Her şirketin bir ‘mantra’sı olsa…

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Yücel UYGUN - DBA Consulting Eğitim ve Danışmanlık

 “Uyudum ve rüyamda hayatın

sevinç olduğunu gördüm.

Uyandım ve hayatın hizmet

olduğunu gördüm.

 Eyleme geçtim ve

gördüm ki hizmet sevinçtir.”

Rabindranath Tagore

 

Uzak ülkelerden birinde bir kral, seyyah kıyafetlerine bürünüp şehri dolaşıyormuş. Bir gün büyük bir inşaat alanını izlemek için durmuş. İşçinin biri gergin suratıyla, bir yandan çalışıp diğer yandan söylenip duruyormuş… Kral işçiye, “Söyle bana arkadaşım, seni bu kadar üzen nedir” diye sormuş.

“Ben şikâyet etmeyeyim de kimler etsin? Hayat mı bu? Bütün gün boyunca taş diziyorum; nasıl sıkıcı bir iş olduğunu tahmin bile edemezsin! Her günüm diğerinin aynısı. Ne anlamı var bunun?

Adama hak veren kral inşaat alanında ilerlemiş. Bu sefer karşısına ne hikmetse memnun görünen bir işçi çıkmış. “Söyle bana arkadaşım, bu kadar tekdüze görünen bir işi yaparken nasıl böyle memnun olabiliyorsun?” demiş kral. Adam yanıtlamış:

“Ben bir taş ustasıyım, sağlam duvarlar örerim. Benden önce de babam bu işi yapardı. Sana basit bir iş gibi görünebilir ama ben özenli çalışmamla övünürüm.”

Adama hak veren kral biraz daha ilerlemiş. Bir başka işçi yüzünde kocamam gülümsemeyle bir yandan çalışıp bir yandan da bir şarkı mırıldanıyormuş.

“Söyle bana arkadaşım, bu kadar tekdüze ve basit bir işe koşulmuşken bu neşe nereden geliyor?”

“Ben bir katedral yapıyorum, tekdüzelik bunun neresinde? Dizdiğim şu taş yüzyıllarca burada kalacak; erkeklerin, kadınların ve çocukların ilham ve teselli bulacağı bir tapınağın temellerini tutacak… Bir güzelliği inşa ederken kalbim nasıl olur da neşe ve minnetle şakımaz?”

Yaklaşık sekiz milyarlık dünyada kendini değerli hissetmeyi vurgulayan harika bir masal. (Bu anlamlı masalı, geçtiğimiz günlerde Judith Malika Liberman’nın Masal Terapi isimli kitabında okuduğumda tekrar hatırladım ve sizlerle paylaşmak istedim.) Mantralar da çalışanlara, büyük resmin bir parçası olduklarını hatırlatan özelliğe sahip olmalı.

Şirketler için mantra terimini ilk defa yıllar önce okuduğum Japon asıllı Amerikan iş danışmanı Guy Kawasaki’nin kitabından duymuştum. Misyon metinlerinin uzunluğundan, okuyan ve farkında olan çalışan sayısının azlığından bahsediyordu. Sloganla karıştırılmaması gereken mantra, müşteriler için değil personel içindir. Personeli önemli ölçüde güdüleyen kısa ve öz sözlerden oluşuyor. (Örnek: Disney: Aile boyu eğlence, Coca Cola: Dünyayı serinletir)

Psikologlar, kendini değerli görmeyen bireyin mutlu olamayacağını söylüyor. Yapılan araştırmalar, çalışanın kendini değerli hissetme ihtiyacının paranın da ötesinde olduğunu bulguluyor. Durum böyle ise, üst yönetimlere ve ekip liderlerine büyük bir görev düşüyor. Şirketin bir mantraya sahip olması diğer bir deyişle değer oluşturan anlamlı mesajının bulunması ve bunun her fırsatta vurgulanması (toplantılarda, personelin görebileceği panolarda, iş tanımlarında, intranetlerde vs.) verimlilik, çalışanın içsel huzuru ve müşterilere yansıyan olumlu enerji açısından önemli bir rol oynayacaktır.

Günümüzde mahalle esnafı olsun, KOBİ veya kurumsal bir şirket çalışanı olsun; karşımıza işini severek yapanlar da çıkıyor, nemrut yüzleriyle müşterilerine adeta zehirlerini akıtanlarda… Şüphesiz ki bazı çalışanlar şirketin onlara vermiş olduğu eğitimlerden bağımsız, yaptıkları işi sevmeye daha fazla yatkın olabiliyor. Fakat bir liderin ekibini, çalışırken huzurlu olabileceği şekilde eğitmesi/geliştirmesi, mantralardan yararlanması şirketin yansıttığı olumlu imaj açısından son derece önemli bir yaklaşımdır. Ekip içinde büyük resmi gören kişi sayısı çoğaldığında ve bu çalışanlar “Biz ne iş yapıyoruz? düşüncesi zihinlerinden geçtiği zaman;

- Eğitim hizmeti satan bir satış temsilcisi, ‘insanların yaşamını güzelleştiriyoruz’

- Süt fabrikasında telefonlara bakan bir görevli, ‘insanların kalsiyum ihtiyacını karşılıyoruz, onların sağlıklarına katkıda bulunuyoruz’

- Telekomünikasyon hizmetlerinde çalışan bir müşteri temsilcisi, ‘insanları birbirleriyle kavuşturuyoruz’

- Sağlık hizmetlerinde çalışan bir personel, ‘şifa dağıtıyoruz’ vb. cümleleri kuracaktır.

Değer yaratan mesajı herkes kendi içinde tekrarlasaydı, gülümsemeyen esnaf, yardımsever olmayan müşteri hizmetleri çalışanı, mutlu olmayan temizlik görevlisi, şefkatli olmayan doktor, empati kuramayan yöneticiler kalır mıydı?

Son söz: Yaptığı işi değerli görmeyen çalışan, yaşamında anlam bulamayan bir insan kolay kolay huzurlu/mutlu olamaz.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar