Umutlar ve gerçekler
Gerek ekonomik ve gerek ise finansal eğilimler açısından, küresel kredi krizi sonrasının en zor yılını geride bırakıyoruz! Küresel koşullara ilişkin açmazların, sonuç üzerinde etkili olduğunu da unutmamak gerekiyor. Kendi gerçeklerimizle barışma olasılığı azaldıkça dengelenme umutlarının da kısmen solmaya başladığı tehlikeli bir olumsuzluğu, 2020 yılına devrediyoruz!
Kırılgan ekonomik yapı yaftasını üzerimizden atmayı başaramadık; ne yabancı yatırımcıların ne de yerlilerin güvenini geri kazanmayı başaramadık; diğer tüm konuları geri plana itmiş olmamıza rağmen! Faaliyet dışı gelirlere ve dış finansmana olan bağımlılıklar, beklenti yönetiminin başarısız ve ekonomi politikalarının etkisiz olmasında belirleyici olmuş. Sorunların ağırlaşması pahasına günün kurtarılması, giderek zorlaşmış!
Geride bıraktığımız yılın başında, ikinci yarıyılda ekonomiye yapılan müdahalelerin yapılmak zorunda kalınacağına ilişkin iddiada bulunulsa herhalde itibar eden olmazdı! Sabırlı ve radikal olmayan yaklaşımın işe yaramak zorunda olduğunun özümsenmiş olması, tüm tepkiler üzerinde belirleyici olurdu. Fakat bu yaklaşım ağırlaşmış sorunlar nedeniyle işe yaramadı, yarayacağı konusundaki umutlar ikinci çeyrek sonunda tükendi!
Para otoritemizin yönetimi, hoş olmayan bir şekilde değişti; para politikası sert şoklar üretecek hızda gevşetilmeye başladı. Piyasa kuralları içinde kalınıyormuş gibi görünmesine rağmen geri dönüşü olmayan bir yola girildi!
Kısa vadeli faizler yüzde 24.0 seviyesinden yüzde 12.0’a geriletildi; bu büyük hareket altı ay içinde ve dört taksitte gerçekleşti. Döviz kuru ve enflasyon konusundaki yan tesirleri kontrol altında tutmak adına, kamu bankaları kanalı ile kullanılabilir döviz rezervleri kullanıldı; kamu fonları kanalı ile sermaye piyasası desteklendi. Yeni bir kur şoku olasılığının, kurallı piyasa anlayışından uzaklaşarak farklı bir modele geçmek zorunda kalınması anlamına gelebileceği kanaati güçlendi!
Kamu eliyle ivmelendirilmeye çalışılan eğilimler, diğer kesimlerden gerekli desteği bulamadı! Denetleyici ve düzenleyici kurumlar mali sektörden başlayarak, teşvik ve tehdit ikilemini de abartarak destek yaratma müdahalelerini devreye almak zorunda kaldı! Bir anlamda, ite kaka taşıma su ile gittiği yere kadar değirmeni döndürme zorlamaları sahne alır oldu. 2019 yılının son haftalarında bile bu amaca yönelik müdahalelerin ivmelendiğine tanık olduk. Gördüklerimiz, harcanan çabaya rağmen işlerin umulan rotaya sokulamadığı izlenimini bıraktı.
Eğer dengelenme ve durgunluktan çıkış, öngörüldüğü şekilde çalışıyor olsaydı, para otoritesi geri dönüşü olmayan bir yola balıklama girmek zorunda bırakılır mıydı? Eğer evdeki hesap çarşıya uymuş olsa, finansal istikrar konusu fiilen yaşanan oranda rafa kalkmış olur muydu?
Artık çok gevşek bir para politikamız var! Bu durum, zorlamaların katkısı ve küresel koşulların da izin vermesiyle tüketim ve yatırım eğilimini canlandırabilir ise geçici bir süre için rahatlayacağız! Bu aşamada gelir dağılımında yaşamış olduğumuz ve aşırılık sınırlarının zorlanmaya başladığını yoğun bir şekilde hissettiğimiz olumsuzlukların etkisi azalmamış olabilir! 2019 yılında evdeki hesabın çarşıya uymasını engelleyen ve günü kurtarmak için tüm risklerin alınmasını zorlayan bu olumsuzluklar, 2020 yılının bir öncekini aratmasına sebep olabilir!
Hane halkı borcu büyürken, ileride neden olabileceği sıkıntılar aşırı iyimser varsayımlar nedeniyle pek tartışılmamıştı! Söz konusu borçlar sorunların ağırlaşmasını gizlemiş ve aşılamayan güven bunalımının sahne almasında ve ekonomi politikalarının etkisizleşmesinde belirleyici olmuş. Dünün hesapsızlığı, geleceği karartmış ve ekonomik eğilimler üzerinde daha etkin hale gelmiş.
Resmi verilere göre işsizliği azaltamıyoruz; filtrelenmiş hesaplara göre ise işsizliğin istikrarsızlık yaratabilecek şekilde armasını önleyemiyoruz! Öncelikle kendi gerçeklerimizle barışmadan umutlu olmanın yetersiz kalacağını biliyoruz!
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.