Uçan, kaçan, tırmanan, rekor kıran ihracat bu mu yani!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ

Her ay ihracatın nasıl rekor kırdığını, nasıl arttığını dinliyoruz. İhracatı Türkiye yapıyor ama ithalat başkalarının sorunu! Dolayısıyla dış ticaret açığı da bizim sorunumuz değil, açığı kim veriyorsa o düşünsün! Adeta böyle bir yaklaşım var.

İnsan ister istemez şunu merak ediyor...

İhracat gerçekten rekor kırsa bile bu durum iktidar partisine oy verenler de dahil sokaktaki vatandaşın neredeyse zerre kadar umurunda değil. Farkında bile değiller bu durumdan, ayrıca çok anladıkları bir konu olduğunu da kimse söyleyemez. Hem anlamaları da gerekmez, ne işi var vatandaşın toplam ihracatın ne olduğuyla...

“Türkiye dışarıya çok mal sattı, çok döviz geliri elde etti.”

Vatandaş normal olarak “Eee, bana ne bundan, bana ne faydası var” diye düşünüyor ve “Gelirim mi arttı, fiyatlar mı düştü, sonuç ne” diyordur.

İhracatın arttığından söz edip ithalata değinmeyenlerin muhatabı sıradan vatandaş değil de finans kesimi, reel sektör ve dış ticaretle uğraşanlarsa onlar zaten gerçek durumu biliyor.

Şu durumda her ay olağanüstü bir veri açıklayacakmış gibi gösterişli toplantılar düzenleyerek hadi yanıltıcı demeyelim de eksik bilgi vermenin mantığı nedir, anlamak gerçekten zor.

Eksik bilgi diyorum; çünkü son birkaç ay öncesine kadar ithalattan söz etmemek ancak bu çerçevede değerlendirilebilir.

Ama neyse ki son birkaç aydır bu rutin “iş” biraz olsun kolaylaştı. İhracat yataya yakın giderken ithalat azaldı da dış ticaret açığını saklama gereği duyulmaz oldu, hatta pek değinilmeyen ticaret açığı “Bakın nasıl da azalıyor” diye ön plana çıkarılmaya başlandı.

Yıllık ihracat düz çizgi...

İhracat ya da ithalatın bir aydaki gerçekleşmesi herhangi bir eğilime işaret etmez; olağandışı bir kalemden ya da gelişmeden ötürü büyük iniş çıkışlar görülebilir. O yüzden yıllıklandırılmış veriye bakarak gidişatı izlemekte yarar var.

İhracat hani müthiş rekorlar kırıyor, tırmanıp gidiyor ya... İyi de tutarlar bu iddiaları doğrulamıyor!

İhracat bu yılın ocak ayında yıllıklandırılmış halde 255.9 milyar dolardı. Kasım ayına geldik, yine yıllıklandırılmış ihracat bu kez 255.8 milyar dolar.

Yıllık tutar arada düşmüş ve haziranda 251.7 milyara inmiş, sonra tekrar artmış ve başlangıç düzeyine gelmiş.

Bu mu yani rekor kıran ihracat!

İthalat da yatay sayılır

İhracat 2023 yılında neredeyse tümüyle yatak seyretti de ithalatta durum çok mu farklı ki, hayır.

Yıla 369.5 milyar dolarla başlayan yıllık ithalat mayısta 376.4 milyara çıktıktan sonra kasımda 365.4 milyar dolar oldu.

İthalatın son dönemdeki bu yavaşlamasının nedeni önemli. Hammadde ve yatırım malı ithalatındaki azalma bu sonucu doğuruyor. Bu kalemlerdeki ithalatın azalmasına da memnun mu olmak gerekir, o da tabii ki çok tartışılır.

Şunu biliyoruz; bizim için ne kadar hammadde ve yatırım malı ithalatı, o kadar ihracat! Arada çok belirgin bir bağ var. Bu bağ, hatta bağımlılık biraz olsun azalmadığı sürece hammadde ve yatırım malı ithalatı kaynaklı ithalat azalmasına sevinmek pek anlamlı değil.

Ticaret açığı başladığı düzeyde

Ticaret açığı ocak ayında yıllık bazda 113.5 milyar dolardı. İhracat aynı düzeyde kalıp ithalat bir miktar gerileyince kasım ayındaki yıllık açık da 109.5 milyar dolara indi.

Yıllık ticaret açığı mayısta 122.2 milyar dolarla rekor kırdıktan sonra ithalattaki azalmaya bağlı olarak azaldı ve bir anlamda başlangıç düzeyine, hatta o düzeyin de biraz altına gerilemiş oldu.

Ne var ki, bu yılın ticaret açığı bir çan eğrisi çizip ocak ayındakine yakın bir düzeyde oluşmuşsa da geçen yılın başından beri belirgin bir artış yaşandığı dikkat çekiyor.

Yıllıklandırılmış ticaret açığı 2022’nin ocak ayında yalnızca 53.4 milyar dolardı. Yıllık açık aralık ayına gelindiğinde bir kattan fazla artmış ve tam 109.5 milyar doları bulmuştu.

Açıktaki bu tırmanış ithalatın artmasından kaynaklanmış; ithalatı böylesine yukarı çeken de artan enerji fiyatları olmuştu.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar