Gözünüz bu endekste olsun
Yeminli mali müşavirler (YMM), şirketlerin mali tablolarını denetleyerek doğruluğunu onaylar, vergi beyannamelerini kontrol eder, iç denetimler yapar. Temel görevleri, işletmelerin finansal verilerinin doğru, güvenilir ve yasal gerekliliklere uygun olmasını sağlamaktır. “Yeminli” denilmesinin sebebi, mesleklerini yerine getirirken belirli bir yemin ederek başlamalarıdır. Bu yemin, dürüst, doğru ve tarafsız çalışacaklarının taahhüdüdür. Bu yemin nedeniyle hem etik hem de hukuki sorumluluk taşırlar.
YMM’ler vergi denetimi, mali tabloların doğruluğu gibi kritik konularda görev aldıkları için güvenilir olmaları çok önemlidir. İstanbul’daki 25,000 firmaya dair birincil verilere hakim olan bu yeminli insanların gözlemlerini ve görüşlerini yansıtan bir endeks var artık. İstanbul Yeminli Mali Müşavirler Odası (İYMMO), İstanbul Ticaret Üniversitesi ile birlikte her üç ayda bir açıklanacak bir "Ekonomi Beklenti Endeksi" başlattı. Toplam 12 sektör bazında büyüme ve eğilim yoklaması yapıyorlar.
Ekonomik beklenti endeksleri, ekonomiyi daha iyi anlamak ve doğru kararlar almak için önemlidir. Beklentileri ortaya koyar. Ekonominin gelecekte nasıl olacağı hakkında ipuçları verir. Bu tür endeksler işletmelere, hükümetlere ve merkez bankalarına değerli bilgiler sunar.
İYMMO'nun Ekonomik Beklenti Endeksi, Türkiye ekonomisinin geleceği hakkında ışık tutan önemli bir veri kaynağıdır. Ekonomik gelişmeleri takip etmek ve geleceği öngörmek için bu endeks de mutlaka izlenmelidir.
Makul ekonomik faaliyet düzeyi sürecek
Geçen hafta İYMMO’nun İstanbul’daki ofisinde, Oda Başkanı Müfit Erkarakaş ve endeks çalışmalarını yürüten İstanbul Ticaret Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nazım Ekren, Prof. Dr. Elçin Aykaç Alp ve Dr. Mefule Fındıkçı Erdoğan ile bir araya geldik. Endeksi ve sonuçlarını konuştuk.
2025’in ilk çeyreğine ait endeks verileri, ekonomik genişlemenin devam edeceğini, yani bir önceki döneme göre düşüş olsa da makul bir ekonomik faaliyet düzeyinin süreceğini gösteriyor. Bu hafta açıklanan sanayi üretim rakamları da bu beklentiyi teyit ediyordu.
Endeks, işletmelerin ölçekten bağımsız olarak benzer beklentilere sahip olduğunu, ancak bazı sektörlerin diğerlerinden farklılaştığını ortaya koyuyor. Tekstil, otomotiv, inşaat ve turizm sektörü dışında, tüm sektörlerde iyimser beklentiler var. En iyi beklentiler sağlık, bankacılık-finans ve bilişim sektörlerinde görülürken, tekstil sektörü kırılgan bir görünüm sergiliyor.
Enflasyon, döviz kuru ve ekonomik-siyasi belirsizlikler, ankette öne çıkan başlıca sorunlar arasında yer alıyor. Üretim maliyetlerindeki artış, şirketlerin sürdürülebilirliğini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, Türkiye’de uygulanan para ve döviz kuru politikalarının özellikle ihracatçılar üzerinde olumsuz etkiler yarattığı belirtiliyor. Araştırma, kısa vadeli politikalar yerine uzun vadeli, sürdürülebilir ekonomik politikaların gerekliliğini vurguluyor.