Kurala uymuyor ama kanunları çoğaltıyoruz

Şeref OĞUZ
Şeref OĞUZ ÖNERİ - YORUM

Çürüme; yasaları dışlamaktır. Çünkü çürüme, yapıyı bir arada tutan yasaları işlevsiz kılar. Başka yasalara itaat edilmeyen yerde çürüme, tek yasa olur. Çürümenin çaresi yoktur. Devrini tamamlayacaktır. Çürüme bir kez başlamaya görsün, hükmünü icra edene dek sürecek ve bir sonraki yapının gübreliği olacaktır.

Kötü haber; çürüme başladığında engellenmiyor oluşudur da iyi haber; bir sonraki yapının fidanının boy atacağı, yeni bir geleceğin vaadi olan gübreliğe dönüşeceğidir. Toplumu çürüten, bireyler arasındaki asabiyetin (İbni Haldun’un önerisi) azalmasıdır.

BABALAR VE OĞULLAR

Kurucu babalar, değerleriyle vardır ve ülkeyi inşa eder, toplumu var kılarlar. Oğulları da babaları kadar olmasa da değerleriyle toplumu güçlendirirler, bayındır kılarlar. Ancak üçüncü nesil, torunlar; kurucu babaların değerlerini unutmuş, aralarındaki dayanışma bağını zayıflatmışlardır.

Bu dönemde sanat, edebiyat, mimari, estetik gelişir. Torunların çocukları ise çürüme neslidir. Asabiyet yok olmuştur. Geriye, bencil, çıkarcı, değerlerini yitirmiş, ahlakı çökertmiş, hedonist bir yapı gelmiştir. İşte bu çürüme nesli, büyük bedeller ödeyecek ve doğuracağı çocuklar bir sonraki çağın kurucuları olacaktır.

İKİ SORU İKİ CEVAP

Çürüme birdenbire mi olur?

Çürümenin 4 evreli devranına dair; 1-Zor zamanlar güçlü liderler doğurur, 2-Güçlü liderler kolay ortamlar üretir, 3-kolay ortamlar zayıf liderler var eder. 4-Zayıf liderler zor zamanları geri getirecektir.

Zor zamanlar ile çürümenin bağlantısı nedir?

Zor zamanlar, tanımını çürümeden alır… Liyakati dışlarsın, bilen değil bizden insanlara meyledersin, terazinin ayarıyla oynarsın, devlet malını deniz yemeyeni domuz diye tanımlarsın, bal tutan parmağını yalamaya başlar, hukuk gücünü kaybeder ve yerini güçlüler hukukuna bırakır.

NOT

ÇÜRÜK TOPLUM HAPİSHANEYE DÖNÜŞÜR

Çürüme tepeden başlar, tabana yayılır. Çürüme bir kez tetiklenince, toplumsal değerler ihlal edilir. Demokrasi talebi yoktur, imtiyaz talebi vardır. Otorite talebi de yükselir. Ancak otoriteden beklenti, “çıkar” olur. Aile bozulur, değerler yok olunca aile bireyleri menfaat yığınlarına dönüşür.

Eğer ülkede kurala uyma disiplini kalmamışsa, yasaların sayısı artmaya başlar. Uyulmayan anayasa, bizi bağlamayan yaptırım, uygulanmayan ceza, riayet edilmeyen düzenleme, durulmayan kırmızı ışık, ihlal edilen emniyet şeridi, gösterilmeyen saygı, eriyip giden sevgi, bireyleri bencilleşen toplum… Bu durumda dilediğin kadar yasa çıkar, kural üret, yönetmelik yayınla, çare olmayacaktır.

Neticede çürük toplum; bireylerinin içinde çürüdüğü hapishaneye dönüşecektir. Çürümeye dair akılda kalmasını umduğum şudur ki çürüme, bir kez başladığında durdurulamayacağıdır. Bu yüzden senin sağlam olman yetmez, çürüklerden de uzak durman gerekecektir.

Hale uygun bilgelik gerekiyorsa, Aşık Serdari bize seslenebilir; “Nesini söyleyim canım efendim / Gayrı düzen tutmaz telimiz bizim / Arzuhal eylesem deftere sığmaz / Omuzdan kesilmiş kolumuz bizim.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Gölgelerin gücü adına 19 Temmuz 2024