Siyasi problemlerin gölgesinde Peru

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Bu haftaki yazımızda adı son günlerde siyasi problemlerle anılan Peru’yu inceleyeceğiz. Aslına bakarsanız son günlerde benzer olayları sadece Peru’da değil, diğer Latin Amerika ülkelerinde de sık sık görüyoruz. Tarihsel açıdan baktığımızda Peru’nun bu tür problemleri 40 yıldır tecrübe ettiğine de tanığız. 1978’den 1980’e kadar olan süreçte ülke askeri yönetim tarafından yönetilmiş. 1980 yılında demokratik yönetime geçilmesinden bu yana ise Peru’da yine birçok problem yaşanmış; tutuklanan liderler ve yöneticiler sık sık görülmüş, siyasi iktidarsızlıklar, terör olayları ve darbe girişimleri yaşanmış. Okuduğunuzda size de ilginç gelecektir; bu tür problemler yaşanırken ülkenin ekonomisi beklenenin aksine fazlaca etkilenmemiş. Peru para birimi Sol Amerikan Doları karşısında değer bile kaybetmemiş. Bütün çalkantılara rağmen yine de Peru’nun Latin Amerika’nın en önemli ülkelerinden biri olduğunu söyleyebilirim.

Peru 34 milyon nüfusu ile Brezilya, Arjantin ve Kolombiya’dan sonra Latin Amerika’nın en kalabalık ülkesi durumunda. Nüfusun üçte biri hem idari hem de ticari açıdan başkent olan Lima’da yaşıyor. Ülkede büyük oranda İspanyolca ve Keçuva ile Aymaraca olmak üzere üç resmi dil konuşuluyor. Halkın büyük çoğunluğu Katolik Hristiyan. Ülkenin para birimi Peru Sol’ünün Latin Amerika’daki en güçlü para birimi olduğu söyleniyor. Pandemi sürecinde Latam bölgesinde Amerikan dolarına karşı da en az değer kaybeden para birimi aynı zamanda.

Türk vatandaşlarından vize istemiyor

Peru’ya ülkemizden direk uçuş bulunmuyor. Peru’yu ziyaret etmek isteyen okuyucularımızın Kolombiya, ABD ya da Avrupa’dan aktarmalı olarak uçmaları gerekecek. Peru, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için vize istemiyor. Ülkemizle Peru arasında 8 saat zaman farkı var. Bu zamana kadar yaptığım ziyaretlerde güvenlik problemi yaşamadım fakat tehlikeli bölgelerinin olduklarını kendileri de söylüyor. Siz yine de yapacağınız ziyarette gideceğiniz bölgelere dikkat edin. Yaya olarak yapacağınız gezi olursa cep telefonunuza ve çantanıza sahip çıkın.

Pazarın özellikleri

Peru pazarını süpermarketler ve alış veriş merkezlerinin gösterişinden değerlendirirseniz hata yapma ihtimaliniz yüksek olur. Ülkede geleneksel pazarın modern pazardan çok daha yaygın olduğunu belirtmem gerekir. Zincir süpermarketlerin hemen hemen tamamı Şili merkezli perakendecilere ait ve bu zincirler az sayıdaki orta-yüksek ve yüksek gelir grubuna hitap ediyor. Modern pazarda raflarda birçok Avrupalı markayı ve son yıllarda gıda ve gıda dışı ürünlerde Türk marka ve ürünlerini görebilirsiniz. Pazarın çok büyük bir kısmı ise “Mercado’’ diye adlandırdıkları geleneksel pazardan dönüyor. Lima’da bulunan Lima Cento Peru’nun tamamına hâkim bir pazar yeri. Gerek Lima’dan gerekse farklı şehirlerden gelen tüccarlar Lima Centro’dan alışverişlerini yapıyor ve ambarlar sayesinde ürünlerini farklı şehirlere gönderebiliyor. Bir zamanlar İstanbul’da Tahtakale, Mercan ya da Mahmutpaşa’da olduğu gibi. Geleneksel pazarda ise ağırlıklı olarak Çin, ABD ve Brezilya menşeli ürünleri ve Panama serbest bölgeden gelen ürünler göreceksiniz. Modern pazar dediğimiz zincirlerde ürünün kalitesi ve tasarımı daha önemliyken, geleneksel pazarda fiyat hassasiyeti daha yüksek. İthalat prosedürleri kolay ve sorunsuz işliyor. Bizim yaptığımız ihracatlarda her hangi bir belgelendirme, test ya da gözetim bu zamana kadar istenmedi. Gelişmiş bir bankacılık sisteminin olduğunu ve para transferlerinde bir sıkıntı olmadığını da belirtmek isterim.

Liberal bir ithalat politikası var

Peru’da liberal bir ithalat politikası olduğunu söyleyebilirim. Galiba bunun en önemli nedeni zayıf sanayi üretimi ve ithalata dayalı bir ekonomilerinin olması. Serbest ticaret anlaşmalarının her iki taraf için de psikolojik etkileri olsa da, Peru özelinde ihracatımızın önünde büyük bir engel olmadığını söyleyebilirim. Peru’da üç tür gümrük vergisi uygulanıyor. Hammadde ve yatırım malları için gümrük vergisi yok. Genel olarak uyguladıkları gümrük vergisi oranı %6. Tüketim ürünlerinin büyük bir kısmı için %6 gümrük vergisi uygulanıyor. Tekstil gibi yerli üretimlerini korumak istedikleri ürün grupları için ise %11 gümrük vergisi uygulanmakta.

Peru ekonomisi ve dış ticareti

Peru ekonomisine genel olarak baktığımızda düşük iç ve dış borçluluğu, nispeten güçlü döviz rezervleri, düşük enflasyon oranı, güçlü yerel para birimi ve artan yabancı yatırımlar ile istikrarlı makroekonomik verilere sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Tarım ve deniz ürünlerinde önemli bir ihracatçı konumunda. Yaban mersini, kuşkonmaz, paprika ve kinoa ihracatında dünyada birinci, yaş üzüm ihracatındaysa üçüncü sırada yer almakta. Bunların yanında pamuk, şeker kamışı, kahve ve soya fasulyesi de başlıca diğer tarım ihraç ürünlerinden.

Sanayi üretimi içinde en önemli sektör ise madencilik. Madencilik sektörü Peru ekonomisinin ve ihracatının katalizörü konumunda. Dünyanın en büyük gümüş ve üçüncü büyük bakır rezervlerine sahip olan Peru’da ihracatın %60’ını madencilik sektörü oluşturmakta. Çinko, altın, demir ve fosfor diğer madencilik ürünleri olarak göze çarpıyor. Peru sanayisi zayıf olmasına karşı her geçen gün gelişmekte. İmalat sanayinin başlıca sektörlerini değerli metaller, demir dışı metaller, gıda, kauçuk, kimya ve tekstil olarak sayabiliriz.  

2021 yılı verilerini incelediğimizde Peru’nun dış ticaret hacmi 107,4 Milyar dolar. Bunun 56,2 Milyar dolarlık kısmı ihracat iken 51 Milyar dolarlık kısmı ithalat olarak gerçekleşmiş. Peru, değerli madenlerin fiyatına bağlı olarak genelde dış ticaret fazlası veren bir ülke.

Ülkenin ihracat kalemlerine baktığımızda metal cevherleri, mücevher eşyaları, meyveler, mineral yakıtlar ve bakırın olduğunu görüyoruz. İhracatında en büyük payı %32 oranında Çin Halk Cumhuriyeti alırken sırasıyla ABD, G.Kore, Japonya, Kanada, Hindistan, İsviçre, Hollanda, Şili ve İspanya önemli ihracat pazarları. İthalata baktığımızda başlıca ürün grupları makineler, mineral yakıtlar, motorlu kara taşıtları, plastik ve mamulleri ve demir-çelik ürünleri olarak göze çarpıyor. Peru’nun en fazla ithalat yaptığı ülke % 29 ile Çin Halk Cumhuriyeti olmuş. ABD, Brezilya, Arjantin, Meksika, Şili, Kolombiya ve Almanya ise diğer önemli ithalat gerçekleştirdiği ülkeler.

