İkinci yılı tamamlarken…
Uygulanmakta olan ekonomi programı hakkında doğal olarak çok sayıda değerlendirme yapılıyor. Gelin bugün basit bir çerçevede programın ikinci yılı dolmak üzereyken ne durumdayız ona bakalım.
İlk önemli nokta şu: Mayıs 2023 seçimleri öncesi Türkiye ödemeler dengesi krizinin eşiğindeydi. Merkez Bankası’nın net döviz rezervleri rekor düzeyde eksiydi. Saçma faiz politikası altın ithalatını patlatmıştı. Dövize kayışı önlemek için çok sayıda karmaşık düzenleme yapılmış ve bir de kur korumalı mevduat belası icat edilmişti. Döviz kuru ha patladı ha patlayacaktı. Haziran 2023’te uygulamaya konulan program Türkiye’yi ödemeler dengesi krizinin eşiğinden kurtardı. Bu olumlu noktayı görmezden gelmek olmaz. “Ama şu kesimin, yok bu kesimin sırtından gerçekleşti ve fakat enflasyon gereksiz yere çok yükseldi, program çok eksik…” tartışması bu olgunun üzerini örtmemeli. Tırnak içinde yer alanların çoğunu defalarca bu köşede dile getirmiş biri olarak söylüyorum bunu. Şaka değil, ödemeler dengesi krizinden ve arkasından gelecek şirket iflaslarından ve büyük istihdam kaybından söz ediyoruz. Ayrıca, programın Türkiye’yi ödemeler dengesi krizinin eşiğinden kurtarması, bundan sonra kriz çıkması olasılığının olmadığı ya da her şeyin güllük gülistanlık olduğu anlamına da gelmiyor. Şu anlama geliyor: Mayıs 2023 öncesi uygulanan ekonomi programı tekrar yürürlüğe konulursa, hiç şüpheniz olmasın tekrar krize doğru yelken açarız.
Bu saptamayı yaptıktan sonra, programın bugüne kadar neyi başardığını neyi başaramadığını nesnel bir biçimde belirlemek için, programın hedefleri ve tahminleri ile gerçekleşmeleri karşılaştırmak gerekiyor. Her gösterge için karşılaştırma yapmaya gerek yok; temel göstergeleri karşılaştırmak yeterli. Daha bu karşılaştırmayı yapmaya hazırlanırken bile programın ilk baştaki sorunu ortaya çıkıyor. Hedef ve tahminler ancak 6 Eylül 2023’te yayımlanan Orta Vadeli Program’da (OVP) belli oldu; Haziran ya da bilemediniz Temmuz 2023’te değil. İlk tabloda 2024-2025 dönemi için o OVP’de yer alan tahmin ve hedefleri, 2024 gerçekleşmeleri ve 2025 için de şu andaki durum ve yıl sonu için öngörülen gerçekleşme değerleri ile karşılaştırıyorum.
Tartışmasız bir biçimde enflasyon açısından kötü, cari denge açısından ise iyi bir performans var ortada. Bütçe dengesi performansı çift karakterli; 2024 geçer, 2025 ise iyi değil. Büyüme açısından da tahmin edilenin altında 204 gerçekleşmesi, 2025’te de benzer bir durum söz konusu olacak. Bir diğer önemi makro gösterge işsizlik oranına gelince ise performans iyi görünüyor. Ancak bu son saptamayı yaparken, bunun dar tanımlı işsizlik oranı için geçerli olduğunu belirtmek gerekiyor. OVP’de geniş tanımlı işsizlik (atıl işgücü) oranı için tahmin yok.
Hem atıl işgücü oranı hem de fiyat vektörünün önemli bileşenleri için ise programın başlangıcındaki durum ile şimdiki durumu ikinci tabloda karşılaştırıyorum. Atıl işgücü oranında belirgin bir yükseliş var. Asgari ücret başlangıçta da açlık sınırının altındaydı şimdi de. Ama şimdi daha da aşağısında. Reel ticari kredi faizinin (reel kesimin bir yıl sonrası için beklediği enflasyonu kullanarak hesapladım) başlangıçta o kadar eksi düzeyde olması zaten bizi ödemeler dengesi krizinin eşiğine getiren temel olguydu. Ama şimdi de çok yüksek. Paramız ise başlangıçtaki duruma göre daha değerli. Bir de bu karşılaştırmaya sanayicilerden, ihracatçılardan ve çalışanlardan gelen şikâyetlerin giderek arttığını eklemek gerekiyor.
Dikkat ederseniz yorum yapmamaya çalıştım. Durum bu; yorumu size bırakıyorum.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.