Cumhuriyete sahip çıkmak

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Bizi bugünümüze taşıyan ve bize hem bağımsız bir vatan hem de laik, demokrat bir ülke sunan cumhuriyetimiz, 100 yaşını doldurdu. Artık ikinci yüzyılına girerken cumhuriyetin bize bahşettiği kazanımlarla yarınlara koşuyoruz. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnetle rahmetle anıyor, şükranlarımızı sunuyoruz.           

Gördüğüm odur ki Ankara, Cumhuriyetin 100’üncü yıl kutlamalarını, sanki İstanbul’a, kamu kesimi de özel sektöre devretmiş gibi… Bir bakıma kendi cumhuriyetinin coşkusunu yaşamayanların kutlama programları yaptığı bir ortamdaymışız gibi… Cumhuriyet Resepsiyonu bile iptal ediliyor.           

COŞKU SOKAKLARDA SEL OLUP AKTI

Dün İstanbul’da inanılmaz insan seli vardı. Ellerimizde bayraklar ve Atatürk posterleriyle yürüdük. Cumhuriyetin marşlarını söyledik, bayrak salladık, birbirimizi kutladık, sık sık “yaşasın Cumhuriyet” dedik. Coşkuyu görünce: yönetim geçiştirse de halk; cumhuriyetine sahip çıktı, coştu, gurur duydu.          

Burada ilginç olan; cumhuriyetin var ettiği kurumların bazılarının cumhuriyete pek sahip çıkmadıklarıdır. İş Bankası’nın uluslararası sempozyumla haftalar önce başlattığı kutlama, diğer özel sektör temsilcilerine yansıdı, balolar, geceler, toplantı, söyleşi ve konferanslar bir birini izledi, durdu.         

İKİ SORU İKİ CEVAP

Silahlı Kuvvetlerimiz ne yaptı?

Elinden gelenin en iyisini yaptı. Atatürk’ün “en büyük bayramdır” dediği cumhuriyet için jetlerimiz uçtu, insansız hava araçlarımız gösteri yaptı, donanmamız sıralandı. Adeta “her birimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz” dercesine, kortej oluşturdu, bayrağı selamladı, atalarımıza minnet sundular.          

Cumhuriyet coşkusu için daha neler yapabilirdik?

Misal Darphane, Cumhuriyet altınını, 100. yıla özel tasarımla çıkarılabilirdi. Enflasyon sebebiyle pahalı hale gelse de gümüş paralar basılabilir, vatandaşın cumhuriyetini anılarına katmasına vesile olunabilirdi. Ama olmadı, akıllarına dahi getirmediler Yalnız Darphane değil, bazı kamu kurumları, adeta cumhuriyeti geçiştirmek istercesine kaldı, sözde mesaj yayınladı.

not

YA CUMHURİYET OLMASAYDI?

Biz olmazdık: bağımsız Türkiye olmazdı. Orta Doğu ülkeleri ayarında, kıt kanaat geçinen, 3 tarafı denizle ve 4 tarafı sorunla çevrili bu coğrafyada, özgürlüğümüzü koruyamazdık.

Sanayimiz olmazdı. Daha cumhuriyeti ilan etmeden İktisat Kongresi düzenleyen atalarımız, İstiklal Savaşı ardından daha büyük mücadelenin ekonomi alanında verileceğini biliyordu.

Kadın hakları olmazdı; İngiltere’de Fransa’da ve birçok Batı ülkesinde kadına seçme seçilme hakkı verilmemişken Atatürk, kadına bu hakları sağladı. Kadını hayatın her şubesinde var kılmak için yığınca reforma imza attı. Toplumun ön kesiminde yer almaları için örnek oldu, destek verdi.        

Demokrasi olmazdı; sandık laf olsun diye kurulurdu. Bugün adında “cumhuriyet” olan ama laik, demokrat karakteri bulunmayan ülkeler arasında kalırdık. İktidarı sandık üzerinden değiştirme nimetinden mahrum kalır, tek adamlığın otokrasisi altında fakir ve mutsuz bir ülke olurduk.

Modern Laik Türkiye Cumhuriyeti olmazdı; Atalarımız o zor zamanda ülkeyi düşmandan temizlemekle kalmamış, gençlere, kadınlara, işçi, memur, çiftçiye, emekliye “nimetler bahşeden” bir ülke sundular.

Yaşasın Cumhuriyet. Onlar kurdu; bize yaşatmak ve yüceltmek düşer. Cumhuriyetten kurtulmak isteyenlerin er veya geç fark edecekleri; Atatürk’ün ve cumhuriyetin kanımıza, ruhumuza işlediğidir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dağ fare doğurdu 14 Mayıs 2024