200 yıldır jeotermal enerji kullanıyoruz, tarım için olumsuz etkisini görmedik

Vahap MUNYAR
Vahap MUNYAR İŞ DÜNYASINDA DİYALOG

 BAŞKANLIĞINI Türkiye’nin OECD Büyükelçisi Prof. Kerem Alkin’in yürüttüğü Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği’nin (YENADER) iletişim danışmanlığını yürüten Nurşen Eren ve Engin Devrim Eren, davet etti:

-          İtalya’nın Toskana bölgesi jeotermal enerji kullanımı açısından örnek gösteriliyor. YENADER adına sizi Toskana’ya jeotermal turuna bekliyoruz.

Ülkemize asrın felaketini yaşatan deprem öncesi 5 meslektaşımla birlikte Bolonya’ya gittik, karayoluyla Larderollo’ya geçtik. Lardarello’da enerji şirketi ENEL ve İtalya’nın Jeotermal Alanlarının Geliştirilmesi Konsorsiyumu “CoSviG” yetkilileriyle kurumun yönetim merkezlerinden birinde buluştuk.

YENADER Başkanı Prof. Kerem Alkin de Paris’ten Bolonya’ya geçip bize katıldı. CoSviG yönetiminden Loris Martignani, Loredana Torsello, Dario Bonciani, ENEL’den Alessandro Lenzi, Georgio Simoni, 2-3 saatlik sunum yaptı.

Loris Matrignani, CoSviG’in tanıtımıyla söze girdi:

-          CoSviG Scrl, Jeotermal Alanların Geliştirilmesi Konsorsiyumu, sermayesinin tamamı kamu kurumlarına (Toskana Bölgesi ve Jeotermal Bölgelerin Yerel Yönetimleri) ait olan bir şirkettir.

Bölgede jeotermal enerjinin kullanımın 200 yıl öncesine uzandığını kaydetti:

-          CoSviG, 1988 yılında geleneksel Toskana jeotermal bölgesindeki bazı belediyeleri, jeotermal üretimden elde ettikleri katkıların ortak ve verimli kullanımı konusunda desteklemek için doğdu.

CoSviG’in sektördeki rolü üzerinde durdu:

-          CoSviG, sürdürülebilir kalkınma kriterleriyle birlikte girişimlerin desteklenmesinde önemli rol üstleniyor. CoSviG, tüm Toskana’daki jeotermal bölgeleri için kendi başına yerel kalkınma ajansı olarak kabul ediliyor.

Alessandro Lenzi, ENEL’in faaliyetlerini özetledi:

-          Enerji şirketi olarak yola çıkan ENEL, yenilikçi teknolojilerle birlikte faaliyet alanlarını geliştirdi. İtalya’nın önde gelen enerji şirketi olmakla birlikte hızla gelişen bir sivil platform haline geldi.

Sunumlarda İtalya’nın jeotermal bölgesi Toskana anlatıldı:

  • Toskana’daki Bagno Vigoni bölgesinde 16’ncı yüzyılda ortaya çıkan ve içi volkanik kökenli yer altı kaynağından gelen sıcak ve buharlı su ile dolu doğal havuzlar mevcut.
  • Toskana’daki 34 jeotermal tesis, 761 MW net kurulu kapasite ile ENEL, bölgede 2.5 milyon haneye elektrik sağlıyor.
  • ENEL, 30 hektar sera ve barakayı ısıtıyor. Ayrıca, 10 bini aşkın konut yine jeotermal ile ısınıyor.
  • Bölge elektriğinin yüzde 73.2’si yenilenebilir kaynaklardan, bunun da yüzde 40’ı jeotermalden sağlanıyor.

Jeotermalde dikkat edilmesi gereken noktalar şöyle sıralandı:

  • Sondaj işlemleri sırasında çamurun toprağa karışmasının önlenmesi gerekiyor.
  • Jeotermal su, elektrik üretimi, sera ve konut ısıtmasında kullanımın ardından yeraltına reenjekte ediliyor. Yer üstünde toprağa ve suya karışması özenle engellenmeli.

CoSviG ve ENEL ekibinin sunumlarında jeotermal enerjinin çevresel etkileriyle ilgili deneyimlere dayalı şu saptama ortaya konuldu:

-          Jeotermal, çevre ile barışık olma açısından ilk sırada yer alıyor. Jeotermal enerjinin insan sağlığı üzerindeki etkilerine de baktık, olumsuz bir duruma rastlamadık.

Jeotermal enerjinin çevre ile barışıklıkta ilk sırada yer aldığı belirtilince Aydın’da incir üzerindeki olumsuz etkileriyle ilgili şüpheleri aktardım. CoSviG ve ENEL ekibi, tarım ürünleri üzerindeki araştırmalarını özetledi:

-          Buğdaydan bağlara, çeşitli meyvelere kadar testler yaptık. Jeotermal enerjinin tarım ürünlerine olumsuz etkisine rastlamadık.

