Vergide dijitalleşiyoruz, dünya nerede, biz neredeyiz?

Ege Demiralp
Ege Demiralp Serbest Kürsü

Av. Ege Demiralp

UZMAN ARABULUCU

 

Hazine ve Maliye Bakanlığı, vergi inceleme süreçlerinde artık elektronik sistem araçlarını da kullanacak. Düzenleme, mükelleflerin defter ve belgelerini dijital ortamda ibraz etmelerinden tutanakların elektronik imzayla onaylanmasına kadar birçok süreci dijital ortama taşıyor. Bakanlık tarafından hazırlanan "Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'te Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik", Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, vergi inceleme sürecinde Bakanlık tarafından oluşturulan elektronik sistem araçlarından yararlanılabilecek. Bu kapsamda, defter ve belgelerin elektronik ortamda ibraz edilmesiyle sistem tarafından bir belge üretilecek, bu belgeyi mükellef veya mükellef tarafından defter ve belgelerin ibrazı için vekâlet verilenler, güvenli elektronik imzayla imzalayacak.

Türkiye dijital vergi sistemine geçiyor.

Yani artık “defterini kitabını al da gel” dönemi yerini “PDF’ni mail at, veriyi portala yükle” dönemine bırakıyor. Müfettişin çay içip klasör karıştırdığı günler bitiyor. Çayı hâlâ içer belki ama klasör yerine ekran karşısında, Excel’den veri kıstırmaya çalışıyor olacak.

Bu ne demek?

Vergi kaçırmak eskiden satranç gibiydi; zekice hamleler yapardın, biraz belgeyi şuraya saklardın, birazını buraya. Şimdi sistem, sen daha hamleyi düşünürken hamleni görüp analiz ediyor. Dijital ortamda vergi kaçıramazsın demeyelim, ama kaçırmaya çalışan artık Matrix’teki Neo gibi verinin içinde yüzmek zorunda.

İstanbul’a gelirsek. Bu sistem İstanbul’da zaten pilot gibi test ediliyor. E-faturayı geçtim, e-denetim, e-tutanak, e-çözüm var. Vergi memuru kapıya değil, sisteme geliyor. İstanbul’da bir dükkân açarsan sistem seni açtığın gün tak diye tanıyor. Hatta belki sistem seni sen daha açmadan önce biliyor. Bu hızla giderse vergi algoritmaları kahve makinesine bağlanıp “Bu sabah 3 Latte sattı, beyan etmedi” bile diyebilir.

Peki, kolaylık mı?

Evet. Mükellef için büyük kolaylık. Ama aynı zamanda hesap soran taraf artık “robot gibi” olacak. Ne özür işe yarayacak, ne “Yanlışlıkla olmuştu” bahanesi. Sistem hatayı bile veri setinde yakalayıp raporlayacak. Eskiden vergi cezası yazıldığında “Bir yanlışlık olmuş galiba” diyebiliyordun. Şimdi sistem “Hayır, o yanlışlığı sen 17:42’de yaptın, ekran görüntüsü de burada” diyecek.

Sonuç?

Türkiye, dijital vergi denetimiyle hem hız kazanacak hem de hataya daha az yer bırakacak. İşin sonunda herkesin canı biraz yanacak ama kayıt dışı ekonominin beli kırılacak.

Yurt dışında örnekleri var mı?

Yurt dışında elektronik vergi sistemlerinin uygulaması konusunda başı çeken ülkeler var ama Estonya bu işin adeta “Ferrari”si. Elektronik devlet sistemlerinde nasıl öncüyse, vergi konusunda da aynı derecede önde. Hadi anlatayım:

Estonya: Vergide Dijital Krallık. Estonya’da vergi beyanı, reklam izlemekten kısa sürüyor. Ortalama bir vatandaş vergi beyanını 3 dakikada tamamlıyor. 3 dakika! Bu da demek oluyor ki “Neydi bu stopaj? Bu kodlar niye tutmuyor?” soruları ortadan kalkmış. Çünkü sistem zaten senin adına her şeyi toplamış, sen sadece onay veriyorsun. Her şey entegre. Bankalar, işverenler, sosyal güvenlik kurumu, vergi dairesi, hepsi birbirine veri akıtıyor. Türkiye’deki E-devlet kapısı ve UYAP sistemi gibi. Dolayısıyla beyannameyi sen değil, sistem senin yerine hazırlıyor. Fiziksel belge taşımak diye bir kavram Estonya’da artık arkeolojik bir olay. Her şey dijital ve sistemin içine yapay zeka da entegre edilmeye başlanmış durumda. Yani yakında Estonyalı vergi mükellefi, “Acaba bu yıl ne kadar vergi çıkacak?” sorusunu sisteme sorup anında analizli yanıt alabilecek.

Başka kimler iyi?

İngiltere de dijital beyanı kademeli olarak zorunlu hale getirdi. Ama sistem biraz hantal, bazen kullanıcılar İngiliz centilmenliğiyle  küfrediyor.

Avustralya ,yarı dijital yarı manuel olarak sürdürüyor.

Türkiye son yıllarda iyi yol aldı. E-fatura, e-arşiv, e-defter, e-vize gibi uygulamalar yaygınlaşıyor. Ama hâlâ bazı belgeleri tarayıp sisteme yüklemek gibi dijitalin analogla tokalaştığı noktalar var. Estonya gibi otomatik veri entegrasyonuna tam geçilmedi. Ama yön doğru.

 

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
OVP nedir, ne değildir? 25 Haziran 2025