OİB Başkanı Baran Çelik: “En önemli eksiğimiz yeni bir OEM yatırımı”
Türkiye’nin 2000’li yıllardan sonra mevcut yatırımların renovasyonları ve kapasite artışlarıyla bir otomotiv ülkesi haline geldiğini belirten OİB Başkanı Baran Çelik, bu yapının sürdürülebilir olması için yeni bir OEM yatırımını çekecek uygun ortamın oluşturulması gerektiğini söyledi.
ESRA ÖZARFAT
BURSA - Türkiye’nin otomotiv endüstrisinde 2000’li yıllardan bu yana yeni bir ana sanayi yatırımı çekemediğine işaret eden Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Başkanı Baran Çelik, “Bizim en önemli eksiğimiz yeni bir OEM yatırımıdır. Mevcut yapılan yatırımların renovasyonları ve kapasite artışlarıyla Türkiye bir otomotiv ülkesi haline geldi. Türkiye’yi şu anda yatırım radarına almış Çinli firmalar olduğunu duyuyoruz ama henüz gerçekleşmiş bir sonuç yok” dedi.
2 milyon 300 bin gibi önemli bir üretim kapasitesine ulaşıldığını ancak halihazırda 1.5 milyon üretim yapılabildiği için pazarın yeni yatırımlar için cazip olmadığını söyledi. Çelik, üretimde 2 milyon adedin geçilmesi ve pazarın büyümesi halinde Türkiye’nin yatırım için yeniden cazip olabileceğini vurguladı. Dünya otomotiv endüstrisinin büyük oyuncularının kendilerini büyük bir dönüşümün içinde bulduğuna işaret eden Baran Çelik, “Eskinden her model 7 yılda bir yenilenirdi. Şimdi her markanın 20’den fazla modeli var. Segmentasyon gelişti. Ara modeller çıktı. Hayat otomotiv endüstrisi oyuncuları için kolay değil. Bu da yatırım kararlarını zorlaştırıyor. Türkiye’yi şu anda yatırım radarına almış Çinli firmalar olduğunu duyuyoruz ama henüz gerçekleşmiş bir sonuç yok” diye konuştu.
“Yatırımlar için finansman kaynağı gerekiyor”
Türk otomotiv endüstrisinin ana pazarı olan Almanya’da durgunluk emareleri gözlendiğini ancak henüz Türkiye’deki üretime yansımadığını kaydeden Çelik, bu yıl 39 milyar dolar ihracat hedefi koyduklarını hatırlattı. İhracat içinde tedarik sanayinin payının ilk 3 ayda yüzde 40.9 olduğunu ve giderek artan bir payı bulunduğunu belirten Baran Çelik, otomotiv endüstrisindeki dış ticaret dengesini etkileyen en önemli unsurlardan birinin yerli üretim payı olduğunu vurguladı. Çelik şunları söyledi: “Tedarik sanayinin gelmiş olduğu nokta Türkiye’nin otomotiv ana sanayisini de orijinal ekipman üreticilerini de güçlü kılıyor. 2023 yılında yüzde 13 artışla 35 milyar dolarlık ihracata ulaştık. Bunun içindeki tedarik sanayinin payı yüzde 41 seviyelerinde ve 14 milyar doları aşan bir tedarik sanayi ihracatı var. Bu rakam bile tedarik sanayinin ne kadar önemli seviyelerde ihracata ulaştığını ve ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.”
Bu süreçte yeni nesil teknolojileri barındıran araçlardaki yerlilik oranında düşme riski bulunduğuna dikkati çeken Çelik, endüstrinin finansman kaynağı eksikliğine vurgu yaptı. Çelik, “Elektronik ve dijital tarafta yatırım yapılması için sermaye birikimi, finansman kaynağı gerekiyor. Biz bu alanda güçlü değiliz. Bir startup yatırımı 5 ila 10 yıl arasında finanse edilmeli. Bu süreyi karşılama gücü tedarik sanayinde yok. Bu da yatırımların yapılmasının önünde ciddi bir engel. Sermaye yapımız güçlü değil” açıklamasını yaptı.