Peru’nun serbest ticaret anlaşması imzaladığı ülkeler

Şili’yi incelerken Şili’nin birçok ülke ile özellikle ürettiği madenleri ihraç etmek için serbest ticaret anlaşması imzaladığını söylemiştim. Madencilikte ve bazı tarım ürünlerinde güçlü olan Peru’nun da bu nedenden dolayı serbest ticaret anlaşması imzalamakta istekli olduğunu söyleyebiliriz. Fakat ülkemizle bir türlü beklenen serbest ticaret anlaşması imzalanamadı. Nedenini Peru’nun özellikle güçlü olduğu ender sektörlerden biri olan tekstil ürünlerinde yerel üretimini korumak istemesi gösteriliyor. Peru’nun Küba, Tayland, Mercosur, Şili, Kanada, Singapur, Çin, EFTA, Meksika, G. Kore, Japonya, Panama, Kosta Rika, Venezuela, Avrupa Birliği, Honduras ve Avustralya ile serbest ticaret anlaşması bulunuyor.

Ne ihraç ediyoruz?

İhraç kalemlerimize baktığımızda demir ve çelik, makineler, mekanik cihazlar, plastik ve mamulleri, demir veya çelikten eşya ve motorlu kara taşıtlarını görüyoruz. Peru’nun toplam ihracatından aldığımız pay %1,2 olurken, en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 19. sırada yer alıyoruz. Peru’dan ithal ettiğimiz ürünleri incelediğimizde mücevher eşyası, yağlı tohum ve meyveler, kalay ve kalaydan eşya ve çinko ve çinkodan eşya kalemleri ağırlıkta.

İş görüşmeleri öncesi dikkat etmeniz gerekenler

Peru da diğer Latin ülkelerinde olduğu gibi orta-uzun vadeli düşünmemiz gereken pazarlardan. Bir kez fuara, heyete katılmakla ya da bir kez bireysel ziyaret etmekle kolay kolay ürün satamayacağımız ülkelerden. Bu pazarlara giriş yapmak istiyorsak fuar, heyet ve bireysel ziyaretlerimizi belirli bir strateji doğrultusunda yapmalıyız.

Bana göre diğer önemli konu, gittiğimiz ülkede toplumu tanımak ve anlamak, bu belki de pazara girişin en önemli anahtarı. Benim baktığım yerden gördüğüm şey; bu ülkelere gitmeden önce ülkenin tarihine bakmalı, edebiyatını incelemeli ve insanını bir şekilde tanımaya çalışmalıyız. Bir örnekle temellendirmeye çalışayım. Yaptığınız görüşmelerin akabinde toplantınızın iyi havada geçtiğini ve muhataplarınızın istekli olduğunu göreceksiniz. Lakin bu sizi yanıltmasın. Karar alma süreçleri bizimki kadar kısa değil. Bunun yanında Latinlerin büyük çoğunluğunun “hayır” deme yeteneği gelişmemiş. Görüşmelerinizi yapıp ülkemize döndüğünüzde birçoğu maillerinize cevap bile vermeyebilir. Fakat bu durum da sizin moralinizi de bozmasın. İrtibatınızı muhakkak koruyun.

Duygusal zekâları yüksek bir millet olduğu için yaptığınız iş görüşmelerinde küçük hediyeler vermeniz faydalı olabilir. Görüşmelerde sınırları aşmadan sıcak ilişki kurmak iletişimin sürekliliği açısından faydalı olacaktır.

