Yatırımcıların ihtiyaç ve beklentilerinden doğan platform: Finfree

Yatırım dünyasının dijitalleşmesine katkı sağlayan projelerden Finfree, büyüme ivmesini yeni özellikleriyle sürdürüyor. Finfree kurucu ortaklarından Senih Mete Dal ile platformun girişimcilik hikayesini konuştuk.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Yatırımcıların ihtiyaç ve beklentilerinden doğan platform: Finfree

Hüseyin KOYUNCUOĞLU

Yatırıma dair eğitim, temel analiz, portföy takibi gibi tüm ihtiyaçları tek bir uygulamayla karşılayan Finfree’nin girişimcilik hikayesini ve gelecek planlarını platformun kurucu ortaklarından Senih Mete Dal ile konuştuk.

Finfree’nin kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?

Senih Mete Dal: Finfree fikri evrimleşerek ve bireysel yatırımcılarla konuşarak bu halini aldı. Bir özel yerde çalışırken, bireysel ve kurumsal yatırımlar yapıyordum. Orada bir asimetri, kurumlara ve bireylere sunulan araçlarda eksiklik gördüm. Sürekli bilgisayardan işlem yapmak zorunluluğunu da görmem ile birlikte dünyadaki trendlere bakarak Finfree tarzı bir proje yapalım diye düşündüm. Kurucu ortaklardan Can ve Cem de ABD’de benzeri bir proje düşünüyormuş. Ortak paydada buluşmuş olduk.

Birçok başarılı girişimcilik hikayesinde olduğu gibi girişimcisinin tecrübeleri doğrultusunda gelişen bir ürün olarak karşımıza çıkan Finfree ile hayal ettiğiniz nokta nedir?

Girişimcilik hikayemden önce finans tarafında yer alıyordum, bununla birlikte 6 senedir finansal yatırımlar yapıyorum. Finansal özgürlüğümü de bu yatırımlardan kazandım. Bir girişim kurucusunun, hizmet sunduğu kişileri anlıyor olması gerektiğine inanıyoruz. Hatta Henry Ford bu konuda ‘İnsanlara sorsam benden daha hızlı bir at yapmamı isterdi, ama ben arabayı oluşturdum’ diyor. İnsanlardan bize talep geliyor tabii ki. Siz, farklı bir şey oluşturunca, benim buna ihtiyacım varmış deniyor. Bu yatırımcı ile olan ilişkide, girişim sürekli evrimleşiyor. Başlangıçta hayal ettiğiniz hatalı çıkabilir, daha farklı ele almanız gerekebilir. ‘Herkesten hızlı dene, herkesten hızlı yanıl’ denilir. Biz de hızlı yapıp, bunu sunarak aldığımız geri dönüşle bu ürünü ortaya çıkartmak istiyoruz. Sektöre de bu hızlı deneme ile geçebiliyorsunuz. Gedik ve Papara ticari sır diyebileceğimiz detaylara hakim. Finfree çok farklı bir alana oturuyor. Onlar da takıma yatırım yaptı.

Bu ilk girişiminiz mi? Başka girişimleriniz de oldu mu?

Can ve Cem’in diğer ortaklarımız ABD’de müzik alanında bir yapay zekaya dönük girişimleri mevcut. Benim de kâr amacı olmayan sosyal medya girişimim vardı.

Finfree özelinde biraz daha ayrıntıya girelim. Nasıl bir hizmet sunuyor, kullanıcılar Finfree’den ne beklemeli?

Finfree olarak dört sorun üzerinde duruyoruz. İlk olarak; borsa ile tanışmak. Finans bilgisine hakimiyetiyle birlikte biraz para kaybetme riski de mevcut. İkincisi yatırımı keşfetmektir. Şu an hangi hisseyi almalıyım, dolar mı, altın mı almalıyım? Bunun yanıtını vermek ve değerlendirmek zor. Borsalara erişim 2021’de hâlâ çok zor. Hâlâ yan bir ürün gibi görünüyor. Bankaların da asıl işi bu olmadığı için önceliklenen bir pazar yok. İş sadece alım satımdan ibaret görünüyor. Kişi yatırım yaparken düşünmesi gereken o kadar çok konu var ki. Kendinizi geliştiriyor olmalısınız. Porftföyü, şirket haberlerini takip etmek gerekiyor. Tüm bunları ana işin dışında yapmak ciddi bir mesaiye eş değer. Profesyoneller bunu yapıyor ama bireysel olarak ciddi zaman ayırmak lazım. Finfree olarak tüm bunları kapsayarak ‘portföyünüzü biz takip edelim’ diyoruz. Bireysel yatırımcıyı anlıyor ve tüm süreç boyunca yardımcı oluyoruz.

'BİR DAKİKADA ANALİZ MÜMKÜN'

Her yatırımcının belli şeyleri yakalıyor olması lazım. Teknik analizin üzerinde durduk ama bireysel yatırımcı tarafından bilinmesi zor olan kısımlara odaklandık. Büyümeyi, karlılığı hiçbir finansal okuryazarlığı olmadan borsanın öğrenilmesini sağladık. Bir dakikada analiz mümkün diyoruz. Buradaki kapsayıcılığımız şu: İki karakter Finfree üzerinden ilerleyebilir. Yatırım hizmetinin ötesinde hizmet almak isteyen, ben yatırımı yönetiyorum ama onlarca araçla uğraşıyorum bunu teke düşürmek istiyorum diyen bir kullanıcı kitlesi var ve borsaya yeni başlayan ne yapması gerektiğini bilmeyen kişiler var. Var olan çözümlerden tatmin olmayan yatırımcılar ve yatırımcı adayları var.

Kullanıcı sayılarınızın seyri ne durumda?

Bunun ilk versiyonunu 8 ay önce yaptık. Organik olarak 50 binden fazla kişiye ulaştık. Ayda yüzde 15 büyümeye ulaştık. Şimdi daha ciddi büyümeye ulaşacağız. Bu kullanıcı sayısının yıl sonuna kadar 300 bin olmasını planlıyoruz.

Esasen bu sürece başlarken daha genç bir kitlenin yer alacağını düşündük. ABD’de de ve globalde Finfree’ye yakın uygulamalarda ortalama yaş 26-27 oranındadır. Türkiye’de ise yaş ortalaması biraz daha yukarıda. Uzun zamandır borsada olan ama tatmin olmayan yatırımcı kitlesine bağlıyoruz. Bizde mobil bankacılık çok kullanılıyor. Sadece yeni nesil değil 45 yaş üstü yatırımcılar da ilgi duyuyorlar.

Geçen yılki verilere göre, toplam hisse senedi yatırımcı sayısı iki katından fazla arttı.18-34 yaş yatırımcı 3 kattan fazla arttı. 160 bin genç yatırımcı 500 bine ulaştı. Bireysel yatırımcıların bu oyunu değiştireceğine inanıp işe başladık. 2021’de sektördeki algıları değiştirdi. Şunu net şekilde göstermek lazım. Kripto paranın yükselişini hepimiz görüyoruz. Yeni neslin kullanacağı ürünler ortaya çıkarttılar. İnsanlar çok hızlı şekilde bu alana dahil olabiliyor. Bunu çok kolay ekranlardan takip edebiliyorsunuz. Çok iyi çözümler var. Bu tarz ürünlere piyasa aç. Doğru çözümler sunarsanız. Onların dilinde ilerlerseniz, bu kitleyi piyasaya çekebilirsiniz. Borsa yıllardır yeni nesli piyasa ile tanıştıramıyor. Biz de bunu yapabiliriz diyoruz.

GEDİK YATIRIM DESTEĞİYLE TÜRK HİSSELERİNE ERİŞİM SUNMAYA BAŞLADI

Finfree’de sadece hisse senedi piyasaları mı olacak? Kripto para veya yatırım fonları piyasaları da platformunuzda yer alacak mı?

15 yıldır inovasyonun girmediği alana dahil olmak istedik. Sermaye piyasalarında belli deneyimleri değiştirmek istedik. Türk hisseleri ile başlıyor Finfree, burada planlarımız da var. Farklı varlık gruplarını da bulunduran tek platformda portföyü yöneten bir yere dönüştüreceğiz.

Biz Gedik Yatırım ile çalışıyoruz. Bazı şirketler 20 yıldır aracı kurumlara yardımcı oluyorlar. Biz aracı kurumların değerini artırıyoruz. Türk hisselerine bir erişim sağlamayı hedefliyoruz. Bu kapsamda borsada yatırım yapmak isteyen kullanıcıları için, Türk hisselerine erişim imkânı sunmaya başladık.

Finfree’yi tasarlarken yatırımcıların ihtiyaç ve beklentilerinden yola çıktık. Yatırım sürecini karmaşadan uzaklaştırarak yatırıma ayrılan süreyi en aza indirmeyi amaçladık. Bugüne kadar yatırım yapmak isteyenlere eğitim, temel analiz, portföy takibi gibi ihtiyaç duydukları alanlarda destek veren Finfree, artık tam anlamıyla bir yatırım platformuna dönüşüyor.

Türkiye’de başarılı olup da yurt dışına gitmek ya da yurt dışından biriyle Türkiye’de partnerlik yapmak istiyor musunuz?

Fintechte biz Türkiye olarak bu alanda geride kaldık. Globalde bir olay oldu, biz onu takip ettik. Benzer şirketler açıldı ve başarılı oldular. Fintech regülasyona dayalı olduğu için lisans alınması gereken bir yer. Bizim globale giden ilk Türk fintech olma hayalimiz var. Anlaşmalar ve pazar planları yapmaya başladık. Global bizim başından beri hedeflediğimiz bir şey. İlk günden bu hayalle yatıp kalkıyoruz.

Fikrini ürüne dönüştürebilmiş bir start-up kurucusu olarak girişimcilere önerileriniz neler?
Girişimcilik manevi deneyim olarak inanılmaz yolculuk. Kendi başına riskli bir iş. Bu riskin farkında olup, bir süre ben yolun başındayken mentorlardan biri vardı, bir buçuk yıl fatura kesmemeye hazırlan demişti. Fintech’te çok normal karşılanan bir durum. Bu öneriyi tekrarlayabilirim. Doğru ortak ve doğru takım kurmak her şeyden önemli. Yola çıktığın kişiler de değişebilir. Beraber sırt sırta yaslanıp yola devam edecek misiniz bu önemli. Her fikrin oluru vardır. Yola çıkınca herkes hayır diyecektir ama kullanıcılarla konuşup, o şekilde değerlendirmek çok önemli. Ürünü oluşturmanın yanında bir topluluk oluşturmak önemli. Bir start-up’un kurduğu en önemli sistemlerden birini kurduk. İlk günden kullanıcılarla konuşmak, bir komünite yaratmak en önemli tavsiye diyebilirim.