Hasso Plattner’in hokey sopası

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Hasso Plattner, SAP’yi kuran Alman işadamı. Kurumsal kaynak planlaması (ERP) ürünü ile başladığı yolculukta bugün bulut hizmetlerini konuşur noktaya gelen SAP 25 Ekim’de Ankara’da önemli bir rapor açıkladı. Politika Analiz Laboratuarı’nın (PAL) yaptığı araştırmaya dayanan rapor, Fortune 500 Türkiye ve ISO 1000 listelerindeki, Türkiye’nin büyük şirketlerinin SAP kullanarak verimliliklerini nasıl artırdıklarını ortaya koyuyor. Rapor, Dünyada 50’nci yaşını kutlayan ve 2001’de kriz döneminde Türkiye ofisini açan SAP’nin karnesi niteliğinde.

Bu listelerden seçilen 52 şirket üzerinden yapılan araştırmada, oluşturulan bir kontrol grubu ile karşılaştırma yapılarak SAP’nin sağladığı verimlilik artışının ölçülmesi, gerçek anlamda etki analizinin yapılmasını sağlıyor. Karşılaştırmada, başlangıç aşamasında çalışan başına benzer reel katma değer yaratan şirketlerin kullanılması sonuçları daha gerçekçi hale getiriyor.

Bizde genelde küçük şirketler büyüme oranları ile ve büyük şirketler de büyüme rakamları ile konuşur. Böylece biz küçük şirketlerimizin ülke ekonomisinin dinamik gücü ve büyüklerin de yenilmez armadası olduğunu sanırız. Bu araştırma elma ile elmayı karşılaştırarak bu yanlıştan uzaklaşmış.

Bunları not ettikten sonra benim için anlamlı olan SAP kullancısı/kullanmayan karşılaştırma sonuçlarını paylaşayım.

  • SAP’nin ERP çözümünü kullanan firmaların büyüme hızı yaklaşık iki kat
  • SAP kullanan firmaların işgücü verimlilikleri 1,5 ila 2,3 kat
  • SAP ERP dönüşümü gerçekleştiren firmaların net satış artışları 2,3 kat
  • SAP’nin ERP çözümlerini kullanmaya başlayan firmaların çalışan başına katma değerinin artış oranı, bunu kullanmayan kontrol grubundakilerin beş katı

Bunlar etkileyici rakamlar ve yedi yıllık verinin analizi ile ortaya çıkarılmaları günümüzün popüler terimi ile sürdürülebilir bir etkiyi ortaya koyuyor. Öyleyse neden bunları başlığa taşımadım da Türkiye’de çok yaygın olmayan hokeyde kullanılan sopayı ve yine Türkiye’de daha çok tanınan SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan yerine Plattner’i başlığa taşıdım.

Bunu anlatmak için biraz daha analiz yapayım.

Sanayi toplumunu aşmak

Verimlilik benim de mühendis olarak sevdiğim ve ölçülebilir olması ile işimize yarayan bir kavram. Ancak sanayi toplumunun bir kavramı. Dijital dünyada transistörlerin verimliliği bizim için önemli bir kavram olsa da bu, nihayetinde, güç üretmekle ilgili değil gücü kontrol etmekle ilgili bir etkiye sahip. Şöyle anlatayım: Ben İTÜ’de öğrenciyken distorsiyonu yüzde 0,1 seviyesine çeken bir devre tasarlanabiliyordu. Ancak bu, platformun diğer unsurları olan kablodaki kayıp ve hoparlörün yüzde 1,5 ila 5’lik distorsiyonu karşısında akıllı işi değildi.

Ben güncel ve dijital dünyada daha geçeli olan platform etkisini önemsiyorum. Pandemi sonrasının ekonomisinde platfomun yanında ekosistem ve versiyonlamayı yeniden değerlendirmeliyiz. Plattner’in hokey sopası, burada anlam kazanıyor. Plattner, Orlando’da yıllar önce S4/HANA’yı anlatırken işe bakışını da gündeme getirmişti. SAP projeleri uzun sürdüğü için ben Plattner’in de ebedi mutluluk peşinde olduğunu düşünüyordum ama o girdiği bir pazarda ilk çeyrekte olmasa da şirketin elde ettiği finansal sonuçların bir hokey sopası gibi yukarı gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Yoksa sorun vardı. Bilmeyenler Google’da hokey sopası kısa sürede diye aratıp sapı yere yatırıldığında ucunun yukarı doğru durduğu resimden konuyu anlayabilir. Yazılımın etkisinin de bu şekilde olması gerekir. SAP Türkiye’nin sonuçları şirketler bazında bu yaklaşımın hakkının verildiğini gösteriyor ancak ülke bazında aynı performansı göstermekten uzağız.

İstanbul Sanayi Odası’nın 2021 verileri ile hazırlanan ISO 500 2022 listesinde, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşunun faiz, amortisman ve vergi öncesi kârının (FAVÖK) bir önceki yıla göre yüzde 120 artışla 405 milyar liraya; kur farkı ile faiz ödemeleri kaynaklı finansman giderlerinin yüzde 135 artışla 209 milyar liraya yükseldiği görülüyor. Bu büyüme maliyetinin yükseldiğini ve gerek SAP çözümleri gerekse diğer farklı değerlendirmemiz gerektiğini gösteriyor.

PÜF NOKTASI

SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan’ın göğsünü kabartan bir sonuç, ISO 1000 listesindeki 52 örnek şirketten SAP kullananların ortalamasının yedi yıllık dönemde listede 281’nci sıradan 225’nci sıraya yükselmesine karşın kullanmayan kontrol grubunun ortalamasının 379’uncu sıradan 421’e gerilemesi. Bu, SAP’nin başarısının tartışmasız bir göstergesi. Ana yazıdaki ISO 500 analizime devam edeyim, teknoloji kullanmaya dayanan verimlilik artışı bu sonucu yaratırken 2021’de 97 milyar liralık net üretim dışı gelirin ortaya çıkması, başka bir büyüme modeline geçilmekte olduğunun göstergesi. Platform analizinde bunu dikkate almakta yarar var çünkü belirleyici olan dinamik diğerlerini münferit hale getirir. Analiz Plattner’in hokey sopası ile sayı kaydetmek için sopayı nasıl hizalamak gerektiği ile tamamlayayım. Geçmişte SAP’ye geçen şirketler tedarikçilerin ve iş ortaklarını aynı sisteme girmeye zorlayarak uçtan uca hizalanmış, uluslararası rekabet gücünü yükselten ve sektörlerindeki küçük oyuncuları da ileri taşıyan bir dinamik yaratıyorlardı. Bir sonraki araştırmada “yerli ve milli” kalkınma modelimiz için bu tür güçlü platform ya da küme yaratma etkisini de ölçmekte yarar var. Böylece hokey maçında sayı da kaydedebiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar