Yeni nesil üretim ilişkileri ve egemenlik-I

Kerem ÖZDEMİR
Kerem ÖZDEMİR KEREM İLE İŞİN ASLI

Üretim ilişkileri ve egemenlik kavramı ilgi çekici bir şekilde değişirken muhalefet kadar iktidarın da beka ya da sürdürülebilirlik için analiz yapması gerekiyor.

Türkiye’nin gelecek beş yılını ve daha fazlasını şekillendirecek seçimin ardından kendimi hummalı bir çalışma temposu içinde buldum ve hızlı bir biçimde yeni kavramlara adapte olup onları anlamak için çaba harcıyorum. 30 Mayıs’ta sabahtan başlayıp üç toplantıya katılıp ülkede ne olduğunu anlamaya çalıştım. 29’unda ise şimşeğin çaktığı an, Nasıl Bir Ekonomi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’ın YouTube yayınında Google Trends verilerini açıklaması oldu.

Seçim sonuçlarının belli olduğu saatlerde Türkiye’de yapılan Google aramalarında yurtdışına çıkma yolları ile şükür namazı kılmanın ayrıntıları, pasaport alma ile AK Parti gençlik kollarına katılma prosedürü benzer ağırlıkta arama konusu olmuştu. Güldağ’ın verdiği liste aslında haraşo denilen örgüdeki gibi bir düz bir ters şekilde bir örgü oluşturuyordu. Bu, Türkiye’nin seçim sonucuna yansıyan biçimde bir bölünmüşlük içinde olduğunun göstergesi olarak kabul edilebileceği gibi, yaşayıp bir şey öğrenmediğimiz deprem ile bağllantılı bir terim kullanırsak zeminin sıvılaşmasına işaret ediyor.

Sıvılaşmış zemin üzerinde bir yapıyı veya yapıları ayakta tutmanın kolay olmadığını bilmemiz gerekiyor. Bu zemin üzerinde zayıf görünen yapılar kadar güçlü görünen yapıların da beka sorunu oluşuyor. Muhalefet kadar iktidarın da zevahiri kurtarmanın ötesine geçen bir analiz yeteneği kazanmasını diliyorum. Bu da Güldağ’ın bahsettiği Google trend verisinin üzerine aksiyon inşa etmek anlamına geliyor. Nasıl mı? Sürekli tekrarladığım bir örnek var. Bir bölgede Google’da ateş, mide bulantısı ve benzeri terimlerle aramalar çok arttığında bu bölgede bir zehirlenme durumu olduğunu anlayan yönetim sağlık ve diğer olanaklarını harekete geçirerek duruma müdahale ediyor.

Benim tavsiyem, sıvılaşmış zemin üzerinde göçebeleşmiş toplumu bir an önce işi gücü olan bir insan kitlesine çevirmektir. Yoksa oluşacak bedeli ödemeye kimsenin gücü yetmeyecek çünkü dünyanın çok hızla değiştiği bir dönemde kapalı ve bölünmüş toplumsal yapı ile bu değişime yanıt vermenin imkânı bulunmuyor.

Egemenlik kavramını yeniden ele almak gerekiyor

Haftanın ilk günlerinde zihnimde şimşek çaktıran bir diğer bilgi girişi, VMware Türkiye Ülke Müdürü Murat Mediçeler’in kullandığı “sovereign cloud” (egemen bulut) terimi oldu. İngilizce sovereign sözcüğünü daha önce dış habercilik yaptığım dönemde “sovereign wealth fund” teriminden biliyordum. “Egemen varlık fonu” olarak Türkçe’ye çevirdiğimiz bu terim özellikle yeraltı kaynaklarına dayanan zenginliği olan ülkelerin bu kaynaklardan elde ettikleri gelirin bir bölümünü bir kenara koyarak yatırım için bir havuz oluşturmasına işaret ediyordu.

Ben ziyaret ettiğimde, Katar’ın doğalgaz ihracatından elde ettiği bu kaynak 100 milyar doların üzerindeydi ve dünyanın çeşitli ülkelerinde yaptığı yatırımlarda kullanılıyordu. Katar’ın sadece Londra’ya yaptığı yatırım, bundan beş altı yıl önce 40 milyar poundun üzerindeydi. Azerbaycan, benzer bir fonu başkenti Bakü’nün binalarının ön yüzlerini yenileyerek şehrin kazandığı iş merkezi özelliğine uygun bir görünüm elde etmesi için kullanmıştı.

Bizim Varlık Fonu ve yeni nesil bulut teknolojisi

Bizdeki Varlık Fonu ise, ülkenin muhtelif şirketlerini makyajlayıp satmak için oluşturulmuş bir yapı. Özelleştirmeden elde edilen kaynakla ülkeyi çevirme tercihinin ardından varlık satışı dışında bir çaremiz kalmamışken bu şirketlerin piyasa değerlerini yüksek gösterip elden çıkarma oyununu da başarılı bir biçimde oynayamıyoruz. Biz bunlarla uğraşırken dünyanın nasıl değiştiğini Mediçeler’in “egemen bulut” terimi açıklıyor.

VMware, dünyayı değiştiren bulut teknolojisi ile ülkelerin ve kurumların verisini elinde tutma eğilimi arasındaki dengeyi, verinin egemenliğini lisans verdiği iş ortaklarına bırakıp kendi elinde hiç veri tutmadığı bir iş modeli ile kuruyor. ABD yönetiminin Vatanseverlik Yasası’na (Patritic Act) dayanarak veriye erişim talep etmesi riskinden de muaf hale geliyor. Egemenlikten vazgeçerek kendi egemenlik alanını yaratmak... Değişimin farklı boyutları ile birlikte bunun üzerine yazmaya devam edeceğim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ödev yok deneyim var 25 Mart 2024