Tekstilde nasıl ‘teknoloji şirketi’ oldular?

Sadi ÖZDEMİR
Sadi ÖZDEMİR EKONOMİDE SAĞDUYU

Türkiye 2022’de 10,4 milyar dolarlık tekstil ve hammaddeleri, 21,2 milyar dolarlık da hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı gerçekleştirdi. Ülkemizin sanayi altyapısının kurulmasında, ihracatın hızla artmasında ve tabii ki istihdamda tekstil ve hazır giyimin ne kadar önemli olduğu genellikle bilinir. Ancak ‘tekstille bir yere varamayız, kalkınamayız’ diyen bazı siyasetçiler de gördük. Sonuçta, Türkiye dünyanın en büyük tekstil ve hazır giyim üreticileri ve ihracatçıları arasındaki zirveye yakın yerini koruyor. Hem tekstilin hem de hazır giyimin kilogram ihracat değerleri ise genel ihracatımıza göre bir hayli yüksek. Genel ihracatımızın kilogram değeri 1,8 dolar, tekstilde 4,8 dolar, hazır giyimde ise 15,5 dolar seviyesindeyiz. Üstelik tekstil ve hazır giyimde bu rakamları birkaç misli artırma imkânımız da var. İşte bu konuda iyi örneklerden birinden bahsetmek istiyorum. Sultan Tepe ve Hasan Tepe’nin 1992’de kurdukları Tepar Tekstil, sektöründe ‘teknoloji şirketi’ olmayı başardı. Savunma sanayinden, otomotiv ve inşaata kadar çok ilginç kullanım alanı olan teknik tekstil ürünleri için iplik ve kumaş üreten firma, yüzde 42’si ihracattan olmak üzere 2022 yılını 20 milyon dolar ciroyla tamamladı. Aslında bir Küçük ve Orta Boy İşletme (KOBİ) olan Tepar, çok sayıda küresel dev firmayla masaya oturuyor ve onların ihtiyaç duydukları ürünler için özel iplikler ve kumaşlar üretiyor. Bu sayede de Tepar, Almanya’dan İsrail’e, Brezilya’dan İspanya’ya kadar 30’dan fazla ülkeye ihracat yapıyor. Yurt içindeki yerli müşteriler de Tepar’dan tedarik ettikleri ürünlerle yüksek katma değerli ürünler yapıp ihraç ediyor. Hasan Tepe, “Biz artık kendimize ‘teknoloji şirketi’ diyebiliyoruz. Çünkü çok sayıda patentimiz var, ürünlerimiz de yüksek katma değere sahip. Bir otomobilde ortalama 13 kilogram tekstil vardır. İnşaatta, depreme dayanıklılığın artırılmasında, yalıtımda ya da ateşe dayanıklılık gereken yerlerde özel tekstiller kullanılır” diyor. Hasan Tepe’ye, ‘sizin kilogram ihracat değeriniz hangi seviyede’ diye soruyorum. Yanıtı, “İplikte 6,5 dolar, kumaşta 25 dolar” diye yanıtlıyor. Sultan Tepe ise başlangıçta kot kırpıntısı ihracatıyla başladıkları tekstilde şimdi ulaştıkları noktayı “Ürettiğimiz filament iplikler askeri ve balistik ürünlerde kullanılıyor, sıcak tutan ya da ateşe dayanıklı kumaşlar bizim ipliklerimizle üretiliyor. Medikal, spor, fonksiyonel Biz artık tekstilde neyi daha iyi yaparız, sadece ona bakıyoruz. Şu anda en çok ihracatı, İtalya, Polonya ve Sırbistan’a yapıyoruz” diye ekliyor.

İnovasyon için öneri platformu kurduk makinanın su sarfiyatı yüzde 70 azaldı 

Sultan ve Hasan Tepe’nin kızları Yağmur hukuk okuyor, ablası Yaprak ise Koç Üniversitesi’nde işletmeyi bitirip ikinci kuşak olarak anne ve babasının yanında, şirkette işe güce sarılmış. Yaklaşık 100 kişilik istihdamı olan şirkette inovasyon süreçlerinin verimliliği için ilginç fikirler geliştirmiş ve “Şirketimizde 7 gün 24 saat çalışan bir ‘online öneri platformu’ kurduk. Bir ustamızın önerisiyle hava tekstüre makinesinin günlük 20 ton olan su tüketimini yüzde 70 azaltmayı başardık. Şimdi bu teknik bütün tekstil sektörümüze hizmet edebilir. Böylece bütün sektörde su tüketimini ciddi miktarda azaltabiliriz” diyor. Böylesine uyumlu çalışan ve ‘ikinci kuşağı da işe sarılmış’ bir şirketin gündeminde yeni yatırımlar var mı? Bu soruyu da Sultan Tepe’ye soruyorum. Bu sorunun yanıtı da çok moral verici, Sultan Tepe şöyle konuşuyor: “Büyümeye hazırlanıyoruz. Çerkezköy OSB’de 22 dönüm, Niğde’de de (Teşvikte 5. Bölge) 60 dönüm arazi aldık. Yatırım için hazırız, finansman için çalışmalarımız sürüyor. Bulunduğumuz fabrikada (Hadımköy) bu yıl ciromuz muhtemelen yüzde 20 artacak.”

Reel sektörün krediye ihtiyacı var bankalar daha sorumlu davranmalı 

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati, reel sektör için 250 milyar liralık kredi paketini açıkladı ve uzun süredir krediye ulaşmakta zorlanan firmalar umutlandı. İş dünyası bu konuda olumlu ve umutlu konuştu. Ancak bu krediyi kullandırırken bankaların isteksiz davranma ihtimali de şirketleri kaygılandırıyor. Türkiye Genç İş İnsanları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Nilüfer Çevikel, kredi destek paketinin yüksek enflasyon nedeniyle kaynak sıkıntısı yaşayan iş dünyasına nefes aldıracağını, ‘bankaların beklenmedik engeller çıkarmaması gerektiğini’ söylüyor. Çevikel, özetle şöyle konuşuyor: “Kredi paketi, işletmelerin finansmana erişim sıkıntılarının doruğa çıktığı bir dönemde hayata geçiriliyor ve çok doğru bir karar. Bu kredi paketinin özellikle, teminat sorunuyla karşı karşıya kalan Küçük ve Orta Boy İşletmelerin (KOBİ) elini rahatlatmasını bekliyoruz. Bunun için uygulamanın sorunsuz yürümesi şart. Şimdi hem kamu hem de özel bankalarımıza kritik görevler düşüyor. Bankalarımızın hızlı davranması, kredilerin yatırım, üretim, istihdam ve ihracata hemen katkı sağlaması için çok önemli. 25 milyar lira kefalet limitine sahip EYT Destek Paketi ile 35 milyar lira limite sahip İhracat Destek Paketi, özellikle KOBİ’ler için çok önemli. Eğer bankaların tutumu nedeniyle aksamalar olursa, yatırımlar aksar. Yine kadın girişimciler, dijital dönüşüm ve teknoloji gibi 14 başlık altında toplanan pakette bölgesel kalkınmayı teşvik eden şirketlere 1 milyar lira ayrılması da çok faydalı olacak. Makroekonomik göstergeler ve şirketlerimizin ihtiyaçları dikkate alınarak ilave paket limitleri de bekliyoruz.”

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar