Kaş Adliyesi'nde tuvalet krizi: Başsavcı istesi, polis, avukatı tuvaletten zorla çıkardı
İddiaya göre Antalya’nın Kaş ilçesinde Başsavcı Gökhan Feyzoğlu, kendisi ile aynı tuvaleti kullanan avukata makamına işaret ederek “Bu tuvaleti kullanmana izin vermiyorum” dedi. Avukat ısrar edince, koruma polisi ile avukatı tuvaletten zorla çıkarttı.
Antalya Barosu’ndan avukat Polat Balkan’ın X hesabından paylaştığı tutanağa göre avukat Hakan Tüzen, adliyedeki işleri bittikten sonra baro odasından tuvaletin anahtarını alarak ‘adliye personellerinin ve avukatların sürekli kullandığı’ tuvalete gitti.
Başsavcı Gökhan Feyzoğlu, tuvaletten içeri giren Tüzen’i görünce “Beyefendi burası personel tuvaleti aşağıda tuvalet var” diyerek çıkmasını istedi. Tüzen avukat olduğunu söyleyince başsavcı tuvaleti kullanamayacağını söyledi.
Tutanağa göre olay şöyle devam etti:
“Ben (Tüzen) de bu defa kendisine ‘Yıllardır bu tuvaleti bizler kullanırız, tüm avukatlar kullanır, bizler de bu adliyedeyiz’ dedim. Kendisi daha ileri giderek ‘Ben başsavcıyım ve bu tuvaleti kullanmana izin vermiyorum’ dedi. Ben de ‘Avukatım ve bu tuvaleti kullanma hakkım var’ dedim. Sonrasında ismimi sordu ben de avukat Hakan Tüzen dedim. Bana cevaben ve yüksek ses tonu ile ‘Ben başsavcı olarak seninle uğraşacağım, göreceksin, çık dışarıya, burayı kullanamazsın’ dedi. Ben de ‘Ne yapmak istiyorsan yap’ dedim. Tuvaletin kapısı da açıktı bu arada. Adliyede görevli polis memuru Gökhan Çakır ile kendi özel koruması olan polis memuru Samet’i koridorda bağırarak çağırdı. Bu olaya o sırada koridorda bulunan görevli personel ve diğer avukat meslektaşlar da tanık oldular. Görevli iki polis memurundan beni tuvaletten zorla çıkarmalarını istedi. Ben de kendisine çıkmayacağımı söyledim. Polis memuru Gökhan Çakır tuvaletin kapısında beklerken, koruma polisi Samet arkama dolaştı ve beni sol kolumdan ve sırtımdan tutarak zorla beni tuvaletten dışarıya koridora doğru ittirdi ve zorla dışarıya çıkardı. Olay sonrasında diğer meslektaşlarımız eşliğinde baro odasına geçtim. Daha sonrasında baro odasına geçtiğimde benim sicilimi almak üzere adliye personelini gönderdi. Bu olay şahsıma yöneltildiği kadar mensubu olduğum meslek grubu açısından da son derece üzücü ve kabul edilemezdir.”