Peru’da ithalat yapan firmaların büyük çoğunluğunda İngilizce bilen personel olsa da, mümkünse yanınızda tercüman bulundurun. Eğer İspanyolca bilmiyorsanız adres sormak ya da gittiğiniz yerde güvenliği aşmak kolay olmuyor. Peru ve diğer Latin Amerika pazarlarını hedefliyorsanız web sitenize İspanyolca dil seçeneğini eklemenizi ve İspanyolca tanıtım materyalleri hazırlamanızı tavsiye ederim. Son olarak, Peru pazarına girmeden önce markanızı bu ülkede tescil ettirmeniz de en önemli konulardan biri.

Neler yapılmalı?

1- Peru için serbest ticaret anlaşmasının majör bir konu olmadığını öncelikle belirtmek isterim. Gümrük vergileri kabul edilebilir düzeyde ve liberal bir ithalat yaklaşımı var. Fakat Peru’nun birçok rakip ülke ile STA’sının olması ve her iki ülkede ki iş insanlarının psikolojik yaklaşımı için ülkemiz ile Peru arasında imzalanacak STA iki ülke arasındaki ticari ilişkiyi Türkiye’den yana avantajlı olacak şekilde artırabileceğine inanıyorum.

2- STA’dan daha önemli konu ise ülkemizden Peru’ya THY ile direk uçuşlarının başlaması.  

3- Hep tekrar ettiğim gibi Türkiye ihracatının Latin Amerika stratejisi oluşturulmalı ve bir ekosistem içinde ve programlı olarak bölgeye ve ülkelere yaklaşılmalı.

4- İhracatçı birliklerimiz Peru pazarına ve alt sektörlere yönelik nitelikli sektörel raporlar hazırlamalı. Pazarın trendleri, alışkanlıkları, potansiyeli, mevcut rakipleri ile alakalı pazar araştırma raporlarının hazırlanması ve firmalarla paylaşılması önemli.

5- Uluslararası fuarların olmadığı bu tarz uzak ülkelere yönelik uygun bütçeli Türk ihraç ürünleri fuarları ve eş zamanlı satın alma heyetleri düzenlenerek Türk ihracatçısı potansiyel ithalatçılarla buluşturulmalı.

6- Bunun yanında URGE projeleri ile pazarlama aktiviteleri desteklenebilir. Ticaret Bakanlığının mevcut destekleriyle Peru’ya yapılacak nitelikli projelerin sayılarını mutlaka arttırmalıyız.

7- Firmalarımız bireysel bazda seyahatler düzenleyerek devamlılığı sağlamalı. Bir fuara veya heyete katıldıysanız mutlaka 4-6 ay sonrasında bireysel ziyaret yapmanız önemli. Ne kadar çok pazarı ziyaret ederseniz o denli başarılı olduğunuzu göreceksiniz.

8- TİM ve ihracatçı birlikleri özel nitelikli satın alma programlarıyla ülkedeki büyük zincirleri ülkemize getirip, ihracatçımız ile buluşturulmalı. Bölgedeki zincirler Şili, Peru, Kolombiya gibi farklı ülkelerde mağazalaştığından çok büyük bir alım potansiyeli olduğunu söyleyebilirim.

9- Bu ülkelerde zincir marketlerde ‘’Türk Haftası’’ programları yaparak Türk ürünlerinin tanıtılması faydalı olabilir. Bir de bu çalışmalarda Türk dizi oyuncularını da kullanabilirsek Türk ürünlerine olan ilgiyi daha da artırabiliriz.

10- Bir kişi olan Ticari Müşavirlik kadrosu artırılmalı ve yerel personellerle bu kadrolar güçlendirilmeli. Hatta belki bu konuda özel sektör de destek olmalı ve yapılar daha da güçlendirilmeli.

846 milyon dolar

Türkiye-Peru dış ticaret hacmi

578 milyon dolar

Türkiye’nin Peru’ya ihracatı

269 milyon dolar

Türkiye’nin Peru’ya ithalatı

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar