Kentsel dönüşüm ‘tebligata’ takıldı ruhsata üçte bir çoğunluk yetmeli

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye’nin en uzun süre ‘belediye başkanlığı yapmış’ isimlerinden ve halen de Büyükçekmece Belediye Başkanlığı görevini sürdüren Hasan Akgün’ün deprem ve kentsel dönüşüm deneyimleri çok önemli. Kendisiyle bir gazeteci olarak tanışıklığımız, 1990’ların başında Büyükçekmece Belediye Başkanı Ali Çebi’nin ‘teknik başkan yardımcılığını’ yaptığı yıllara kadar uzanır. 17 Ağustos 1999 Depremini ve ‘6 Şubat 2023 Depremlerini’ yaşamış bir ülkede ‘fay hatlarını’ ya da ‘deprem olunca nereye kaçacağımızı’ konuşmanın çok da anlamlı olmadığını düşünüyorum. Başkan Akgün’e “Çok yıkıldık, çok öldük, Marmara alarm veriyor, yapı stokumuzu hızla yenilemek, kentsel dönüşümü hızlandırmak için önümüzdeki en büyük engel nedir” diye sordum. Akgün, şöyle başladı söze: “Bu çok önemli ama önce bir not düşelim; bir ülke gerektiğinde savaşmak için nasıl hazır olmalı ordusunu tetikte tutmalıysa depreme karşı da öyle hazır olmalı. Çünkü deprem Türkiye için bir ‘milli güvenlik ve gerçek anlamda beka’ meselesidir. Bu konuya her aşamasında ‘savaş mantığı’ ile bakmalıyız. Fay hatları ve depremler ülkesiyiz. Depremlere hazırlıklı bir ülke haline gelmek için siyaset üstü ‘devlet politikası’ oluşturmalıyız.”

Bir ay sonra gündemde bile olmayabilir

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, ilginç bir ‘kariyer’ vurgusu yapıyor ve şöyle devam ediyor: “Ben, şu anda ülke genelinde 10’uncu kez depremlere arama kurtarma ekibiyle müdahale eden tek belediye başkanıyım. İlk kez 1998 Adana Depremi’ne ‘belediye kurtarma ekibi’ olarak katılmıştık. Sonuncusu da malum Yüzyılın Afetini yaşadık. 1990’lardan beri dünya genelinde depremden canı yanan her yerde düzenlenen teknik ve bilimsel toplantılara katıldım. Bilimsel gerçek hep aynı, Anadolu ve Trakya binlerce yıldır olduğu gibi bundan sonra da depremlerle yaşamak zorunda. Bir gerçeğimiz de maalesef bir ay sonra yaşadığımız depremler de gündemden tamamen düşecek. 17 Ağustos 1999 Depreminde de böyle olmuştu, iki ay sonra her şey unutulmuştu. Şimdi de aynısı olmamalı. Olursa kentsel dönüşüm yerine yine başka şeyler olur.”

Ordunun ‘afet görevi’ yeniden ihdas edilmeli

Hasan Akgün, en başta sorduğum soruya geçmeden içini döküyor. Yaşadığımız son depremlerde ilk günlerde yaşanan ‘müdahale aksaklıklarına’ işaret ederek, “Bu depremler olana kadar ben de AFAD’ın çok güçlü olduğuna ve bir felakette çok başarılı olacağına inanıyordum. Ancak öyle olmadı. Ordumuzun (asker) afetlerdeki görev konumu derhal eski statüsüne kavuşturulmalı. Çok basit; 17 Ağustos 1999 Depreminde ordu hemen bölgeye intikal etmişti ve 6 saat kadar sonra sahra hastanesi, mutfaklar ve tuvaletler kurulmuştu. Asker işin yarısını (hızlı müdahalede) yapmıştı. O ilk 6 saat hayatlar için çok önemlidir. Türk ordusunun arama kurtarma ve lojistik kabiliyeti çok iyidir.”

41 bin riskli konutu yeniledik, 16 bin daha var

Başkan Akgün’e kendi ilçesini soruyorum. İlk büyük depremden beri Büyükçekmece’de ne yaptınız? Yanıtı şöyle: “1999’da deprem oldu ve toplanıp acil eylem planı yaptık. Naci Görür hocamız o tarihten beri danışmanımızdır. İlçedeki planları değiştirip yatay yapılaşmaya döndük. Sıkıntılı zeminlerin olduğu bölgeleri tespit ettik. İlçemizdeki mevcut yapı stokunu mercek altına aldık ve bugüne kadar 41 bin konut yeniledik. Şu anda elimizde yenilenmesi gereken 2 bin bina (16 bine yakın konut) var. Bunlardan 600 kadarı çok acil yıkılmalı. Bunları da yıkacağız ve muhtemel depremde inşallah yıkılmayacağız. Biz belediye olarak proaktif olduk, hemşerilerimiz de genellikle anlayışlı oldular.”

Faizsiz kredi ve imar transferi çok önemli

Hasan Akgün, ülke genelinde kentsel dönüşümü hızlandırmak için iki konunun ayrıca önemli olduğunu vurguluyor. Akgün, “Konutu dönüşüme girecek vatandaşlara 20-30 yıl vadeli faizsiz kredi imkânı sağlanmalı. Bir de riskli alanlardaki konutları yıkabilmek için oradaki vatandaşlara başka yerde tahsis edilecek hazine arsaları ve ‘imar transferi hakkı’ ciddi çözüm getirir. Mesela ilçemizde 1960’lardan itibaren Kumburgaz sahilinde 13 kilometre boyunca neredeyse kumsalda yapılaşma olmuş. Zemin kötü, onları zemini iyi yer bulup taşımamız gerekir. Mevcut tapusu terkin olacak, yeni yerinden tapusunu alacak ki yıkabilelim” diyor.

Hak sahibi bulunamayınca inşaat ruhsat veremiyoruz

Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, kentsel dönüşümü hızlı yapamamanın önündeki en büyük engeli şöyle tanımlıyor: “Kanunlarda çelişkiler var. Düzeltilirse 2,5 yılda çok büyük dönüşüm yapılabilir. İş büyük ölçüde ‘tebligat krizine’ takılmış durumda. Örneğin, bir bina var, yıkımı bile yapılmış ama birkaç hak sahibi bulunamıyor, yurt dışında v.s. Siz buna inşaat ruhsatı veremiyorsunuz. Tebligat kanunu eskide kalmış,  tebligat yapamamış oluyorsunuz. E-tebligat ve yanıt için de çok kısa bir yasal süre yeterlidir, en azla 1 ay süre olmalı. Bir de şu meşhur üçte iki çoğunluk meselesi var. Bence inşaat ruhsatı için bir dönüşümde, bir hak sahibi müracaat etse bile ruhsatı verebilmeliyiz. Çünkü o bina için 100 kişi de bir kişi de müracaat etse verilecek ruhsat aynıdır. İmar durumunda ne varsa o kadar inşaat yapılabilir. Hadi ben diyeyim üçte bir çoğunluk yeterli olsun. Şu anda her şeyi kilitleyen bu tebligat krizi ve tüm malikler olmadan inşaat ruhsatı verememe halidir. Bu konuda kanun değişikliği şart ve bunu TBMM yapacak. Bir an önce birisi bunu harekete geçirmeli ve kanun teklifi verilmeli, kabul edilmeli.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar