Rüşdü Saracoğlu'nun ardından

Rüşdü Saracoğlu, beş yıl kadar önce farklı kesimlerden deneyimli isimlerin bir araya geldiği bir WhatsApp grubu oluşturmuştu. Kamu ve özel sektör tecrübesi olan birçok kişinin fikirlerini paylaştığı bu gruba beni de dahil etmişti. Kurucusu, yöneticisi ve moderatörü olduğu bu platform, bilgiye dayalı, seviyeli ve üretken bir tartışma ve entelektüel paylaşım ortamıydı. Bu yılın şubat ayında Rüşdü Bey, grubu aniden sonlandırdı. Sonradan öğrendik ki; sağlık sorunları nedeniyle böyle bir karar almış.

Rüşdü Saracoğlu, cuma gecesi hayatını kaybetti; hafta sonunda da defnedildi.

Saracoğlu, moderatörlüğünü yaptığı grubun açıklama kısmına şu ifadeleri yazmıştı: "Özgür ve müreffeh bir Türkiye, mutlu insanlar, güvenli bir gelecek ve çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakmak için."

Bu cümledeki dört dilek -özgür ve müreffeh bir Türkiye, güvenli bir gelecek, mutlu insanlar ve yaşanabilir bir ülke- hayat boyu rehber aldığı ilkelerdi; onun yaşamı boyunca pusulası oldu.

Rüşdü Saracoğlu, Amerika Birleşik Devletleri’nde akademisyenlik yaptı, ardından IMF’de görev aldı. Daha sonra Türkiye’ye dönerek ekonominin kritik dönemlerinde önemli görevlerde bulundu. Merkez Bankası başkanlığı, milletvekilliği ve bakanlık yaptı. Aklıyla ve duruşuyla derin izler bıraktı. Sakinliğiyle ve bilgisiyle hep güven verdi. Fiyat istikrarı ve Merkez Bankası bağımsızlığının her daim katı bir savunucusu oldu.

Merkez Bankası’nın kurumsallaşmasında, para ve finans piyasalarının gelişiminde ve ekonominin dönüşüm sürecinde önemli katkılar sağladı.

Vefatının ardından dostu Mahfi Eğilmez onunla ilgili bir yazı kaleme aldı, bazı anılarını paylaştı.

Eğilmez, o dönemdeki temel sorunları anlatırken şöyle diyordu:  “Derdimiz aynıydı: Yüksek enflasyon… Sanki babamızın malı gibi titrerdik Hazine’nin ve Merkez Bankası’nın üzerine.”

Bu cümle, kamu görevinin nasıl bir sorumluluk bilinciyle yürütüldüğünü etkileyici bir şekilde özetliyor.

Mahfi Eğilmez yazısının sonunda Rüşdü Bey’in bir sözünü bizlere hatırlattı. “Çağdaşlaşmanın birinci adımı, toplumun; ‘devletin parası’ denen şeyin aslında kendi parası olduğunu anlaması ve bu konuda bilinçlenmesidir" diyordu Rüşdü Saracoğlu.

Ne yazık ki, Mahfi Eğilmez’in de belirttiği gibi, Rüşdü Saracoğlu "Toplumun bunu anladığını göremeden aramızdan ayrıldı."