BİSTin teknoloji zaferi

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Mustafa Mertcan

Teknoloji geliştirmek son yıllarda ülkeler için yalnızca milli gelire fayda sağlayan katma değeri yüksek bir yönleniş değil aynı zamanda varoluşun devamı için kritik seviyede bir gerekliliktir. Geçtiğimiz yılsonunda Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nca hazırlanan 12. Kalkınma Planı çerçevesinde bazı sektörler katma değeri yüksek olması ve büyümeye katkı sağlaması için önceliklendirilmişti. Özellikle borçlanma maliyetlerinin artması ile teknoloji ağırlıklı üretim yapan şirketlerimiz, son dönemde halka arz gibi yöntemler ile kaynak sağlamaya çalıştığı bir dönemde, SPK’nın her yıl güncellediği halka arz kotasyon şartlarında hiç beklenmedik bir durum oldu. Yeni yıl için geçerli olacak kotasyon şartları 2022 yıllı için olan şartların neredeyse 3 katına çıkartılarak 750 milyon TL ciro ve 1,5 milyar TL aktif büyüklük şartı getirilmişti. Bu yılın ikinci gününde yine bu köşede yazdığım “Uluslararası Borsalar ile BİST yarışı başlıyor” başlıklı yazımda bu hususun ne kadar kritik bir öneme sahip olduğunu ve özellikle teknoloji ağırlıklı girişim ve şirketlerimizin bu yeni güncellenen kotasyon şartlarına uyum sağlayabilmesinin pek mümkün olamayacağından bahsetmiştim. Buradaki ana sorun esasında özellikle teknoloji ağırlıklı yani yazılım, robotik üretimi veya oyun geliştirme gibi işler yapan şirketlerin neredeyse hiçbirinin 1,5 milyar TL yani yaklaşık 50 milyon dolar gibi bir varlığa sahip olamayacağı hatta olmasının dahi yanlış olacağı gerçeğidir. Zira teknoloji geliştiren şirketlerde, sıra dışı örneklerin haricinde aktif büyüklükte yani bilançoda varlıklar içinde olması gereken devasa fabrika binaları gibi ihtiyaçlar olmaz. Hal böyle olunca Sermaye Piyasaları Kurumu’nun (SPK) bu yeni düzenlemesi katma değeri yüksek ve önceklendirilmiş bazı sektörlerdeki firmalarımız için soğuk duş etkisi yarattı.

2 Ocak tarihli bu köşedeki yazımda bahsetmiş olduğum en önemli hususlardan biri, uluslararası borsaların bu şirketlerimizi radarına aldığı gerçeğiydi, Türkiye’de ki imkânlar ile sermayeye ulaşmakta zorluk çeken şirketlerimizin birer birer yurtdışına çıkma riski ile karşı karşıya kaldıklarını yazdığım yazımın akabinde oldukça güzel gelişmeler oldu. SPK’nın yukarıda da bahsettiğim 12. Kalkınma Planı çerçevesinde önceliklendirilen sektörler için geçtiğimiz hafta SPK tarafından aktif toplam ve net satış hasılatı tutarlarında indirim yapılmasına karar verildi. Yeni düzenleme ile yeşil ve dijital dönüşümü destekleyerek ileri teknolojiye dayalı yüksek katma değer üreten yenilikçi ve ölçeklenebilir bir iş modeline sahip olduğu bir kamu otoritesi tarafından belgelendirilen ve 5 kriterden en az ikisini karşılayan teknoloji firmalarımız için net satış hasılatı 2022 için 180 milyon TL 2023 için 270 milyon TL, aktif büyüklük ise 2022 için 300 milyon TL 2023 yılı için 450 milyon TL olarak güncellendi.

Eminim SPK bu düzenleme sonrasında ne kadar kıymetli bir iş yaptığının farkındadır. Ve fakat bir geçek de var ki, bir kaç yıl sonra geçmişe bakıp teknoloji şirketlerimizin ülke sınırlarını aşan başarılarını gördüğümüzde hiç kimse SPK’nın yerli ve milli teknoloji şirketlerimizi uluslararası borsalara kaptırmamak ve bu şirketlerin milli kimliklerinden kopmalarının önüne geçmek için gösterdiği bu üstün çaba sebebi ile nasıl da gizli kahramanlar olduklarını maalesef hatırlamayacak! Ben de unutturmayacağım.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Emekliye kaynak yok 13 Mayıs 2024