Enflasyonun Kaynakları

Ömer Faruk ÇOLAK
Ömer Faruk ÇOLAK EKONOMİ ATLASI

Ekim ayında başta gelişmiş ülkeler olmak küresel enflasyon aşağıya doğru eğilim gösterdiğinden ABD Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası politika faiz oranına dokunmadılar, sabit tuttular.

Gelişmiş ülkelerde enflasyon oranı 2022 başında yükselme ivmesi gösterdi. Söz ettiğimiz Merkez Bankaları hemen politika faiz oranını artırmaya başladılar.  2022 yılını ortalama yüzde 7,3 oranında bir enflasyon ile kapattılar. Bu oran yüksek bulunduğu için sıkı para politikasına 2023’te de devam ettiler.  2023 yılının Eylül ayına gelindiğinde enflasyon oranı ABD’de yüzde 3,7’ye, Euro alanında yüzde 2,9’a geriledi. IMF, 2024 yılında gelişmiş ülkelerde enflasyon oranın yüzde 3 dolayında gerçekleşeceğini tahmin ettiğini de yazalım.

Gelişmiş ülkelerdeki enflasyon oranındaki artışın kaynağı pandemi sonrası tedarik zincirinin bozulması, 2008 ve pandemi krizi ile artan para arzı ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi olarak sıralanabilir. Bu ülkelerin politika faiz oranın artırması doğal olarak diğer ülkelerde faiz oranının artmasına neden oldu. Ancak gelişmiş ülkelerde faiz oranı hiç yüzde 6-7 düzeyini geçmedi.

Kaynak: https://www.imf.org/external/datamapper/PCPIPCH@WEO/WEOWORLD/TURq

Enflasyon oranı en yüksek ilk 10 ülke gelişmekte olan ülkelerin arasından çıktı. Eylül 2023 itibari ile enflasyon oranı en yüksek olan ülkelerin başını yüzde 360 ile Venezuela çekmekte. Bu ülkeyi yüzde 314,5 ile Zimbabwe, 256,2 ile Sudan, 171,2 ile Lübnan, 121,7 ile Arjantin izlemekte. Türkiye yüzde 61,3 ile (yıl sonu beklentisi yüzde 65) Arjantin’in hemen arkasında altıncı sırada yer almakta.

İlk 10 sıradaki ülkelerin ortak özellikleri var. Sıralayalım:

  • Popülist hükümetlerce idare ediliyorlar

  • Birçoğu başka ülkelerle ya da iç çatışmalarla karşı karşıya

  • Ülkeyi idare edenler nepotizm (akraba kayırmacılığı) ve crony kapitalizmi (ahbap çavuş) benimsemiş durumdalar.

Bu ülkeler taşıdıkları bu açmazdan dolayı enflasyon oranını düşürmeye yönelik uyguladıkları para ve maliye politikaları da işe yaramıyor.

Maliye Politikası Olmadan Enflasyon Düşmez

Türkiye’de bu sıkıntıların bir kısmını yaşıyor. Ancak belli bir dönem döviz kurları ve enflasyon oranı yükselirken TCMB’nin düşük politik faiz oranına dayalı para politikası ile kamu harcamalarındaki artışın kesintisiz devam etmesi (seçim ekonomisi ve yıllardır yüksek seyreden cari transferler kalemi) ülkenin döviz rezervini tüketti, enflasyon oranın çok hızlı artmasına neden olduğu gibi iktisat politikalarına güveni de sarstı. Haziran sonrası tekrar Taylor kuralına dönülmek istense de bunun enflasyon oranını düşürmede yetmeyeceğini söyleyelim. Maliye politikasız bir para politikası bir bacağı eksik masa gibi devrilir. Nitekim TCMB Başkanı da son basın toplantısında dolaylı olarak bunu itiraf etti. Enflasyon 2024’ün ikinci yarısından itibaren düşecek dedi. Bunu söylemek zorunda kaldı, çünkü önümüzde seçim var.

Gelecek hafta enflasyonun kaynaklarını genişletip çözüm önerilerimiz sıralayacağız.

Okuma önerisi: İktisat ve Toplum Dergisi, Ekim 2023 sayısı.

 

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gizli veri 02 Ekim 2024
Venezuela’nın kaderi 21 Ağustos 2024
Ortadoğu Ekonomisi ve Hamas 14 Ağustos 2024