Biz sahiden istersek yabancı sermaye gelir

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Şu sıralar kapı kapı dolaşıp kaynak arıyoruz. Önce Körfez’de dolandık durduk, 50,7 milyar $’lık nasihat (yatırım sözü) aldık. Depremde kullanılma şartıyla bize 8,5 milyar $’lık sukuk (İslami bono) sözü verdiler ama sonra araya İngilizler girdi ve donduruldu. Nakit girişi de bir başka bahara kaldı.

Aramaktan bıkmadık; Şimşek’i okyanus ötelerine saldık, “lütfen para verin” dedik. Onlar da “iyi gidiyorsunuz, radarımızdasınız ama Ortodoks yönetimin raf ömründen emin değiliz” deyip bizi daha uzun süre izleyeceklerini söylediler. Hatta S&P; kredi notu arttırmadı, negatiften durağana çevirdi.

YABANCI SERMAYE; “SÜRPRİZ İSTEMİYORUZ”

Aslında kapı kapı dolaşmaya gerek yok. Eğer kaynak arıyorsak yapılacaklar belli… Daha önce nasıl bulduk diye hatırlasak, kaynak da gelir yabancı sermaye girişi de olur, fonların ilgisini çekeriz. Sorun, kaynak ararken ev ödevi eksikliğinde… Yabancıların “sürpriz istemiyoruz” sözüne kulak verilebilir.

Cumhurbaşkanı bizzat yeni ekonomi politikasını destekleyeceğini, Ortodoks modelinden dönüş olmayacağını açıklasın. Kamu harcamalarındaki çılgınca gidişat durdurulsun. Faiz, üzerinde sürekli müzakere yapılan “nas” olmaktan çıkarılsın. Gece yarısı Resmi Gazete sürprizlerine son verilsin…

İKİ SORU İKİ CEVAP

Sahi, biz kaynak isterken samimi değil miyiz?

Değiliz… “İster” gibi yapıyoruz. Onlar da “verir” gibi yapıyor. Zira Türkiye’nin kaynak girişini hızlandırdığı dönemlerde, bütçe disiplini, cari açık, borç yönetimi, kur rejimi gibi alanlardaki içtenliğimiz, tutumumuz farklı idi. Bugün ekonomi yönetiminin söylemi “Ortodoks” olsa da siyasetin dili hala “Heterodoks” tonda ve yabancılar bu durumun fena halde farkında

Gelen kaynağın nereye gideceği önemli mi?

Evet, hem de çok… Yabancı; kaynak aktarırken 2 şeye bakıyor; 1-ne kazanacağına, 2-geri ödenmesine… Türkiye, borca sadakat konusunda çok iyi bir performansa sahip… Ama şimdiki sorun; ekonominin sürüklendiği krizde, aldığı kaynağı geri ödeme imkânının olup olmamasında… Eğer dışarıdan bulunan kaynağı seçmenine, yandaşına, verimsiz alanlara harcayacaksa, yabancı da bunu sorguluyor. “Dış kaynak ile iç tüketim” sayesindeki “yüksek büyüme” yaklaşımını kavrayamıyor.

NOT

YABANCI DÖVİZİNE MUHTAÇ OLMAK

Nedir yabancı dövizine muhtaç olmak? Kaynakların kurumuştur, tercihler arasından geriye düşmüşsündür. Ülkene gelecek en ufak yatırım bile kaynağını, kullanımını sorar olmuştur. Kendi ülkesindeki enflasyonu ve senin enflasyonunu karşılaştırıyordur. Sana gelmek için ekstra talepleri vardır.

Yabancı dövizine muhtaç olmak, taviz vermektir. Mevcut politikandan taviz verirsin. Yabancı dövizine muhtaç olmak; güveni inşa edemediğinin göstergesidir. Yabancı sadece kendisinin değil, parasının dolanımı için bile güvenlik arar. Sizce biz yabancı dövizine muhtaç mıyız? Ne yazık ki evet

Merkez Bankası Banknot Matbaası, talimatla Türk Lirası basabiliyor ama Dolar, Euro basamıyor. Ancak döviz üretmeyi; ihracat ve turizm ile başarabiliyoruz. Dövizi tutacağım diye ihracatçının yüzde 40’ına el koyarsan, reeskont kredilerini “selektir yaptım” diyerek yandaş seçersen, aldığın dövizi itibarına harcarsan, elbette döviz sıkıntısı çekersin. Ele güne muhtaç olmak bir kader değil, tercih sorunudur. Tıpkı heterodoks tercihiyle ekonomik bataklığımızı kaderimiz haline getirdiğimiz gibi…

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dağ fare doğurdu 14 Mayıs 2024