Asıl Zeka mı ? Yapay Zeka mı?
Geçen gün gömleğimin düğmesini dikmek için iğne ipliği aldım elime, bir güzel düğmeyi yerine diktim. Eşim pes vallahi nasıl yaptın diye hayret etti ama çok küçükken öğrenmiştim, hiçbir zorluğu yoktu ki…
İlkokul dördüncü sınıfı Almanya’da okudum. Okulda dikiş dikme, nakış işleme, yemek yapma, yüzme, atletizm gibi dersleri biz küçük çocuklara öğretiyorlardı. Okula servis de yoktu, tramvay ve otobüsle tek başıma gider gelirdim. Küçük çocuklar anne babalarının koruma kalkanlarından çıkıp hayata hazırlanıyorlardı. Gerçek hayatta ihtiyaçları olacakları bilgilerle donatılıyordu. Yüzmeyi, yemek yapmayı, dikiş dikmeyi, atletizmden zevk almayı sadece 1 senelik Almanya eğitimimde öğrendim.
Birkaç gündür Instagram’da, yurtdışındaki ana okulu ve ilkokul sınıflarının videolarına denk geliyorum. Videolarda Çin’deki küçük çocukların yemek yapmaktan, marangozluğa, dikiş dikmeye, heykel yapmaya bin bir çeşit gerçek hayata dair konuyu derslerinde işlediklerini görüyoruz. Japonya’da çocuklar, derslerinde deprem tatbikatı ya da yangında ıslak havluyu yüzlerine tutarak eğilip kaçma tatbikatı yapıyorlar. Gerçek hayatta aniden yapmaları gerekirse diye, birçok şeyi daha çok küçükken öğreniyorlar.
Ağaç yaşken eğilir! Ülkelerin birbirinden farkının sadece ve sadece eğitilmiş insan gücü olduğuna inanıyorum. Eğitilmiş insan gücüne sahip ülkeler tarih boyunca hem teknolojiye hem bilime yön vererek silah sanayinde en gelişmiş silahları yapıp, ekonomilerini çok güçlü hale getirip, başlarına en güçlü yöneticileri getirip, dünyada söz sahibi olup belli bir dönemi refah içinde yaşıyorlar.
Ne zamanki ülkelerin eğitim sistemleri gevşiyor ve ülkeler zenginlikten tembelleşiyor; bu sefer yeni, fakir, hırslı ama aç milletlerin çocukları, kaliteli bir eğitim aldıktan sonra büyüyorlar ve zengin ülkelerin refahını, zenginliğini ve teknolojisini kendi uluslarına getiriyorlar.
Fatih Sultan Mehmet ve Kanuni Sultan Süleyman zamanında en iyi eğitim ve en son teknoloji ve dünyanın en toplama bilim adamları nasıl Osmanlı’daysa; 1.700’lerde nasıl üniversiteleri ve eğitimleri yoluyla dünyayı değiştiren, teknoloji üreten bilim adamları nasıl İngiltere’den çıkıp 1914’de üzerinde güneş batmayan Birleşik Krallık’ı ortaya çıkarmışlarsa … 1900’lerin başından başlayarak Amerika nasıl yükselmişse, Almanlar 2. Dünya savaşının ölümcül yıkımından sonra nasıl 30-40 senede bir üretim merkezi haline gelmişse … ertesinde ilk önce Japonya sonra Güney Kore nasıl atılım yapmışsa, günümüzde de Avrupa güç kaybederken Çin ve Hindistan nasıl dünya liderliğine oynuyorsa; hepsi basit bir reçetenin sonucu. Aç olacaksın, istekli olacaksın, çok çalışacaksın, devletin sana en iyi eğitimi verecek, fakir çocuklarını eğiteceksin ve bu çocuklar, dünyada her şeyle rekabet edecek gücü kendilerinde görecek; dünyayı değiştirecek. Böyle bir ülkeysen korkma, nasıl olsa bir gün senin sıran da gelecek. Büyük küçük olman fark etmiyor. Küçüksen bir Singapur bir Birleşik Arap Emirlikleri-Dubai olabilirsin, yeter ki çocukların çok iyi eğitim alsın ve sonra da ülkeni yönetsin.
Yapay zekayı dizayn eden asıl zekaları yetiştirmek için, ülkemizde ana ve ilk okullarımızda eğitimi en iyi kalitede ve bedava, herkesin erişebileceği şekilde, çok iyi eğitilmiş öğretmenlerce vermeliyiz. İlk önce öğretmenleri çok iyi eğitmeliyiz. İngilizce, finansal okur yazarlık, el işleri, kendine güven, insan olma, toplumda yaşama kuralları gibi konuları istisnasız tüm Türk vatandaşlarına ana okulundan başlayarak ilkokul sonuna dek öğretmeliyiz, ki ülkemiz bir yere gelsin. İlkokulu bitirdikten sona okuyamayacak pırlanta beyinlere de böylece bir şans veririz. Yoksa orta eğitim, orta gelir, orta doğu, orta teknoloji, orta üretim ve vasatlık tuzaklarından çıkamayız.
Güçlü ülkeler güçlü eğitilmiş çocukların oluşturduğu ülkelerdir. Tersi görülmemiştir. Güçlü çocukların 3 diplomaya ihtiyacı vardır. Aile okulu diploması, eğitim okulu diploması ve hayat diploması. Hayat okulunda başarılı olmak için çocuklarımızı gerçek hayata dönük olarak hem aile okulunda hem de eğitim okulunda yetiştirmeliyiz. Bu olursa gelecekten korkmayın.
Yapay zekayı kurgulayan asıl zekaya sahip oluğunuz müddetçe sırtınız yere gelmez!
Sağlıcakla kalın…