Sıkıcı işlemler, yön arayışı
Geçtiğimiz hafta işlemleri ile birlikte yılın beşinci ayına ait fiyatlamaları da geride bırakmış olduk. Mart ayında yurt içinde, nisanda yurt dışında başlayan yüksek volatilite ve zayıf seyir, zaman içerisinde lokal ve global varlıklar arasındaki ayrışmanın da daha belirgin bir hal almasına imkan tanıdı. Nisanın son kısmı ile başlayan eğilim, en azından dışarısı için, mayıs işlemleri nezdinde devam ediyor. Değişiklik yok. Yerel tarafta ise yatırımcıların ‘finansal araç açısından’ sıkışmışlığı, ‘sıkıcı işlemler’ ve ‘yön arayışı’ ifadeleri ile daha sık karşılaşmamıza neden oluyor.
Mayısta küresel hisse senetlerindeki toparlanma eğilimi tüm hızıyla devam etti. ABD dahil sepette %5,51’lik yükselişle Kasım 2023’ten bu yana en kuvvetli yükseliş izlendi. ABD’yi ayıklayarak dünyanın geri kalan kısmına bakmaya çalıştığımız sepet ise %4’lük değer kazanımıyla Aralık 2023’ten bu yana en iyi hareketini sergiledi. Öte yandan gelişmekte olan ülke varlıklarındaki primlenme de %4 ile Ocak-Mayıs döneminin tamamını artıda tamamlamış oldu. Burası ilginç ve bir o kadar da önemli: Gelişmiş ülke varlıklarında, Amerikan dolarında, tahvil faizlerinde ya da diğer tüm göstergelerdeki her türlü oynaklık ve zayıflık karşısında gelişmekte olan ülke varlıkları 5 aylık periyot içerisinde bir şekilde güçlü kalmayı başardılar. “Buna benzer son 5 aylık yükseliş döngüsü ne zaman oldu?” diye baktığımızda, Şubat-Haziran 2024 dönemi karşımıza çıkıyor. Amerikan doları bu esnada kaderin bir cilvesi şeklinde, ocak-mayıs döneminde gerilerken, gelişmekte olan ülke para birimlerini de tıpkı hisse senetleri gibi destekler pozisyonda yer alıyor. S&P 500’ün mayısı %6 yükselişle sonlandırdığını değerlendirmelerin en son kısmında parantez açarak belirtelim.
Yerel varlıklar ise maalesef dış fiyatlama koşulları ölçeğinde hareket etmekten son derece uzak. Martın ikinci yarısında başlayan türbülans, swap pozisyonlarının kapatılması ve varlıklardan yabancı çıkışı şeklinde gerçekleşerek finansal stresin artmasına neden olurken, TCMB’nin karşı önlem olarak devreye aldığı sıkılaştırma hamleleri ise faiz indirim döngüsü içerisinde yatırımcı kesiminde ciddi kafa karışıklığı oluşmasına zemin hazırladı. BIST’te ilk çeyrek için açıklanan finansal sonuçların, geçmişi yansıtmalarına rağmen zayıf beklentiler ve bugünün fiyatlama sıkışıklığı karşısında stresin boyutunda genişlemeyi tetiklemesi, alternatif getirilerdeki yükseliş ile birlikte hisse senetlerinin zaten yatırımcıda geri planda kalma halini daha da ivmelendirdi. Gün sonunda BIST 100 Endeksi’ndeki mayıs kapanışı nisan ile paralel seviyelerde gerçekleşirken, TCMB’nin açıkladığı veri setine göre yurt dışı yerleşiklerdeki hisse senedi pozisyonlanması son 1,5 aylık dönemde martın ikinci yarısının ilk aşamalarındaki çıkışın yarısına denk gelen rakamın yerine konulduğuna işaret ediyor. Ancak, nette işlem hacmindeki azalış ve yeni hikaye bulmakta zorlanılan yatırımcı psikolojisi, çok daha temkinli yaklaşımı ciddi anlamda öne çıkarıyor. Mevduat ve para piyasası fonlarına ait faiz düzeylerindeki yükselişin dolarizasyonu engelleme ve dezenflasyon sürecini tehlikeye atmayı sınırlamasının doğal yan etkileri diğer finansal varlıkların başta hisse senetleri olarak arka planda kalmasına neden oluyor.
Net/net gelinen nokta, bir süre daha yeni hikaye arayışı ve buna ikna olarak fiyatlama eğilimini devreye alma aşamaları ile geçecek gibi duruyor. Bunun için haziran ayındaki TCMB fonlamasını izlemek kritik önemde yer alıyor. Ancak, tek bir önemli ve kritik farkla: Günlük bazda değişimler üzerinden gereksiz yere heyecanlanmadan ve yatırımcılara da yanlış bilgi vermeden, genel gidişatı, yani trendi doğru okuyarak, kompozisyon ve maliyetteki değişimi anlamaya çalışmaktan başka elimizde pek bir şey kalmıyor. Buradaki eğilim, diğer varlıkların fiyatlamaları açısından da sinyal etkisi taşıyacağından; haziranı, temmuz PPK’sı öncesinde değerli kılıyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.