Tahammül edilebilir risk

Burak DALGIN
Burak DALGIN Dünya Penceresi

Borsamızdaki yatırımcı sayısı 7 milyonu geçti. Yılbaşından beri 4.5 milyon kişilik artış! Mali piyasalarımızın derinleşmesi ve hisse sahipliğinin yaygınlaşması olumlu. Tabii risk tarafını ihmal etmemek kaydıyla! Bu konuda Peter L. Bernstein’a kulak verelim.

Peter L. Bernstein (1919-2009) Amerika’nın önde gelen finansal tarihçi, ekonomist ve eğitimcilerinden biriydi. Yatırımla alakalı akademik kavramları topluma yalın bir üslupla anlatmayı başarmıştı. Bunların başında da risk ve portföy yönetimi (özellikle varlık çeşitlendirmesi) geliyordu.

Bernstein’in bazı prensiplerinin hepimiz, ama bilhassa sayısı hızla artan küçük yatırımcılar için yararlı olduğunu düşünüyorum (özellikle ikinci ve dördüncü maddeler).

BİR. BİLİNMEZLİK: ‘Herşey olabilir – geleceği bilemeyiz’. İnsanlığın başından beri defalarca ispatlanmış ama uygulamaya gelince aklımıza pek getirmediğimiz bir konu. Sadece son birkaç yılda bile bunun pek çok örneği yok mu? Dünyada CIVID-19 süreci ve Rusya-Ukrayna savaşı... Ülkemizde ise TCMB’nin yakın zamana kadar süren para politikası ve Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketi... ABD eski Savunma Bakanı Rumsfeld’in ‘bilmediğimizi bilmediğimiz şeyler’ (unknown unknowns) dediği durumlara da hazır olmakta yarar var. Bunun ilk akla gelen yöntemini atalarımız söylemiş: ‘ak akçe kara gün içindir’.

İKİ. HASARA DAYANMA GÜCÜ: ‘Bir riski alma kararınız haklı olma olasılığınız kadar haksız çıkarsanız sonuçlarına katlanıp katlanamayacağınıza da bağlıdır’. Bence en ihmal edilen konulardan biri. ‘Yüzde 50 ihtimalle 100 lira kazanacaksınız, ancak yüzde 50 ihtimalle 80 lira kaybedeceksiniz’ önermesi kağıt üzerinde makul bir risk-getiri oranı. Ama cebinizde 50 lira varsa, bu iş size göre değil. Pek çok şirkette yatırım kararlarının işlerin ters gittiği (projenin gecikmesi, maliyetin yüksek çıkması, müşterilerin cayması) durumlar hiç düşünülmeden alındığına şahit oldum. B planı olmadan iş yapılmaz. Siz siz olun, kendinizi ‘bu parayı kaybedersem batarım’ durumuna sokmayın.

ÜÇ. KİBİR: ‘En zayıf olduğunuz an haklı olduğunuz andır’. Köşemizin okurları hatırlayacaktır; ‘kibir, şeytanın en sevdiği günahtır, çünkü diğerlerinin yolunu açar!’ ifadesine bazen yer veriyorum. Bu risk yönetimi için de geçerli bir prensip. ‘Bak işte, hiçbir kötü şey olmadı’ hissiyatı bizi aşırı konfora ve tedbiri elden bırakmaya sürükleyebilir. Bu tatlı rehavet ise donmakta olanların üzerine çöken ölüm uykusuna dönüşebilir. Aman dikkat!

DÖRT. SEPET: ‘Sahip olduklarınızın hepsiyle huzurluysanız portföyünüzü yeterince çeşitlendirmemişsinizdir. Yatırım sepeti yapmak kendi bilgisizliğinizin kabulüdür’. Sepet yapmanın kaçınılmaz bir özelliği portföyünüzün bir kısmında para kaybetmeniz/ düşük getiriye razı olmanızdır. Farklı tip varlıklarınızın (emlak, altın, bono, hisse, kripto para) hepsi aynı anda, benzer oranlarda yükselemez. Bazıları ister istemez geride kalır. Bu durum sizi içten içe rahatsız edebilir (‘yüzde 100 getiri imkânı varken paramın bir kısmında yüzde 20 getiriye azı oluyorum’). Ama unutmayın, favori yatırım aracınıza varlığınızın tamamını koyduysanız çeşitlendirme yapmamışsınızdır. Hele de kara gün akçenizi bir kenara ayırmadıysanız, aldığınız risk bir ‘getiri’ meselesinin ötesine geçebilir, hayatın getirebileceği sıkıntılara karşı savunmasız kalabilirsiniz.

Makul risklerle bol kazançlar elde edeceğiniz bir hafta diliyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Şifreyi çözen adam 14 Mayıs 2024
Radikal liderlik 07 Mayıs 2024
Rasyonellik İllüzyonu 02 Nisan 2024