Merkez Bankası’nı Kapalıçarşı’ya düşüren “model”

İsmet ÖZKUL
İsmet ÖZKUL KRİTİK AÇI

Dün gazetemizin internet sayfasında peş peşe üç haber yer alıyordu. “Şubatta 8.75 milyar dolar cari açık” ve “İşsizlik yeniden çift haneye yükseldi” başlıklı haberler dün açıklanan verileri açıklıyordu. Üçüncü haber ise arkadaşımız Yener Karadeniz’in Merkez Bankası’nın döviz toplamak için Kapalıçarşı’daki ayaklı borsaya düştüğünü anlatan ve ekonominin geldiği yeri sembolize eden özel haberiydi.

“Türkiye ekonomi modeli” adı takılan uygulamaların bizi getirdiği yer burası. Sözde bu “model” cari açığı kapatacak, dövize talebini azaltacak, enflasyonu düşürecek ve istihdamı canlandıracaktı. Geldiğimiz yerde Merkez Bankası, karaborsa diye bildiğimiz ayaklı borsadan döviz toplayarak günü kurtarmaya çabalıyor.

Bu noktada sorunun kritik ayaklarından birisi olan cari açık ve ödemeler dengesinde “model”in karnesine bakmakta yarar var. Erdoğan-Nebatı-Kavcıoğlu eliyle yürütülen “model”in etkin uygulamaya girişi için Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başladığı Eylül 2021’i başlangıç noktası olarak alabiliriz. Cari açık ve sermaye hareketlerinde 12 aylık toplamlar itibarıyla Eylül 2021 ve Şubat 2023 verilerini karşılaştırdığımızda en kritik noktalar şöyle sıralanabilir:

- Kapanacak cari açık Eylül 2021 teki düzeyinin 4.3 katına çıktı. 12 aylık toplam cari açık 42.23 milyar dolar artarak 13.14 milyar dolardan 55.36 milyar dolara fırladı.

- Cari açık patlama yaparken ülkeye giren dış kaynak miktarı yerinde saydı. Eylül 2021 itibarıyla son 12 ayda ülkeye giren dış kaynak miktarı cari açıktan 43.57 milyar dolar daha fazlaydı, bu fark şimdi 1.45 milyar dolara düştü.

- Buna bakarak döviz girişinin cari açığı karşılamaya yettiğini, dolayısıyla ödemeler dengesinde ciddi bir sorun olmadığını söylemek de gerçeğe uymuyor. Çünkü son dönemde gerçekleşen döviz girişinin kalitesi son derece kötü ve güvenilmez.

- Yabancı doğrudan yatırımlar, 1.09 milyar dolarlık bir artışla 12.33 milyar dolardan 13.41 milyar dolara çıktı. Ama bu artış sadece yabancılara gayrımenkul satışından geliyor. Ekonomi amaçlı doğrudan yatırımlar yerinde sayıyor.

- Asıl önemli nokta sıcak para tarafındaki daralma ve kompozisyon değişikliği. Sıcak para girişi 10.79 milyar dolarlık bir düşüşle 29.06 milyar dolardan 18.27 milyar dolara indi. Eylül 2021 itibarıyla 12 aylık toplam olarak hisse senedine 86 milyon dolar, tahvile 15.23 milyar dolar giriş vardı ve 13.74 milyar dolar da mevduat olarak gelmişti. Şubat 2023 itibarıyla son 12 ayda hisse senedinden 4.13 milyar dolar, tahvilden 2.08 milyar dolar çıkış var. Gelen sıcak paranın tamamı mevduat şeklinde. Mevduat olarak gelen 24.48 milyar doların hızla geri çıkması mümkün ve bu tüm finansal sistemi strese sokuyor.

- Cari açığın finansmanında başrolü oynayan bir kalem de yine güvenilmez olan kaynağı belirsiz döviz girişi. Kaynağı belirsiz döviz girişi 10.01 milyar dolarlık artışla 14.54 milyar dolardan 24.55 milyar dolara tırmanmış.

- Sonuç, döviz rezervlerindeki hastalıklı halin risklerinin artarak sürmesi oldu. Merkez Bankası’nı ayaklı borsaya tezgâh açmaya kadar götüren de bu durum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar