Ekiplerde güven duygusunun önemi
Yücel UYGUN - DBA Consulting Eğitim ve Danışmanlık
“Güven ilişkisinde en zorlu yan, güvenin çok
zor kazanılan ama çok kolay
kaybedilen bir duygu olduğudur.”
Thomas J. Watson
Yaşamımıza anlam katan en önemli kelimelerden biri ‘güven’dir. Güven unsurunun gelişmediği bireyler arası tüm ilişkiler hüsranla sonuçlanır. İnsan yaşamında güvenin varlığı motive edicidir. Ekip içinde güven ortamı oluşturmak isteyen lider, Türk kültürünün yapısal özelliklerine hakim olması gerekir. Yapılan birçok araştırmada ülkemizdeki güven unsurunun düşük olduğu bilinen bir gerçektir. Durum böyle olunca içinde bulunduğumuz toplumda, işletmelerde güven ortamının oluşturulması da çok kolay olmuyor. Özellikle liderlik eğitimlerimde üzerinde durduğum ekipler içinde güven ortamı oluşturmak konusunda fayda sağlayacak önemli bazı başlıkları vurgulamak isterim:
- Verilen sözlerin tutulması
Liderin, kendine veya başkasına verdiği sözü yerine getirmesi, onda bir duruş oluşturur. Bu tarz liderler/çalışanlar oldukça güven veren bir imaja sahip olurlar. Konuşmaları, beden dilleri güven kokar. Bazı yöneticiler ise gelişi güzel davranarak daha yolun başında güven köprüsünü yıkarlar. Örnek olarak işe alımlarda bazen karşılıklı olarak kimyanın çok uyuşması, personele yerine getirilmesi zor vaatlerin söylenmesine neden olabiliyor. Sonra bazı liderler maalesef bu sözleri tutmakta zorlanıyor. Durum böyle olunca, iş ilişkisi daha en başta sağlam olmayan bir temel üzerine kurulmuş oluyor. Gerçek bir lider, şartlar ne olursa olsun verdiği sözün arkasında durmasını bilmesi gerekir.
- Açık iletişim
Ekip içinde açık iletişim ortamları oluşturmak, karşılıklı güven oluşturmanın en önemli maddelerinden biridir. Açık iletişim ortamının olduğu ekiplerde dedikodu ortamları daha azdır ve personel herhangi bir mazeretini direkt olarak dile getirme gücünü kendisinde hisseder. Aksi bir durumda personel veya yönetici, kendisini güvende hissedemeyeceği için gerçek dışı mazeretlerde bulunabilir. Güven ortamının yüksek olduğu bir departmanda/işletmede açık iletişim ortamının da bulunması muhtemeldir.
- Hatayı kabul etmek
Liderin bir hata yaptığında bunu kabul etmesi, güven ortamı ve kendi saygınlığı açısından son derece önemli bir yaklaşımdır. Kendi hatasını kabul eden liderin, yine kendi hatasını kabul edebilen çalışanları olur. Bireyin kendi hatasını kabul etmesi ayrıca önemli bir erdemdir. Ülkemizde genelde birçok bireyin kendi hatasını kabul etmemesindeki belki en önemli sebeplerden biri korku kültüründe yetişmiş olmamızdır. Bilinenin aksine hatayı kabul etmek, karşı tarafla olan iletişimi daha fazla kuvvetlendirir. Hatta bazen karşı taraf, bunu kabul etmeyerek hatayı kendi üzerine veya ortam koşullarına atfedebiliyor. Kendine güvenen bir birey, hatasını kabul etmeye daha fazla yatkın olur.
- Çalışanların fikirlerini sormak
Yeni bir proje/kural vb. konularda çalışan düşüncelerine önem vermek güven unsurunu yükseltir. Bu yaklaşım, liderin “biz” bilinci çerçevesinde hareket ettiğini gösterir. Çalışanlar kendilerini değerli hisseder. Fikirlerine önem verildiğini anlarlar.
- Güven veren bir yaklaşıma sahip olmak
Her şeyden önemlisi, liderin personeline olan yaklaşım tarzı; kurduğu iletişim yöntemi, gerçekçi ve adaletli tavrı, iletişim ortamını önemli ölçüde kuvvetlendirir. Gerçek bir lider, karşı tarafa, kişisinin bulunduğu pozisyondan bağımsız, ‘önce birey olduğu için’ değer veren kişidir. Liderin bu yaklaşımı, şüphesiz ki ekip içindeki güven ortamını önemli ölçüde yukarıya taşır. Liderin görevi, güçlü olanın haklı olduğu değil, haklı olanın kendisini güçlü hissettiği ortamlar için zemin oluşturmaktır.
Evet ‘güven’ unsuru şirketler için çok önemli bir sermayedir. Liderin, ekip içinde güven atmosferini oluşturabilmesi için önce kendine güvenmesi de önemli bir unsurdur. Öz disiplin gücüne sahip kendini iyi yönetebilen liderler başkalarını yönetme konusunda daha çok başarılı olacaklardır. Güven unsurunun gelişmiş olduğu şirketlerde verimlilik ve motivasyon her zaman daha yüksektir. Personel görevlerini daha istekli bir şekilde yerine getirir. Hatta bazı ekiplerde, çalışanlar özellikle liderinin başarısı için özel bir performans gösterirler. Bu tarz ekiplerde çalışan bağlılığı da daha yüksektir. Dolayısıyla da liderin bu tutumu, şirketin kârlılık oranına da önemli ölçüde katkı sağlar.