YENADER Başkanı Prof. Kerem Alkin, sunumların ardından şu mesajı verdi:

-          Lardarello’daki yerel yönetimlerin “jeotermal konsorsiyumu” Aydın, Denizli, İzmir başta olmak üzere bölge illerimizin valilikleri, belediyeleri, sivil toplum örgütlerinin işbirliği ile hayata geçirilebilir. Böylelikle jeotermalden daha yüksek katma değer elde edilebilir.

İtalya’nın bağları ve şaraplarıyla dünyada öne çıkan Toskana bölgesi 200 yıldır jeotermal enerjiyi kullanıyor. Bu alanda yerel yönetimlerin güç birliği ile başarı sağlıyor.

Toskana’daki jeotermal modelini inceleyip, örnek almakta yarar görünüyor… 

Türkiye, jeotermalde dünyada ilk 4’e giriyor

PROF. Kerem Alkin’in başkanlığını yürüttüğü Yenilenebilir Enerji Araştırmaları Derneği’nin (YENADER) danışmanları Nurşen Eren ve Engin Devrim Eren, Lardarello’daki CoSviG ve ENEL buluşması vesilesiyle hazırladıkları bilgi notunda Türkiye’nin jeotermal gücünü ortaya koydu.

Bilgi notunda öncelikle Türkiye’nin mevcut elektrik üretiminin ayrıntıları üzerinde duruldu:

  • Enerji Bakanlığı verilerine göre ülkemizin elektrik üretiminin yüzde 34.6’sı kömürden, yüzde 22.2’si doğal gazdan, yüzde 20.6’sı barajlardan (hidroelektrik), yüzde 10.8’i rüzgardan, yüzde 4.7’si güneşten, yüzde 3.3’ü jeotermalden yüzde 3.7’si de diğer kaynaklardan sağlanıyor.

Jeotermalde son yıllarda yapılan yatırımların Türkiye’yi dünyada 4’üncü sıraya yerleştirdiği vurgulandı. Dünyadaki jeotermal enerji kaynaklarının en fazla bulunduğu coğrafyalar şöyle sıralandı:

  • Kuzey, Orta ve Güney Amerika (ABD, Kosta Rika, Nikaragua, El Salvador, Şili vb.)
  • Asya-Avrupa (Türkiye, İtalya, Fransa, Almanya, Hırvatistan, Macaristan)
  • Uzakdoğu (Endonezya, Filipinler, Yeni Zelanda, Japonya, Çin)
  • Afrika (Kenya)

Şu noktanın altı çizildi:

-          Jeotermal enerjinin hem elektrik üretiminde sonsuz bir kullanım imkanı sağlaması, hem de kentlerin ısınmasında, tarım üretiminde kullanılabilmesiyle en önemli yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olarak görülüyor.

2018 yılı sonu verilerine göre dünyada jeotermal enerji kurulu gücünün 14.9 GWh düzeyinde olduğu kaydedildi:

-          Jeotermal enerjiden elektrik üretiminde ilk 5 ülke şöyle sıralanıyor: ABD, Filipinler, Endonezya, Türkiye ve Yeni Zelanda.

 Türkiye’de 1000 adet ‘doğal çıkışlı’ jeotermal var yüzde 78’i Batı Anadolu’da

YENADER Başkanı Prof. Kerem Alkin, danışmanları Nurşen Eren ve Engin Devrim Eren’le Lardarello’daki (Toskana) sohbetlerde ülkemizde jeotermal varlığı şöyle irdelendi:

  • Türkiye’nin her tarafına yayılmış 1000 dolayında doğal çıkış şeklinde değişik sıcaklıklarda jeotermal kaynak var.
  • Potansiyeli yüksek jeotermal kaynaklarının yüzde 78’i Batı Anadolu’da, yüzde 9’u İç Anadolu’da, yüzde 7’si Marmara Bölgesi’nde, yüzde 5’i Doğu Anadolu’da, yüzde 1’i diğer bölgelerde yer alıyor.
  • Bu kaynakların yüzde 10’u elektrik üretimine uygun görünüyor. Elektrik üretimine en uygun jeotermal varlıklarının bulunduğu bölgeler şöyle: Aydın Bölgesi (Germencik, İncirliova, Nazilli, Buharken), Denizli, Manisa (Alaşehir), Kütahya (Simav), Çanakkale.

Sohbette, Türkiye Jeotermal Derneği’nin şu verisi de paylaşıldı:

  • Dünyada 15 bin dönüm jeotermal sera var. Bunun 5 bin 293 dönümü ülkemizde bulunuyor. Türkiye, jeotermal sera ısıtmasında dünya liderliğini elinde tutuyor.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar