemlisi bu kartları anne-baba sesiyle seslendirebilen bir cihaz geliştirme fikri bu şekilde ortaya çıktı. 2016 yılında öğrencisi olduğum Yaşar Üniversitesi'nde Tolkido'nun çocuklar üzerinde olumlu etkisinin olup olmadığını ölçebilmek adına Bilimsel Araştırma Projesi başlatıp 1.5 yılda 500 otizmli çocuk üzerinde çalışmalar gerçekleştirdik. Çalışmanın sonucunda Tolkido'nun otizmli çocuklar üzerinde 10'dan fazla olumlu etkisini tespit ettikten sonra ürünleştirip seri üretime çıkarmaya karar verdik. Amacımız özel gelişim gösteren çocukların nitelikli, bilimsel altyapıya dayanan, bireyselleştirilmiş ve yoğun eğitim almalarını sağlamak. Bu sayede bağımsız yaşayabilen, iş hayatında kendine yer bulan, iletişim problemleri en aza inmiş bireyler yetişecek. Tolkido, haftada 80 dakika özel eğitim alan çocuğun eğitim süresine haftalık 250 dakika ekliyor, yeni kelime öğrenme hızını yüzde artırıyor, dikkat süresini 2 kattan fazla arttırıyor ve eğitim sürecinin yüzde 60'ında yer alıyor. Bu etkiyi artırmak üzere geliştirmiş olduğumuz yapay zeka algoritması, her çocuğun gelişim özelliklerine göre eğitim içeriğini kişisellştirerek eğitimin kalitesini ve verimini arttırıyor. Tolkido şu an yeni versiyonu olan TolkidoMio ile sadece özel eğitime değil tüm çocuklara bireyselleştirilmiş bir eğitim veriyor. Erken çocuklukta dil gelişimi, çift dilli çocuk yetiştirme ya da erken dönemde yabancı dil öğrenimi gibi alanlarda etkimizi arttırmak için çalışmalar yapıyoruz.”

“Kodlama eğitimindeki eşitsizlikleri azaltmayı amaçlıyoruz”

“Tospaa Bilgisayarsız Kodlama Sosyal Girişimi, kodlama eğitimindeki eşitsizlikleri azaltmayı amaçlıyor; bilgisayara erişimi olmayan okullarda teknik imkanlar oluşturarak, kodlama eğitiminin önündeki imkansızlıkları gideriyor. Tospaa Kurucu Ortağı N. Alp Ar, yaratmak istedikleri faydayı şu sözlerle anlatıyor: “Aslında çocuklara yönelik bir girişim oluşturmamız bizim için çok doğal bir süreçti. Tospaa olarak öğretmenlerden oluşan bir ekibimiz var; çocuklarla ve gençlerle sürekli birlikteyiz. Tospaa öncelikle bir akademik çalışma olarak başladı. Bilgisayarsız okullarda çocuklara temel kodlama kavramlarını öğrenebilecekleri bir oyun geliştirme fikrinden doğdu. Böylece hem öğretmenler derslerinde çok ihtiyaç duydukları bir materyale kavuşacaktı hem de öğrenciler eğlenceli bir şekilde kodlama öğreneceklerdi. Böylelikle dezavantajlı okullardaki eşitsizlikleri azaltmayı düşünmüştük. Zaman içinde oyunumuza özel okullar da ilgi gösterdi. 2019 yılı haziran ayında İmece 3.destek programında sosyal girişim modelimizi oluşturduk ve finale çıktık. Aynı yılın aralık ayında ise Kale Grubu ve Ashoka'nın düzenlediği İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Ödüllerini erken aşamada kazanmayı başardık. Son olarak Tospaa 2020 ITU Big Bang girişimcilik yarışmasında sahneye çıkmayı başardı. Yine 2020 yılında BTE Derneği paydaşlığı ile bir haritalama çalışması gerçekleştirdik. "Bilgisayarım Yok ama Hayallerim Var (hayallerimvar.org)". Projede Türkiye'nin bilgisayarsız okullarının haritasını çıkartıyor ve bağışçı kurumlara rehberlik sağlıyoruz. Tospaa olarak da bu okullara Bilgisayarsız Kodlama Oyunu hediye ediyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, bilgisayarsız kodlama öğretmenler arasında kabul gören bir yöntem olarak sınıflara girdi. Yine Tospaa Kodlama Haftası Türkiye'nin en çok kullanılan 3. aracı haline geldi ve yüzbinlerce çocuğun kodlama öğrenmesini sağladı. Önümüzdeki dönemde Türkiye'den edindiğimiz tecrübeleri ve girişim modelini ülke sınırları dışına taşımak istiyoruz. Özellikle pandemi dönemi çocukların fazlaca dijital ekranlara boğulduğu fakat sosyalleşemediği, birlikte oynamanın enerjisinden mahrum kaldığı bir dönem oldu. Tospaa olarak yeni ürünlerimizle daha fazla çocuğa ulaşmayı hedeflemekteyiz.”