Beş ayda sadece 214 milyon dolar cari açık verecekmişiz!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Hani “Ya sayı saymayı bilmiyorsun ya dayak yemedin” diye bir söz var ya... Nedense cari açıktaki yedi aylık gerçekleşmeye ve daha bir hafta önce açıklanan yılın tümüne ilişkin tahmine bakınca bu söz geldi aklıma...

Cari işlemler dengesinde yılın ilk yedi ayında 42 milyar 286 milyon dolar açık verildi. Son beş ayda ise bu tutara sadece ama sadece 214 milyon dolarlık bir açık daha eklenecek ve yılın tümündeki açık 42.5 milyar dolar olacakmış.

Ne dersiniz, olur mu?

Biraz zor ama; bakarsınız olur!

Ama nasıl olur?

Ekonomi küçülürse, çok yoğun bir durgunluk yaşanırsa, olur...

Döviz çok artar ve bu yüzden ithalat yerinde sayar, hatta hızla geriler, buna karşılık ihracat tırmanırsa, olur... Ama döviz çok artacaksa faiz ne olur; herhalde yüzde 25’lerde tutulur ya da tekrar indirilir. Peki bu olur mu? Olmaz!

Gelin 214 milyonu izah edin!

Ekonomi küçülmesin ve büyüme devam etsin diye elden gelen çaba gösteriliyorken...

Aynı şekilde kur artışını önlemek adına büyük gayret sergileniyorken cari açığı beş ayda 214 milyon dolarda tutma tahmini nasıl açıklanabilir ki?

Adı üstünde tahmin, tutmayabilir” de diyebilir miyiz?

Tamam, tahmindir tutmayabilir de bu kadar da tuhaf bir tahminle yola çıkılır mı?

Yoksa bu tahmini izah etmek, açıklamak mümkün değil mi?

Acaba şöyle bir gerekçeye sığınılır mı?

Orta vadeli program hazırlanırken altı aylık cari açık belliydi ve o tutar da yaklaşık 38 milyar dolardı, o yüzde 42.5 milyar dolarlık yıllık açık tahmini makul bulundu.”

Bakarsınız böyle de diyebilirler. Ama ekonomi yönetimi herhalde temmuz ayı açığının ne olabileceğini iyi kötü tahmin ediyordu, en azından etmeliydi. Temmuzda 5.5 milyar dolarla şimdiye kadarki en yüksek ikinci temmuz ayı açığı (rekor 2013'ün temmuzunda) verildi ve yedi aylık açık 42.3 milyar doları buldu. Hem dış ticaret verileri belliyken cari açığı tahmin etmek pek zor olmasa gerek.

Örneği yok

Bu yıl ilk yedi aydaki 42.3 milyar dolarlık açığa son beş ayda 214 milyon dolar eklense ve yıllık açık 42.5 milyar dolarda kalsa ortaya örneği görülmemiş bir gerçekleşme çıkacak. Bu değerlere göre yıllık cari açığın yüzde 99.5'i ilk yedi ayda, yüzde 0.5'i ise son beş ayda verilmiş olacak.

Yüzde 99.5-0.5 dengesi olur; ama değindiğim gibi ekonomi küçülürse, döviz tırmanırsa, bunun için de faiz aşağı çekilirse olur.

Öyleyse yüzde 99.5-0.5 dengesi olmaz!

Son on yılın ödemeler dengesi gerçekleşmesine ilk yedi ay-son beş ay bazında bakınca şunu görüyoruz...

Bir kere bu on yılda özel yıllar var. 2018’de rahip krizi ve yılın ikinci yarısındaki küçülme, bu küçülmenin 2019’da da devam etmesi ve bu etkiyle cari fazla verilmesi, 2021’in ikinci yarısında faiz indirimiyle kurun tırmanması ve bu sayede cari dengede artıya geçilmesi...

Bu üç yıl dışında hiçbir yıl öyle bu yıl için varsayılana benzer bir denge oluşmamış.

2014-2022 döneminde 2018, 2019 ve 2021 hariç tutulduğunda toplam cari açığın yüzde 65’i ilk yedi ayda, yüzde 35’i son beş ayda verilmiş.

Durum bu! Bütün bu veriler ellerinde olan ekonomi yönetimimiz ne olacağını öngörerek tutmuş yılın son beş ayında adeta cari açık verilmeyeceği sonucuna varmış, bilmeyi gerçekten çok isteriz...

Temmuzların gümüş madalyası 2023 açığına!

Yaz ayları özellikle turizm gelirleri sayesinde az cari açık verilen, hatta kimi yıllar fazlayla kapatılan bir dönem. Tabii ki bu çerçevede temmuz ayında da aynı durum beklenir.

Haziran ayında 651 milyon dolar fazla verilince doğan mutluluk çok kısa sürdü ve temmuz ayı 5.5 milyar dolar açıkla kapatıldı. Bu, temmuz ayları için çok yüksek bir açık.

Temmuz aylarının rekoru 5.6 milyar dolarla 2013 yılındaydı. Bu yılın temmuzu da 5.5 milyar dolarla gümüş madalyayı hak etti!

Temmuz ayı cari açığının bu düzeye çıkmasında en büyük etkiyi dış ticaret açığının artması yaptı. Ödemeler dengesindeki tanımıyla geçen yıl temmuzda 9.3 milyar dolar dış ticaret açığı bu yıl 10.5 milyar dolara yükseldi.

Turizm gelirinde hayal kırıklığı

Turizm ya da kitabi adıyla seyahat gelirleri temmuzda biraz hayal kırıklığı yarattı. Geçen yılın temmuzunda 4.9 milyar dolar olan gelir, bu yıl ancak 5.3 milyar dolara çıktı.

Öte yandan seyahat giderleri 326 milyon dolardan 544 milyon dolara yükseldi. Bunun sonucunda net gelir 4.6 milyardan ancak 4.8 milyara çıktı.

Finansman; akmasa da damlıyor!

Cari dengedeki 5.5 milyar dolarlık açığa karşılık brüt finansman kalemleri olarak nitelenen doğrudan yatırımlar, portföy yatırımları ve diğer kaleminden giriş 3.9 milyar dolar. Bu tutarın 2.8 milyarı rezerve eklenmiş. Denge ise net hata noksandaki pozitif 4.4 milyar dolarla sağlanmış.

En sağlıklı finansman kalemi tartışmasız doğrudan yatırımlar ama bize doğrudan yatırım geldiği de yok, geleceği de yok. Hele hele gayrimenkul satışını bu kalemden düşsek, geriye neredeyse bir şey kalmıyor.

Portföy yatırımları da yeni yeni gelmeye başladı.

Geriye kalıyor diğer kalemler, yani ağırlıkla borçlanma.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar