Türkiye’nin güneş paneli üretim kapasitesi iç talebin 12 katından fazla!

Serkan Aksüyek
Serkan Aksüyek Serbest Kürsü

Türkiye güneş enerjisinde dünyadaki en yüksek potansiyele sahip ülkeler arasında yer alıyor. Haziran 2025 itibarıyla 120 bin Megavat (MW) seviyesini aşan toplam kurulu gücümüz içerisinde 23 bin MW paya sahip olan güneş enerjisi, temiz enerji kaynakları arasında ilk sırada yer alıyor.

Güneş enerjisinde son 5 yılda MW başına yatırım maliyetinin dolar bazında yarı yarıya düşmesi ile imkânı olan her şirket ve vatandaş öz tüketimi karşılama amaçlı lisanssız projelere ilgi gösteriyor. Bu duruma mevsimsel etkiler de eklendiğinde günlük bazda rekorlar kırılması şaşırtıcı değil. Bu durumla önümüzdeki yaz aylarında daha sık karşılaşacağımıza inanıyorum.

Bu arada…Elde edilen başarı çok da yanıltıcı olmasın. Ülkemizin güneş enerjisinde en verimsiz bölgesi, Almanya’nın en verimli bölgesinden çok daha yüksek potansiyele sahip. Buna karşılık güneşte 23 bin MW seviyesinde kurulu güce sahibiz. Almanya ise verimsiz güneşi ve bizden yüzde 40 daha az güneşlenme süresi ile bu yıl 100 bin MW sınırını çoktan aştı. Almanya’da her ay en az 1000 MW, yıllık bazda ise 13 ilâ 15 bin MW güneş enerjisi kurulu gücü devreye alınıyor. Karşılaştırmayı bu eksende yapmak daha doğru. Güneş enerjisinde ise potansiyel kurulu gücümüz 200 bin MW’ın üzerinde. Sadece güneşte potansiyelimizi devreye alsak, iki Türkiye’nin enerjisini üretmemiz mümkün hâle gelecek.

Kapasite 50 GW, kurulum 4 GW

Ancak çözüm bekleyen yapısal bir sorunumuz var… Son 10 yılda Türkiye’nin pek çok kentinde güneş paneli üreten tesisler devreye alındı. Sayıları 70’e ulaşan fabrikalarının üretim kapasitesi 50 bin Megavat (MW) seviyesine ulaşırken, ülkesel kurulumumuz 4 ilâ 5 bin MW seviyesinde. Yaklaşık 12’de biri seviyesinde.

Türkiye devasa ölçekteki boş kapasitesine rağmen, Avrupa ülkelerindeki GES kurulumlarında rekabetçi olmaktan çok uzakta. Türkiye’de konuşlu şirketler ürettikleri panelleri ihraç edemiyor. Çünkü Avrupa'da Çin'e karşı bizdeki gibi bir anti damping uygulaması yok. Onlar doğrudan Çin’den ürünleri alıyorlar. Bugün itibarıyla Avrupa'da 1 MW güneş paneli maliyeti 90 ilâ 100 bin dolar arasında. Bu maliyet Türk üreticileri için 150 – 160 bin dolar seviyelerine ulaşıyor. Türkiye'nin bu maliyet yapısıyla, yüksek vergi ve sürekli artan işçilik maliyeti yapısıyla Avrupa'ya bu ürünü satma ihtimali yok. Avrupalı üreticiler santrallerin invertör tedariğini de tümüyle Çin’den karşılıyor.

Türkiye’nin bu alanda rekabetçi olabileceği tek unsur konstrüksiyon kalıyor. Çelik ve alüminyumda önemli bir üretici olmamıza rağmen, bu sektörlerde faaliyet gösteren şirketler güneş enerjisi sektörüne odaklanan bir inovasyon ya da Ar-Ge çalışmasına imza atamıyor. Şirketlerimizin yaklaşımı “bana kalıbı ver sana sonsuz adet üreteyim” noktasında olunca, yaratılan katma değer de sınırlı oluyor. Ekipman üretimi dışında Türk firmaları Avrupa genelindeki mühendislik ihracında daha başarılı bir grafik çiziyor. Bu alanda Türkiye’nin yüz akı olan çok sayıda mühendislik şirketi mevcut.

Ezcümle… Türkiye’nin güneş enerjisinde taşıdığı büyük potansiyeli hayata geçirecek mekanizmaları kurup işletmek şart. Ancak ekonominin üretim maliyeti yapısından kaynaklanan sorunlar, firmaları ihracatta büyük bir cenderenin içine hapsediyor. Rekabetçi yapıdan da hızla uzaklaştırıyor.

Bizden yazması…

 Avrupa’da maliyet düşüyor üretim ve kurulum artıyor

Güneş enerjisi sektörünün nabzını tutan Uluslararası Fotovoltaik Teknoloji Yol Haritası (ITRPV) Raporu’na göre 2024 yılında küresel güneş paneli sevkiyatları 703 Gigawatt’a (GW), kurulumlar ise 566 GW’a yükseldiği. Bu, sektörde bugüne kadar kaydedilen en yüksek yıllık sevkiyat rakamı olarak dikkat çekiyor. Raporda öne çıkan bir diğer önemli gelişme ise güneş paneli fiyatlarındaki sert düşüş… 2023 sonuna kıyasla 2024 yılında fotovoltaik (PV) modül fiyatlarında ortalama yüzde 33 oranında bir azalma yaşandı.

ALKIŞLAR ÖMER ÖZKAN’A…

 

Sevgili dostum, SOCAR Türkiye’nin Kurumsal Kalite Grup Müdürü Dr. Ömer Özkan, Avrupa Kalite Teşkilatı (EOQ) tarafından her yıl verilen Avrupa Kalite Lideri (EQL) ödülünü kazandı. Daha da önemlisi, bu ödüle layık görülen ilk Türk yönetici Ömer oldu. Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından Türkiye’nin adayı olarak belirlenen Ömer Özkan, “2025 Avrupa Kalite Lideri” ödülünü 12-13 Haziran tarihlerinde Norveç in başkenti Oslo’da gerçekleştirilen 66. EOQ Kongresi’nde EOQ Başkanı Patrick Mongillon ve EOQ Genel Sekreteri Ulf Gustavsson’ın elinden aldı. Eski çalışma arkadaşım Ömer’i bu uluslararası başarısı nedeniyle yürekten kutluyorum. Kalite süreçlerinin oskarı anlamına da gelen bu ödül; zamanlarını, enerjilerini ve bilgilerini Avrupa toplumunun yararına kalite prensiplerini geliştirmeye adayan seçkin bireyleri takdir etmek amacıyla, küresel etki yaratan kişilere veriliyor. Başarılı bir makine mühendisi olan ve tüm meslek yaşamının odağına kalite bilincinin gelişmesi hedefini koyan Ömer Özkan, çalıştığı tüm şirketlerde bu yönde uğraş verdi. Aldığı bu önemli ödülün değerlendirme kriterleri arasında “mesleki başarılar”, “liderlik becerileri”, “mesleki tanınırlık” ve “somut başarı sonuçları” olması da bunu doğruluyor.

Mahall Bomonti’ye Hilton Canopy geliyor

 

Türkerler Grubu’nun İzmir Halkapınar’da inşa ettiği, Türkiye’nin ikinci, İzmir’in ise en yüksek gökdelen projesi olan Mahall Bomonti, kısa bir süre sonra önemli bir otel yatırımına ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Hilton’un üst gelir grubuna hitap eden markası Canopy’nin Türkiye’deki ilk oteli olacak “Canopy by Hilton İzmir Bomonti” 191 odası ile İzmir’in önemli bir ihtiyacına da cevap verecek. Gama Holding ile birlikte İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’ni inşa eden Türkerler Grubu’nun Tire’de 50 Megavat kurulu gücünde rüzgâr enerjisi santrali de bulunuyor. 50 milyon dolara mal olan Canopy by Hilton İzmir Bomonti, holdingin İzmir’deki yeni yatırımı olma özelliği taşıyor.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar