İtibar nasıl çizilir?

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ

Kişisel, kurumsal ve ulusal itibar bir kişinin veya şirketin bilinçli veya bilinçsiz yapacağı yanlış davranışlar sonucunda çok rahatlıkla zedelenebilir, değer kaybına maruz kalır.

İhracat işine ilk başladığımda karşılaştığım ve çözümünde yardımım rica edilen bir olayı örnek olarak aktararak sohbete başlayayım.

Libya’ya giden bir gıda maddesi, Bingazi Limanı’na aktarma yapılmak üzere Trablusgarp Limanı’na indiriliyor ve maalesef akşam toptan çalınıyor.

Ödeme, akreditif karşılığı olduğu ve ihracatçı ürünleri yükleyip bankaya uygun vesaik ibraz ettiği için ödeme yapılmış.

Arap müşteri ise çılgına dönmüş ve malı yüklemedinizparayı aldınız siz soyguncusunuz diye mesaj yolluyor.

İhracatçı birçok alanda faaliyet gösteren çok itibarlı ve varlıklı bir şirket.

Tesadüf bu ya ben de seyahat öncesi onlardan teklif almak için yönetim merkezine gitmiştim. Benim Libya’ya da gideceğimi öğrenen ticaret müdürü bir anda izin isteyip kayboldu.

Geri döndüğünde ise yönetim kurulunun toplantı halinde olduğunu ve benimle görüşmek istediklerini söyledi. Görüşmede bana olayı detayıyla anlatıp, mümkün olursa onların müşterileri ile görüşüp bu yanlış anlaşılmayı düzeltmek üzere yardımcı olup olamayacağım soruldu.

Ben tereddütsüz kabul ettim çünkü firmayı tanıyordum ve itibarını biliyordum.

Olay tamamen bir yanlış anlaşılma olsa da üzerlerinde en ufak bir şüphe kalsın istemiyorlardı.

Libya’da alıcı ile temas ettiğimde “ Türkler hırsız, ben onlarla görüşmem “ cevabı geldi.

Kuşkusuz çok üzüldüm amma pes etmedim görüşmeyi başardım.

CIF esaslı olan sevkiyatın bedelini sigortadan alabileceğini ve zarar etmeyeceğini söyledim.

Ancak mesele para değil ürün imiş. Zira bu kişi mal gelmeden hepsini satmış ve parasını da önceden tahsil etmiş. Bu nedenle ortada mal olmayınca onun itibarı zedelenecekti.

Alıcıya ilk tavsiyem, olayın polisiye tarafını müşterilerine samimiyetle anlatması oldu.

Sonra sigortadan tazminatı alıp, ihracatçıya havale yapmasını ve benim de ihracatçı ile görüşerek malları mümkün olan en hızlı bir şekilde yükleteceğimi anlatıp olayı düze çıkardım.

Karşılıklı ve makul çerçevede bir diyalogla her iki itibarı da kurtardık.

İkinci ve tatsız olan örnekte ihracatçımız AB’de çok önemli sektörel bir fuarda alıcısı ile el sıkışıyor. Alıcı son anda “ Hangi ülkedensiniz “ diye soruyor.

Türkiye cevabını aldıklarında, “ Kusura bakmayın amma biz prensip olarak Türk firmaları ile çalışmıyoruz “ diyerek kalkmaya başlıyorlar.

İhracatçı dostumuz sükunetle, “ Tamamdır olabilir amma lütfen bunu açıklığa kavuşturalım öyle gidin “ diyerek olayın aslını öğreniyor.

Alıcı bir Türk üreticiden makine almış amma ne bir teknik destek ne de yedek parça alamamış. Tüm aramaları ve yazışmaları cevapsız bırakılmış. Bu başlarına gelen ikinci olay olduğu için de prensip kararı o yönde çıkmış.

Fuardaki dostumuz söz konusu makineden yola çıkarak üreticinin şehrini, daha sonra da üreticinin adını tahmin etmiş.

Alıcı bunu nasıl yaptığını sorduğunda da o üreticinin başka olaylarını da duyduğunu söylemiş.

Ne var ki alıcıyı ikna edememiş. Bunu bana gözleri dolarak anlatmıştı.

Unutmayalım ihracatçının itibarı, ülkenin itibarını etkiler.

İşini düzgün yapan tüm ihracatçılara buradan selam olsun, çürükleri ayıklayalım…

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
İhracatın felsefesi 20 Mayıs 2025