Sanayinin check-up sonuçları parlak değil
Türkiye sanayiinin "check-up" sonuçları açıklandı. Maalesef sonuçlar sıkıntılı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın açıkladığı “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması” 2024 yılı sonuçları 3 temel soruna işaret ediyor:
1- Üretimden net satışlar reel olarak üç yıldır üst üste düşüyor.
2- Finansman sıkıntısı yaşanıyor. Sanayicinin elde ettiği kâr, neredeyse tamamen finansman giderlerine gidiyor. Son yıllarda ilk kez sanayiciler kazandıklarının tamamına yakınını sadece bu giderleri karşılamaya ayırmak zorunda kaldı.
3- Kârlılık oranları son 10 yıl ortalamasının çok altında kaldı. Faaliyet kârlılığı 2014-2023 döneminde yüzde 10,4 düzeyinde iken, 2024’te yüzde 6,2’ya geriledi. Satış kârlılığı yüzde 7,1 düzeyinde iken 2,6’ya geriledi.
Kısacası, sanayici İSO 500’ün 57 yıllık tarihinin belki de en zorlu dönemlerinden birini yaşıyor.
İSO uyarmıştı
Türkiye, 2021 yılında “Faiz indirilirse enflasyon da geriler” başlıklı bir deneye başladı. Neo-Fisherci bir yaklaşımla “faizlerin ısrarla düşük tutulması halinde enflasyonun uzun vadede faiz seviyesine doğru gerileyeceği” beklentisi içinde Merkez Bankası baş aktörlerden biri olarak bu deneye katıldı. Kendisini sürdürülmesi imkansız olan bir pozisyona hapsetti.
"Peki bu duruma yol açan gelişmeler yaşanırken sanayiciler neden uyarmadı?" diye sorabilirsiniz.
Haklısınız; ancak İSO bu uyarıları yapmış. Erdal Bahçıvan, “Bundan üç yıl kadar önce rasyonel politikalardan uzaklaşmanın yüksek enflasyon ve finansal istikrarsızlık yaratacağı uyarısını yapmıştık” diyerek, o dönemdeki pozisyonlarını hatırlatıyor. Bugün ise İSO’nun mevcut yaklaşımı şöyle özetleniyor: “Sanayiciler olarak bizden kaynaklanmayan bu sorunun çözümü için programın başarısı adına en güçlü inancı, en büyük sabrı ve desteği gösterdik, göstermeye de devam ediyoruz.”
Sanayicinin çuvaldızı kendisine batıracakları bir konu hiç mi yok?
Elbette var.
Erdal Bahçıvan’a göre sanayiciler, finansal okuryazarlığı ve risk yönetimini yeterince önemsemiyor. Gelişmiş ülkelerde yaygın şekilde kullanılan finansal enstrümanlara karşı çekimser davranıyor, riskleri yönetmekte yetersiz kalıyorlar. Bahçıvan’ın önerisi net: “Dış destek beklemeyi bırakmalı, şapkamızı önümüze koyarak dünyada kullanılan finansal araçlara açık olmalıyız.”
Bu, yerinde bir uyarı.
Ama sanayicinin sorgulaması gereken bir diğer alan ise üretimin niteliği ve AR-GE’ye yaklaşımı.
Ar-Ge durgun, katma değer zayıf
İSO 500’de AR-GE yapan kuruluş sayısı 2018'e kadar artış gösterirken, son yıllarda durağanlaştı. 2024'te AR-GE harcaması yapan firma sayısı 265 ile aynı kaldı. Bu durum, sanayimizin teknolojik dönüşüm konusunda isteksiz kaldığını gösteriyor.
Geçen yıl yaratılan katma değer içerisinde en yüksek pay yüzde 34,6 ile düşük teknoloji yoğunluklu sektörlere ait. Bu oran, önceki yıla göre 5,9 puanlık bir artış anlamına geliyor. 2022 ve 2023’te orta-düşük teknoloji ağırlıklı üretim ön plandayken, 2024’te tekrar düşük teknolojiye dönüş yaşanmış durumda.
2024 sonuçlarının ortaya koyduğu tablo, Türk sanayiinin teknolojiye dayalı üretime geçişte zorlandığını ve dönüşüme duyulan acil ihtiyacı net biçimde ortaya koyuyor. Teknolojiye dayalı nitelikli ve katma değer üretebilen bir sanayi için sanayi kuruluşlarının AR-GE’yi daha çok odaklarına almaları gerekiyor. Devletin de uygun makro politikalar, hedefe odaklanmış teşvikler ve yönlendirmelerle firmaları değişime zorlaması gerekiyor.
Bu noktada, İSO'nun teşhisleri doğru; tedavi önerileri de isabetlidir. Sanayi, üretimden uzaklaşma ve finansal sarmal arasında sıkışmış durumda. Bu döngüyü kırmak için:
- Teknoloji odaklı, yüksek ve nitelikli katma değerli üretim,
- Sanayicilerin AR-GE’yi daha çok odaklarına almaları,
- İhracat odaklı, sürdürülebilir ve rekabetçi bir sanayi modeli,
--Makro düzeyde rasyonel politikalar ve hedefe odaklı teşvik sistemleri,
--Sanayicinin finansmana erişim imkanlarının geliştirilmesi gerekiyor
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.