Süper Lig’de 2019 geride kalırken, sorunlar artarak devam ediyor!

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR

2019 sona ererken, kulüp futbolu tarafında sorun ve sıkıntılarımız artarak devam ediyor. Finansal, ekonomik ve yönetsel problemler, kulüplerimizi ve doğal olarak futbol kulüplerimizi derinden etkiliyor. Kulüpler bazında son yirmi yılın en kısır dönemini yaşadık. Kısacası, ekonomik konjonktürün tüm olumsuzluklarını derinden yaşadığımız Süper Lig’de bir yılı daha geride bıraktık.

Ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar, kulüplerimizin dengesini bozdu!

İçinde yaşadığımız ekonomik konjonktürdeki olumsuzluklar kulüplerimizin finansal dengelerini bozdu ve onların ekonomik ve mali sorunlarını artırdı. Zaten, giderleri gelirlerini karşılamakta yetersiz kalan Süper Lig’in borçları da giderek arttı. Zamanla artan borçlanmanın getirdiği ek finansal maliyetler ve kurlardaki yukarı yönlü hareket kulüplerin birikimli zararlarının daha da artırıp özkaynaklarını negatife döndürdü. 4.5 milyar TL’ye yükselen zararların neden olduğu özkaynak açığı, kulüp bilançolarının pasif açığı vermesine sebep oldu. Zararların finansmanı yeniden borçlanmayla karşılanırken, toplam borç stoku da 15 milyar TL’ye ulaştı. Finansal darboğaza giren kulüplerin doğal olarak sportif rekabet güçleri de gerilemeye başladı. Bunun en tipik örneğini de, bu sezon UEFA Şampiyonlar Ligi’nde oynadığımız toplam on iki maçta sadece bir galibiyet ve üç beraberlik almamızda görüyoruz.

Buna bağlı olarak kulüp futbolunda UEFA sıralamasında ülke olarak Ukrayna’nın gerisine, 11.sıraya geriledik. Bunun anlamı, Süper Lig eğer UEFA ülke sıralamasında 11. sıradaki yerini koruyamaz ise, Süper Lig şampiyonumuz artık Şampiyonlar Ligi’nde doğrudan gidemeyecek ve bir ön eleme oynamak zorunda kalacak. Şampiyonumuzun ön eleme maçlarını geçememesinin ekonomik maliyeti yıllık 40 ila 45 milyon euroluk bir gelir kaybı olarak karşımıza çıkacak. Avrupa futbolunun gözbebeği Şampiyonlar Ligi’nde olamamanın karşılığı sadece maddi kayıp olmayacak, aynı zamanda Türk futbolunun marka değerinin arttırılmasına olanak sağlayacak elit ligler arasında olabilme mücadelesini de sekteye uğratacak.

Süper Lig finansal sağlığını yitirdi

2019’un Türk futbolu açısından kulüpler bazında sportif-iktisadi ve mali olarak bir karabasan gibi geçtiğini söylersek, yanıltmış olmayız. Her ne kadar parasal gelirimiz bir artış kaydedip 4.2 milyar TL’ye yükselse de, giderlerdeki astronomik artış, kulüplerin birikimli zararlarının 5.5 milyar TL’ye ulaşmasına yol açtı. Gelirlerin üzerine çıkan birikimli (geçmiş yıl) zararlar, kulüplerin öz kaynaklarının erimesine ve Süper Lig’in finansal dengesini yitirmesine neden oldu. Tüm bunların sonrasında borca batık, finansal darboğaza girmiş, teknik iflasa sürüklenmiş bir Süper Lig gerçeği ile karşı karşıyayız...

Artan borçluluk, Süper Lig’in finansal dengesinin bozulmasını da beraberinde getirdi. Bu bağlamda, 2019-20 sezonunun en tipik olayı ise finansal sağlığını yitiren, nakit akışları bozulan ve özkaynakları iyice eriyen futbol kulüplerimizin artık borçlarını yönetemez noktaya ulaşmaları oldu. Nitekim, kulüplerimizin 15 milyar TL’ye ulaşan borçları, Bankalar Birliği ve Ziraat Bankası aracılığıyla yapılandırılmaya çalışıldı. Kamuoyuna açıklanmamakta birlikte, öğrendiğiniz kadarıyla kulüplerin borçları iki yıl ödemesiz, beş yıl olarak, piyasa faizlerinden beş puan fazlasına ve önemli teminatlarla yapılandırıldı. Bankalar Birliği başkanının açıklamasına göre, bu finansal operasyon ile kulüplerimizin nefes alması sağlandı.

Sportif performans yok ama gelirlerimiz arttı!

Yukarıda da belirttiğimiz üzere, kulüplerimizin 2019-20 sezonunda UEFA organizasyonlarında sportif başarıları düşerken, buna karşılık toplam gelirleri bir önceki yıla göre %31 artarak 4.2 milyar TL’ye yükseldi. Bu atışın temel dinamiğini ise naklen yayın gelirlerindeki artış oluşturdu. Buna göre, kulüp başına Süper Lig’de ortalama naklen yayın gelirleri 81.2 milyon TL’den 104.6 milyon TL’ye yükseldi. Ortalama seyirci sayısı da geçen sezona göre yüzde dokuz artarak 13.939 olarak gerçekleşti. Bu ortalama statlarda doluluk oranımızı ise yüzde elliye taşıdı. Bu doluluk oranı Avrupa’da benzer liglerin altında kalırken, ortalama seyirci sayısında ise Avrupa’nın en düşük liglerinden birisi olduk.

Her ne kadar parasal gelirlerimiz artsa da, ekonomik olumsuzluklar Süper Lig’in değerini düşürdü. Süper Lig’in iki yıl öncesine göre, bonservis bedelleri üzerinden lig değerinin %28 azalarak, 1 milyar 44 milyon eurodan, 758 milyon euroya geriledi. Bu değer kaybı ile Süper Lig, Avrupa’nın en değerli altıncı Ligi konumundan 11. sıraya geriledi. Buna bağlı olarak, Süper Lig kulüplerinin ortalama değeri de 58 milyon eurodan, 42.1 milyon euroya düştü.

Bu kadar olumsuzluğu, güzel iki olayla bağlayarak, yazımızı tamamlayalım:
Bu olumlu gelişmelerden ilki, Milli takımımızın 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası'na katılma hakkını elde etmesi oldu.

İkincisi ise, UEFA Şampiyonlar Ligi 2020 finali Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanacak. İkinci kez, Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapacak İstanbul, futbola ve başarıya hasret ülkemiz için adeta bir serap olabilecektir.

2020’de futbolumuzu nelerin beklediğini ise gelecek hafta sizlerle paylaşacağız.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Futbol nereye gidiyor? 05 Mart 2024
Spor ile aklanmak! 29 Aralık 2023