Yetki devri illüzyonu
Çalışanlar daha fazla yetki ister. Yöneticiler yetki devrettiklerini, daha fazlasını yapmak istediklerini söyler. İş ilanları inisiyatif alabilen adaylar arar. Çeşitli ülkelerde ve konumlardaki tecrübeme dayanarak söyleyeyim: çoğu illüzyondan ibarettir.
İş hayatının karşı çıkılamaz, tekrarlanması şart olan, ancak üzerinde pek düşünülmeyen kavramları var. Yetki devri (havalı haliyle: ‘delegasyon’) bunlardan biri.
Son söyleyeceğimi en baştan söyleyeyim: Yetki devri şirketin tüm stratejisini kapsayan bir şekilde tasarlanmaz ve şirketin o günkü durumuna uygun derecede uygulanmazsa herkesin bahsettiği ama hayata geçmeyen bir şehir efsanesinden ibaret kalır.
2009 yılına gidelim. Netflix, çalışanlarına 125 sayfalık bir sunum gönderir. Firmanın sektörünün en baskın oyuncusu olmasının ve bugünkü 500 milyar (yarım trilyon!) dolar değerine ulaşmasının yolu belki de orada açılır. Bugüne kadar 20 milyon kez görüntülenen ve ‘Silikon Vadisi’nin en önemli metni’ denen sunum yeni insan kaynakları politikasını açıklar.
Sunumda çalışanlar için harika haberler vardır: İzin limiti YOK. Masraf yazma limiti YOK. Sabit çalışma saatleri YOK. Sadece beş kelimelik bir slogan var: Çalışırken Netflix’in azami yararını gözetin (Act in Netflix’s best interest).
Harika, değil mi? Hatta belki de doğru olmak için fazla mükemmel. Kısmen haklısınız.
Çünkü bu müthiş yetki devrinin büyük bir ‘bedeli’ var: Olağanüstü performans göstermek. Yeterli değil, iyi değil, çok iyi de değil; olağanüstü. Zira çok iddialı hedefleri olan firmanın tam bir yıldızlar takımına ihtiyacı vardı. Şirketin CEO’su, vizyonunu şöyle özetledi. ‘Yaratıcı işlerde en iyi ile ortalama arasındaki fark yüzde 30 değil, 10 kat. Olağanüstü performans gösterenlere piyasanın 2-3 katı ücret ödeseniz bile, 10 kat değer aldığınız için şirket kârlı çıkar’.
Elbette her şirketin böyle iddialı hedefleri yok. Hatta bu vasıflarda insan kaynağına erişimi de yok. Mühim olan, sizin için doğru seviyedeki yetkilendirmeyi bulmak. Zira yetki devri var/ yok gibi siyah-beyaz bir durum değil, farklı dereceleri olan, grinin tonlarından oluşuyor. Jim Schlecksers ve Peter Economy’nin yaklaşımını beğendim:
Seviye 1: Bir sorun veya karara ilk analizi yapmasını istemeyi içerir. Amaç, çalışanın yöneticisine gelip öğrendiklerini ve olası karar seçeneklerinin neler olabileceğini açıklamasıdır. Yönetici daha sonra nihai kararı verirken bunlardan birini seçebilir.
Seviye 2: Çalışan sorunu araştırır ve ne yapılması gerektiği konusunda tercih yapar. Ancak, yönetici devam etme/devam etmeme hakkını saklı tutar. Bir onay süreci vardır.
Seviye 3: Çalışan sorunu araştırır ve ne yapılması gerektiği konusunda tercih yapar. Yöneticinin vetosu vardır, ancak bu belli bir süre için geçerlidir (24 saat içinde aksi söylenmediği takdirde plana devam)
Seviye 4: Yönetici, çalışandan eylem zaten yapıldıktan sonra ne yaptığını söylemesini ister. Bu, onay yaklaşımından bilgilendirici bir yaklaşıma geçiştir. En zorudur. Çünkü üst düzey bir ortak anlayış, performans ve güven gerektirir.
Seviye 5: Tam delegasyon. Yöneticinin "halledin ve ne yaptığınızı bilmeme gerek yok" dediği durumdur. Netflix değilseniz, genel olarak değil, bazı konularda uygulanabilir.
Doğru kişilere, doğru seviyede yetkiyi, doğru zamanda devrettiğiniz bir hafta diliyorum.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.