TL KKM’de hesap yeniletmeme kararı etkisini gösteriyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Doğrudan Türk Lirası cinsinden açılan KKM hesaplarını azaltmak için önce geçen yılın eylül ayı sonunda asgari faiz uygulaması kaldırıldı. Bu kararla birlikte söz konusu hesaplara en az politika faizi kadar faiz alma olanağı sona ermiş oldu. Geçen yılın eylül ayı sonunda politika faizi yüzde 30’du. Asgari faizin kaldırılmasıyla birlikte bankalar bu hesaplara uyguladıkları faizi hızla aşağı çekip yüzde 20 dolayına indirdi. Bazı bankaların ise faizi yüzde 10’un da altına çektikleri görüldü.

Ekonomi yönetimi TL cinsi hesapların azalması için asgari faiz koşulunu kaldırarak önemli bir adım atmıştı.

Ama bu hesaplara “son darbeyi indiren” adım bu yılbaşından geçerli olmak üzere atıldı. 2024 yılında TL cinsi KKM’de vade dolduğunda vadeyi uzatmak artık mümkün olmayacaktı. Hesabının vadesi dolan parasını alıp sistemden çıkmak zorundaydı.

TL cinsi KKM’de asgari faizin kaldırıldığı günlerde 3.3 trilyon lira düzeyinde bulunan toplam KKM, bu faiz kararından sonraki dönemde özellikle bu kararın etkisiyle TL cinsi hesap sahiplerinin sistemden çıkmaya başlaması sonucu hızla azaldı. O tarihlerde mevduat faizleri de artmıştı ve kurda da kayda değer bir hareket gözlenmiyordu. TL KKM’den çıkan mevduata yöneldi.

Söz konusu hesaplar, asgari faizin kaldırılması kararından sonraki üç ayda 677 milyar lira azalarak yıl sonunda 2.6 trilyona geriledi.

Bir ayda 167 milyar düşüş

TL KKM’ye “son darbe”, bu hesapların artık yenilenmiyor oluşu.

İşte bu kararın etkisiyle 29 Aralık’tan 26 Ocak’a kadar geçen yaklaşık bir aylık dönemde KKM 167 milyar lira daha azaldı.

KKM, 26 Ocak’ta 2 trilyon 459 milyar liraya indi.

Döviz dönüşümlü cazip

Bir önceki ekonomi yönetiminin adeta “asrın buluşu” olarak lanse ettiği kur korumalı mevduatı, yeni ekonomi yönetimi pimi çekilmiş bomba gibi görüyor ve bu uygulamanın bir an önce bitmesi için çaba gösteriyor.

TL ile açılan hesaplar artık giderek tümüyle sıfırlanacak, o hesaplar belli bir yola girdi.

Döviz dönüşümüyle açılan hesapların eski cazibesini yitirmesi için de geçen aralık ayı başında asgari faiz koşulu biraz esnetildi.

Bu hesaplara daha önce en az politika faizi kadar faiz uygulanması gerekiyordu. Merkez Bankası bu alt sınırı, aralık ayı başında “politika faizinin yüzde 85’inden az olmamak üzere” şeklinde değiştirdi.

Bu karar alındığında politika faizi yüzde 40’tı ve bankalar kendilerine tanınan o yüzde 15’lik marjı hemen kullanarak döviz dönüşümlü KKM’de asgari faizi yüzde 34’e çekti.

Daha sonra politika faizi yüzde 42.5’e çıkarılınca asgari faiz otomatik olarak yüzde 36.15’e yükseldi.

Politika faizi ocak ayında yüzde 45 olunca bu kez söz konusu hesapların faizi yüzde 38.25’e çıkmış oldu.

Bileşik yüzde 44...

Merkez Bankası’nın politika faizi yüzde 45 olarak uygulanmaya devam edildiği, döviz dönüşümlü hesapların asgari faizine ilişkin “politika faizinin yüzde 85’inden az olamaz” koşulu da değiştirilmediği sürece, bu hesapların yüzde 38.25’lik asgari faizden bir yıllık bileşik getirisi yüzde 44’ü buluyor.

Tabii ki bu bir yılda döviz yüzde 44’ten fazla artarsa hesap sahipleri aradaki farkı da alacak. Ama şu anki faize göre yüzde 44 garanti.

Bu oranı ortalama mevduat faiziyle kıyasladığımızda gayet iyi bir getiri görüyoruz.

Merkez Bankası verilerine göre en yüksek faizin uygulandığı bir ay vadeli mevduatın tüm bankalar ortalamasındaki bileşik faizi yüzde 50 bile değil, bazı bankalar bu oranı biraz aşıyor olabilir.

Bir tarafta döviz dönüşümlü KKM’nin stopaj kesintisi uygulanmayan ve basitte net yüzde 38.25, bileşikte net yüzde 44 faizi; diğer tarafta bileşikte net yüzde 50 mevduat faizi.

Arada topu topu 6 puan kadar fark var. Ama döviz dönüşümlü KKM’de kur daha çok arttığı takdirde bu farkı almak gibi bir avantaj da var.

Yeni adımlar gelebilir

Döviz dönüşümlü KKM’yi aşağı çekmek için yeni adımlar atılması hiç şaşırtıcı olmaz. Her ne kadar kısa bir süre önce bu hesapların zorunlu karşılık oranı aşağı çekilmişse ve bu yolla bankalara bu hesaplar için bir avantaj sağlanmışsa da orta vadede KKM’den kurtulmak istenecektir.

Zaman içinde belki halen yüzde 85 olarak uygulanmakta olan politika faizinden düşük olmama koşulu, daha da aşağı çekilebilir.

Ama döviz dönüşümlü hesaplar ekonomi yönetiminin yumuşak karnıdır, bu hesapların birden çözülmesi durumunda gidilecek adres mevduat değil özellikle döviz olacaktır. Dolayısıyla bu konudaki adımlar çok temkinli atılacaktır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar