Bu kur nereye gider?

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Tıpkı Yılmaz Erdoğan’ın şiirindeki gibi… “Bu yol nereye gider?” Soru safi meraktır ama cevabı da şairane gelir; “Yol bir yere gitmez, o bir durma biçimidir.” Şimdi bu soruyu, makule dönüş yolundaki ekonomide biz soralım; “Bu kur nereye gider?” Cevabı da şu oluverir; kur bir yere gitmez, o bir denge biçimidir.

Ekonomiyle ilişkisi olsun olmasın, herkesin dilinde aynı soru; bu kur nereye gider? Dolar kaç lirada dengelenir? Euro’nun hali yılsonu nice olur? Piyasaların cevabını ararken kafa patlattıkları da budur zaten. Zira ona göre hesap kitap yapılacak, bağlantı kurulacak, borç ödenecek, alacak hesaplanacak.

SEÇİM EKONOMİSİNİN GERÇEK BOYUTU BİLİNMİYOR

Burada temel sıkıntı; ekonomide heterodoks fantezisiyle oluşan tahribatın gerçek boyutunun hesaplanamayışıdır. Zira veriler bulanık, bazı rakamlar tutarsız, makroekonomik dengelerin ne yönde ne derece bozulduğunu bilemeyişimizdir. Seçim ekonomisinin gerçek boyutu hala meçhulümüzdür.

İyi de yeni ekonomi yönetimi duruma el koymadı mı? Koydu demek isterdik. Ancak öylesine farklı parasal genişlemeler gerçekleşti ki gerek Hazine ve gerek Maliye’de gerçek tabloya hâkim olmak mümkün değildir. Ne Mehmet Şimşek ne de Gaye Erkan; devletin hesap kitabına vakıf olamıyor.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Kuru neden saldılar ve şimdi neden yeniden dizginliyorlar?

Faizin 27 aydır nas yaklaşımıyla düşürülmesi ve ardından kurdaki zıplamanın freni için getirilen Kur Korumalı Mevduat, dövizi baskılamada limitlere varıldığını gösterdi bize. Zaten bu aşamada artık harcanacak rezerv, KKM için ödenecek bedel kalmayınca, kuru salma kararı aldılar. Sandık ki bu salmanın ardında bir karar, bir program filan var… Meğer yokmuş. Saldık çayıra, piyasa koruya… Salınan kur için faiz silahı dışında araçların devreye girmesi kaçınılmaz görünüyor.

Dolar için hükümetin kafasında bir rakam var mı?

Elbette var ama tutması için enflasyonla mücadele gibi temel politikaya ihtiyaç duyuluyor. İhracatçı için rekabetçi kur çoktan sağlandı. Daha fazlası rekabeti tersine çevirebilir. Hükümet; 24-27 TL arasında salınan dolar istiyor. Ama doların niyeti, hükümetin temennisiyle uyumlu değil. Yabancıların analizi; yılsonu 30-35 lira arasında… O da yerel seçim sebebiyle çılgın bir seçim ekonomisi uygulanmayacağı ön kabulüne bağlı.

NOT

İKİNCİ YARIDA EKONOMİDE İYİLEŞME UMUDU

Bu yılın birinci yarısı; deprem, döviz kıtlığı, finansa erişim sıkıntıları ve seçim için saçılan kaynakların yarattığı anafor ile geçti. İş dünyası ve piyasa aktörleri; “hangi makroihtiyati tedbir getiriliyor?” merakıyla her gece yarısı Resmi Gazete nöbeti tutar oldu.

Birinci yarı öylesine kötüydü ki ne bakanların gözlerindeki ışıltı ne de seçmene yağdırılan vaatler, ekonomide umut ışığı yakmayı başaramadı. Ancak ikinci yarı için; yenilenen ekonomi yönetimi üzerinden piyasalara moral geldiğini görüyoruz.

Belli ki yeni kabineye ve özellikle ekonomi yönetimine, 3 aydan da uzun olmayacağını tahmin ettiğim bir toplumsal kredi verilmiş… Zaten yeni ekonomi yönetimin ne heterodoks fantezileri ne de fantastik iktisadi tezleri var…

Sorun şu ki bu yeni kadro, arada bir tepe yönetim tarafından desteklenmez ise piyasaların açtığı kredi, çok çabuk eriyebilir. Kaldı ki “ben ekonomistim” kafiyeli söylemlerin azaltılıp Şimşek ve Erkan’a daha fazla alan açılmalı. Ancak bu sayede ikinci yarıya dair iyileşme umutları diri tutulabilecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar