Yapay zekâ döneminin altyapısı kuruluyor

Didem Eryar ÜNLÜ
Didem Eryar ÜNLÜ YAKIN PLAN

Yapay zekanın ekonomik ve sosyal dönüşümü başlatması için fiziksel altyapıların da en az algoritmalar kadar yenilikçi olması şart. Schneider Electric ve NVIDIA iş birliği, yapay zekânın geleceğini sadece yazılım değil, altyapı mühendisliği üzerinden inşa eden bir paradigma değişimi olarak öne çıkıyor.

Yapay zekâ sadece yazılımları değil, veri merkezlerinden enerji altyapısına kadar tüm fiziksel dünyayı yeniden şekillendiriyor. Bugün veri yalnızca “üretilmiyor", aynı zamanda büyük bir enerjiyle “işleniyor", “soğutuluyor", “depolanıyor" ve “taşınıyor". Tüm bu sebeple, yapay zekâ çağının görünmeyen kahramanları artık algoritmalar kadar altyapı teknolojileri de oluyor.

Bu dönüşümün yeni habercisi, iki küresel devin el sıkıştığı stratejik bir ortaklık. Schneider Electric ve NVIDIA, yapay zekâya özel veri merkezi altyapılarını geliştirmek ve ölçeklemek üzere kapsamlı bir iş birliğine imza attı. Paris'te düzenlenen NVIDIA GTC'de duyurulan bu küresel girişim, yalnızca teknoloji dünyasında değil, enerji ve sürdürülebilirlik alanlarında da dikkatle izleniyor.

Bunun nedeni, bir yapay zekâ modelinin eğitiminin, geleneksel sistemlere göre binlerce kat daha fazla enerji ve hesaplama gücü gerektiri yor olması. Bu yükü taşıyacak altyapılar, klasik veri merkezi anlayışını değil, tamamen yeni bir mühendislik yaklaşımını şart koşuyor. Schneider Electric ve NVIDIA iş birliği tam da bu ihtiyaca yanıt veriyor.

Yeni veri merkezlerinin yalnızca daha güçlü değil, aynı zamanda daha verimli, ölçeklenebilir ve karbon ayak izi düşük olması gerekiyor. Yapay zekânın ekonomik ve sosyal dönüşümü başlatması için bu fiziksel altyapıların en az algoritmalar kadar yenilikçi olması şart.

Bu anlamda Schneider Electric ve NVIDIA iş birliği, yapay zekânın geleceğini sadece yazılım değil, altyapı mühendisliği üzerinden inşa eden bir paradigma değişimi olarak öne çıkıyor.

Yapay zekânın Kaldıraç Noktası: Altyapı

Ortaklık, Avrupa Komisyonu'nun "Yapay Zekâ Kitabı Eylem Planı" ve yapay zekâ altyapılarını güçlendirmeyi hedefleyen 200 milyar Euro'luk "InvestAI" girişimiyle doğrudan örtüşüyor. Schneider Electric ve NVIDIA'nın uzmanlıklarını birleştirdiği bu projeyle, Avrupa'da 13 yapay zekâ fabrikası ve 5 yapay zekâ gigafabrikası kurularak, kıtanın dijital bağımsızlığına katkı sunulması hedefleniyor.

Schneider Electric CEO'su Olivier Blum, ortaklığı şöyle özetliyor: "Schneider Electric ve NVIDIA sadece birer iş ortağı değil. Ekiple-rimiz, küresel ölçekte bir sonra ki yapay zekâ fabrikası dalgasını destekleyecek altyapıyı birlikte geliştirerek ileri düzey Ar-Ge çalışmalarıma yön veriyor. Yapay zekâ veri merkezlerine özel olarak tasarlanmış yeni nesil enerji ve sıvı soğutma çözümlerinin devreye alınmasında birlikte büyük başarılar elde ettik. Sürdürülebilirlik ve hızlandınlmış bilgi işlem alanında dünya liderlerini bir araya getiren bu stratejik ortaklık, arkadaşlığımız inmeyi daha da artırarak, geleceğin yapay zekâ işyükleri için mümkün olanın sınırlarım zorlamamıza olanaktanıyor."

NVIDIA CEO'su Jensen Huang ise yapay zekâyı "zamanımızın en etkili teknolojisi" olarak tanımlı yor. Huang'a göre bu iş birliği, yapay zekânın her şirketin, her sektörün ve her toplumun erişimine açılma sını sağlayacak güçlü bir altyapı kur mayı hedefliyor.

Altyapıdan dijital ikize: Yeni nesil veri merkezleri

Schneider Electric'in tanıttığı yeni EcoStruxure™ Pod ve Raf Altyapısı çözümleri, yapay zekâ uygulamalarına veri merkezlerinin hızlı, esnek ve sürdürülebilir şekilde kurulmasına olanak tanıyor. Yeni nesil bu altyapı çözümleri, yalnızca yüksek performans sunmakla kalmıyor; aynı zamanda ölçeklenebilirlik, modülerlik ve sürdürülebilirlik ilke lerini temel alarak geleceğin iş yüklerini taşıyacak altyapıyı bugünden hazır hale getiriyor.

İş birliğinin önemli bir çıktısı da, NVIDIA Omniverse Blue print kullanılarak geliştirilen dijital ikiz çözümü. Schneider Electric ile ETAP'ın birlikte geliştirdiği bu sistem, yapay zekâ fabrikalarının şebekeden çip düzeyine kadar tüm enerji ihtiyaçlarını simüle edebiliyor. Bu yönüyle dünyanın ilk büyük ölçekli yapay zekâ odaklı dijital ikiz çözümü olma niteliği taşıyor.

Schneider Electric üst üste ikinci kez dünyanın en sürdürülebilir şirketi seçildi

Dünya, enerji dönüşümünü yalnızca yenilenebilir kaynaklara geçiş olarak okumaktan vazgeçmiş durumda. Artık liderlik; çevresel ayak izini azaltmak, döngüsel iş modelleri geliştirmek ve bu dönüşümü başkalarına da taşıyabilmek anlamına geliyor.

Bu bakış açısını benimseyen Schneider Electric, TIME ve Statista iş birliğinde hazırlanan "Dünyanın En Sürdürülebilir 500 Şirketi" listesinde bir kez daha zirvede yer aldı. Şirket, 2023 yılına ait veriler baz alınarak yapılan değerlendirmede, kamuoyu açık sürdürülebilirlik taahhütleri ve bu alandaki somut ilerlemeleriyle listenin en üst sırasında yer aldı. Geçtiğimiz yıl da listenin birincisi olan Schneider Electric, yalnızca kendi karbon ayak izini azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda dünya genelindeki binlerce işletmeye sürdürülebilirlik yolculuğunda rehberlik ediyor.

İki rol, tek vizyon: Teknoloji sağlayıcı ve danışman

Schneider Electric'in başarısı, iki temel alandaki liderliğinden kaynaklanıyor: Enerji yönetimi yazılımları ve sürdürülebilirlik danışmanlığı. Şirket, sanayiden lojistiğe, ilaçtan otomotive kadar pek çok sektörde dijital enerji çözümleri sunuyor. Aynı zamanda müşterilerine emisyon azaltım stratejileri ve enerji geçişi planlamalarında destek veriyor. Schneider Electric CEO'su Olivier Blum, başarının ardından yatan felsefeyi şöyle özetliyor:

"Sürdürülebilirlik, yalnızca rapor edilen bir metrik değil; iş modelimizin merkezinde yer alan bir değer."

2024'te hedeflerin ötesine geçti

Schneider Electric'in 2023 ilk çeyrek raporuna göre, şirket 2024 yılına ait sürdürülebilirlik hedeflerini beklenenden önce gerçekleştirdi. Avrupa'da Schneider Charge Pro EV şarj istasyonlarının kurulumu tamamlanırken, RichLand Logistics için geliştirilen yeni elektrikli araç filosu da devreye alındı. Bunlara ek olarak şirket, Energize adlı programıyla Sanofi ve Novartis gibi üst düzey şirketlerin de yenilenebilir enerjiye geçişine doğrudan katkı sundu. Her iki firma da bu yılın ilk 15'inde yer aldı.

İnovasyonun itici Gücü: Veri, yazılım ve dijital ikizler

Schneider Electric'in en dikkat çekici projelerinden biri, ETAP iş birliğiyle geliştirdiği ve NVIDIA Omniverse Blueprint teknolojisiyle desteklenen yapay zekâ fabrikalarına özel dijital ikiz çözümü oldu. Bu çözüm, veri merkezlerinin şebekeden çip düzeyine kadar tüm enerji ihtiyacını simüle edebiliyor. Mart 2025'te bünyesine kattığı Motivair ile birlikte, şirket sıvı soğutma teknolojilerinde de önemli bir atılım gerçekleştirdi. Bu gelişmeler, Schneider Electric'in sürdürülebilirliği sadece bir hedef değil, teknolojik bir strateji olarak benimsediğinin göstergesi.

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Her yer maden mi olacak? 23 Haziran 2025