Afrodisias’ın altın tacı

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

HAKAN ATİS

Güneş bereketli toprakların üstünde tahtına kurulurcasına yükselirken merhaba diyorum Aydın’a. İçim coşkuyla doluyor. Biliyorum… Orada sabahlar bir başka güzel oluyor.

Ördek suya dal da gel,

Yardan haber al da gel,

Eğer yârim gelmezse,

Tut kolundan al da gel.

Ekranların sevilen dizisi Yargı’nın acar komiseri Uğur Aslan’ın yorumuyla dinlemekten keyif aldığım yöreye özgü ‘ördek suya dal da gel’ adlı türküye eşlik ediyorum… Yol önümde su misali akıp gidiyor. Baharla birlikte yüzünü güneşe çeviren çok güzel bir kente doğru ilerliyorum. Mırıldandığım türkünün sözleri yürek acıtsa bile Aydın’a ne zaman yolum düşse aklıma geliyor. Çünkü, bizlere hayatı anlatıyor... Müziğin sesini kısıp aracımın camını açıyorum. Mis gibi sabah serinliği ile yüzümü yıkıyorum. Ferahlıyorum ve içim coşkuyla doluyor. Hoş geldin bahar diyorum. Yaşamın tüm zorluklarına rağmen yine de hoş geldin. Aydın, Tralleis’in yamacında oturan nazlı bir gelin gibi karşılıyor beni. Sakin ve güzel... Dile kolay, onunla tam 37 yıl önce tanıştım ve ne zaman gitsem hep aynı coşkuyla karşılandım.

YENİDEN BULUŞTUM

Efsunlu coğrafyasının üretken ve yurtsever insanlarına kattığı tüm kadim değerleri görüyorum orada... Benim deyişimle Afrodisias’ın altın tacı, görkemli tarihi, birbirinden güzel cennet koyları, tarım ve sanayi potansiyeli, saygın üniversitesi, güçlü yerel basını ve etkin sivil toplum kuruluşları ile yıldız gibi parlıyor. Türk siyasi yaşamına 1940’ların ortalarından itibaren yön veren renkli bir şehirden söz ediyorum. Çünkü… Aydın, merkez sağın lider yetiştirme ve ekol yaratma okulu olmasının yanı sıra sol siyasete de damga vuran önemli bir kent. Dahası olmaz denileni başaran, cesur yürekli bir anneyi, yörenin öz evladı Özlem Çerçioğlu’nu önce milletvekili olarak Ankara’ya gönderen daha sonra da 2009’dan bu yana Büyükşehir Belediye Başkanı olarak takdir eden vefalı bir diyar… Bu şehirde efelik, mertlik ve çalışkanlık insanların ruhlarında var. Tıpkı iş dünyasında olduğu gibi… Günümüzde kente bu anlamda dinamizm katan iki önemli kurum var. Aydın Ticaret Odası ve Aydın Sanayi Odası’ndan söz ediyorum.

RÜYA TAKIM

Bu ifadeyi yerinde, zamanında ve hak edenlere yönelik olarak kullanırım. Geçen yazımda anlamını paylaştığım için tekrarlamıyorum. Hakan Ülken’in yönetim kurulu başkanı, Coşkun Cerit’in ise meclis başkanı olduğu Aydın Ticaret Odası, buna layık bir kurum. Ekonomisi ne yazık ki siyasete göbekten bağlı olan ve bu nedenle fırtınalardan uzak kalamayan Türkiye’de sabır, sağduyu ve üretkenlikleri ile öne çıkan iş insanlarımızın buluştuğu bu değerli kurumu yürekten alkışlıyorum. Aklınıza gelen her sektörde ufuk ötesine erişebilmek için tüm güçleriyle çalışıyorlar. Aydın Sanayi Odası’na gelince… Yörenin üretken ve çalışkan evlatlarından Gökhan Maraş’ın yönetim kurulu başkanı olduğu ASO’nun meclis başkanlığı görevini bölge ekonomisinin kanaat önderlerinden Hakkı Gözlüklü sürdürüyor. Sözün özü, batının parlayan yıldızı, yurt ve dünya ekonomisinde yaşanan tüm sorunlara rağmen Çetin Altan’ın deyişiyle enseyi karartmıyor. Çünkü Aydın, üniversite camiasından yerel basınına, iş dünyasından tarım ve turizm sektörlerine kadar dinç ve azimli bir kent. Rakipleri için de kolay lokma değil.

ÇALIŞKANLIK VE BEREKET

Belirtmek isterim ki bu şehir aynı zamanda Tralleis, Afrodisias, Apollon Tapınağı, Nysa, Alinda, Magnesia, Alabanda ve Priene ile tarihin şapka çıkardığı eşsiz bir dünya incisi. Ona dikkatle bakınca görkemli geçmişinin haklı gururunu görüyorsunuz. Kim bilir? Belki de insanları bu yüzden olgun ve çelebi. Aydın, gönlümüzün ışığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dünya tarihini değiştirdiği ulusal kurtuluş savaşımızın da cenk meydanı aslında... İşte bu yüzden asil ve benzersiz bir ruh egemen bu topraklarda. Tarihin babası olarak adlandırılan Heredot, Aydın için ‘bizim yeryüzünde bildiğimiz en güzel gökyüzünün altı ve en güzel iklimin bulunduğu yer’ dememiş boşuna… Bunun gerçekliğini görmek için Didim’den Kuşadası’na, Söke’den Karacasu’ya, Sultanhisar’dan Çine’ye kadar her bir köşesinde mola vermek ve zamanı durdurmak yeterli. Sözün özü değerli okurlar, yeşil ile mavinin buluştuğu güzel bir günü bu eşsiz kentte yaşamak sizler için izleri kolayca silinmeyecek bir sevdanın başlangıcı olacaktır. Yolunuz açık, tutkunuz daim olsun. Bana gelince… Afrodisias’ın altın tacını, güzel ve bereketli Aydın’ı bir sonraki buluşmamıza kadar yörenin has evlatlarına emanet ediyorum. Yaşamın renklerini Ekonomi Ege’nin Mayıs sayısında yeniden paylaşıncaya kadar esen kalın. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Enflasyon psikolojisi 29 Nisan 2024
Sürdürülebilir finans 28 Nisan 2024