Türkiye’nin gelecek nesil şebekesini kurmak

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Geçtiğimiz günlerde yeni yönetimi atanan Turkcell’in Tarlabaşı binasında NGMN CEO’su Anita Döhler ile görüştükten sonra bu konuda net bir fikrim oluştu.

Turkcell’in Tarlabaşı’ndaki binasına uzun süredir gitmemiştim. Bu ay Next Generation Mobile Networks (NGMN) CEO’su Anita Döhler ile buluşmak için girdiğim bina hiç değişmemiş. Anıları bir kenara bırakıp odaklanıyorum: 6G ile ilgili çalışmaların başladığı bir dönemde Türkiye’nin 5G’ye geçiş adımlarını artık kurgulaması gerekiyor. Buradaki spektrumun nasıl tahsis edileceği, yatırımların nasıl yönetileceği, nasıl bir ekonomik kalkınma modelinin bunun üzerine kurgulanacağı ve rekabetin nasıl olacağı gündemde yer alması gereken önemli konular.

Türkiye bu konuda çok önemli bir avantaja da sahip: Dijital dönüşümde başarının en önemli koşulu olarak bahsettiğimiz, dönüşümün şirket yönetiminin en üst düzeyi tarafından sahiplenilmesi konusu burada koşul olarak oluşmuş durumda. Turkcell ve Türk Telekom’un Varlık Fonu’nda olması, bu şirketlere ve tabii ki üçüncü oyuncu Vodafone’a dayanan bir dönüşüm stratejisini en üst düzeyde yönetmeye olanak tanıyor. Cumhurbaşkanı hem ülkenin en üst yönetim organının başı ve hem de Varlık Fonu başkanı olduğu için Türkiye 5G sürecini tam bir dijital dönüşüm mantığı ile gerçekleştirecek yapıya sahip.

Turkcell’in bu süreçte ayrıcalıklı bir rolü olabilir çünkü Döhler ile görüşmemize olanak tanıyan NGMN’in iki günlük yönetim kurulu toplantısının İstanbul’da yapılmasıydı. Ticari 5G altyapımız olmamasına karşın şimdiden çok sayıda vaka (case) oluşturmuş olan Turkcell, NGMN’e İstanbul’da ev sahipliği yapacak ölçüde de uluslararası ekosistemin parçası. Döhler’den dinlediğim NGMN deneyimi, şu anda Türkiye’deki durumla mükemmel uyum sergiliyor.

2006’da kurulan NGMN’in kısaltması, gelecek nesil mobil şebekelerin İngilizcesinin kısaltmasından geliyor. Telekom operatörlerinin yönlendirdiği yapı, Kuzey Amerika ve Avrupa’dan Asya’ya kadar uzanan coğrafyadaki operatörleri bir araya getiriyor. Döhler, “NGMN’in kuruluş amacı bugün de değişmiş değil: Rekabet öncesi dönemde yapılacaklar için bir işbirliği biçiminin oluşturulmasının çok faydalı olacağı daha 2005-2006’da görülmüştü” diyor.

Bu modelde operatörlerin pazardaki ihtiyaçlarını dile getirmeleri; bunların ele alınması ve üzerlerinde tartışılması; teknoloji tedarikçileri ve araştırma enstitüleri ile bu ihtiyaçların ele alınması sağlanıyor. NGMN’in yapısındaki dikkat çekici nokta, teknoloji tedarikçileri ve araştırma kurumlarının da ekosistemde yer almasına karşın sadece operatörlerin NGMN’e tam üye olabilmesi; bundan kararların operatörler tarafından alındığını anlıyoruz. Döhler, “Bu sayede, bütün standartlaştırma sürecine oranla daha hızlı hareket etmek mümkün oluyor” diyor.

NGMN, yapısallık ve süreç yönetiminde iyi bir örnek…

Bu özellikle 5G’de çok önemli çünkü bu şebekenin yeni bir teknoloji temeli üzerinde sunduğu nimetlerden faydalanmak için uçtan uca ve uluslararası işler düşünüldüğünde farklı operatörlerde aynı şebeke ve servis standartlarının sağlanması gerekiyor. NGMN hem operatörlere dayanan yapısı hem de yeni teknolojilerin piyasaya çıkmasından önceki süreçteki ekosistem etkisi ile piyasaya çıkma zamanlamasına önemli bir katkı yapıyor. Bu, Türkiye’nin öğrenmesi gereken bir şey.

… Ancak sonuçlar bize bağlı

Son dönemde bütün işler süreç odaklılık ile sonuç odaklılık arasında takılıyor. NGMN modeline gıpta etmeme karşın, Türkiye’deki operatörlerin kâr ve piyasa değerlerinin düzeyi ile 5G geçişi ve 6G Ar-Ge’sini nasıl finanse edeceklerinin yanıtı burada mevcut değil. 5G’nin gecikmeyi (latency) 1 milisaniyenin altına düşürerek birçok işin farklı yapılmasını sağlayacağını biliyoruz ancak NGMN deneyimi bize 5G’ye ne kadar geç kaldığımızı söyleyemiyor. Sağlık, kimya, madencilik ve petrol/doğalaz gibi sektörlerde ciddi ekonomik fayda yaratmasını beklediğim 5G’nin ticari uygulaması için, bu sektörlere özel donanımların ve yazılımların da standart belirleme, satın alma ve uyarlama süreçlerinin tamamlanması gerekiyor. Kalkınma için bu süreçleri de yönetmemiz gerekiyor.       

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar