“Rekabet gücünü artırmanın yolu üretim yelpazesini genişletmekten geçiyor”

Rekabet gücünü artırmanın yolunun üretim yelpazesini genişletmekten geçtiğini kaydeden İMDER Başkanı Merih Özgen, globaldeki payın artırılması ve ithalata bağımlılığın düşürülmesi için kritik aksamların yerlileştirilmesi gerektiğini vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
“Rekabet gücünü artırmanın yolu üretim yelpazesini genişletmekten geçiyor”

HASAN KUŞ / İSTANBUL

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Merih Özgen, küresel pazardaki rekabet gücünü artırmanın ve değer zincirinde Türkiye’yi üst sıralara taşımanın yolunun üretim yelpazesini verimli bir şekilde genişletmekten geçtiğini vurguladı.

Salgının Uzakdoğu ve Avrupa’da yoğun olarak hissedilmesi nedeniyle komponent, parça ve aksam tedarikinde zorluklar yaşandığını ve OEM’lerin üretim faaliyetlerinde aksamalar olduğunu ifade eden Özgen, kırılan tedarik zinciri ile birlikte kritik önem taşıyan parça, aksam ve komponentlerin ülke sınırları içinde üretilmesinin büyük önem teşkil ettiğini vurguladı.

Sektörün global tedarik zincirlerindeki payının güçlendirilerek artırılması ve nihai üretimde ithalata bağımlılığın önüne geçilmesi için kritik aksamların yerlileştirilmesi adına girişimlerde bulunulması gerektiğini söyleyen Özgen, “Üretimde yerli katkı oranının artırılması; dış ticaret açığının azaltılması ve iç piyasada yerli malına olan talebin artırılması gibi sonuçları nedeniyle önemli. Sektör, devlet tarafından sağlanacak teşviklerin ve desteklerin yardımıyla yerli katkı oranının artırılması ve kritik aksamlar üretiminde ciddi bir yol katetme potansiyeline sahip.” dedi.

İlk 10 ayda ihracat azaldı, ithalat arttı

Daralan iç pazarın etkisiyle 2019 yılında üretici firmaların ihracat çalışmalarını yoğunlaştırdığını belirten Merih Özgen, ticaret yapan firmaların temsil ettiği global ölçekli markaların da yine aynı yıl içinde ülkeden önemli ölçüde parça ve komponentler temin ettiğini söyledi.

Bu iki etken sayesinde ihracatın 2019 yılında 1 milyar 365 milyon dolar olarak rekor bir seviyede gerçekleştiğini vurgulayan Özgen, “Bu başarısından aldığı güçle 2020 yılına emin adımlarla giren sektör, 2020 yılının Ocak ayında ihracatını yüzde 7,8, Şubat ayında ise yüzde 7,5 oranında artırdı. Ancak COVID-19 pandemisinin Türkiye’de ortaya çıktığı Mart ayı itibarıyla sektörün ihracat rakamlarında aşağı yönlü bir tablo görülmeye başlandı. İlk 10 aylık dönemde ihracat yüzde 8,6 oranında azalarak 1 milyar 132 milyon dolar olurken, ithalat ise yüzde 16,7 oranında artış göstererek 660 milyon dolar olarak kaydedildi.” dedi.

“Rekabette öne çıkabilmek için stratejik bir yol haritası belirlenmeli”

Pandeminin çoğu sektörü olumsuz yönde etkilediği gibi tedarik zinciri etrafında iş akışını döndüren iş ve inşaat makineleri sektörünü de büyük ölçüde etkilediğini kaydeden Merih Özgen, global ekonominin küçülmesine neden olan pandeminin ekonomik büyüme ile doğru orantılı seyreden sektörün taleplerinin hem Türkiye’de hem de dünya pazarlarında kısmen de olsa ertelenmesine ya da iptal edilmesine neden olduğunu vurguladı. 

Sektörün önemli ihracat pazarları arasında yer alan Avrupa, Kuzey Afrika başta olmak üzere Afrika, Rusya, Türk cumhuriyetleri ve Ortadoğu pazarlarında da bu zorlu süreçte ihracatın düştüğünü söyleyen Özgen, sektörün bu pazarlarda pandemi etkisiyle daha da yoğunlaşacak rekabette öne çıkabilmek için iyi bir yol haritasının acilen çizilmesi gerektiğine işaret etti.

“Yukarı yönlü seyreden kur hareketleri maliyetlere yansıdı”

İthal edilen nihai ürünlerin yanı sıra yerli üretimin de önemli ölçüde ithalata bağımlı olması nedeniyle döviz kurlarındaki dalgalanmaların sektörün iç pazar dinamiklerini de etkilediğini anlatan Merih Özgen, “2020 yılında yukarı yönlü seyreden kur hareketleri nedeniyle sektörde faaliyet gösteren firmaların maliyetleri artış gösterdi. Artan maliyete karşın azalan gelir ile uğraşan firmaların yükünü vergi ve sigorta ödemeleri daha da ağırlaştırdı. Filyasyon ve akabindeki karantina uygulamaları sonucunda ortaya çıkan iş gücü eksilmesi de sektörü zorlayan bir başka konu başlığı olarak öne çıkıyor. Bu döneme ait pozitif olarak söylenebilecek ve göreli pazar artışına neden olan az sayıdaki gelişmeler arasında yılın ikinci çeyreğindeki kredi genişlemesi ve bütün yıl gözlemlenen kamu alımları sayılabilir.” dedi.

İş makineleri pazarında söz sahibi ülkelere yönelik ihracat artıyor

Merih Özgen, sektörün bu zorlu ortamda Ar-Ge faaliyetlerini sürdürdüğünü ve bu sayede rekabet yarışında bayrağı taşıyan ülke konumunda olmak için teknoloji seviyesini her geçen gün artırdığını belirtti. Dünyanın en büyük iş makineleri pazarları olan Çin, Kuzey Amerika ve Hindistan’da da pazar payını ve bilinirliğini artırma hedeflerinin bulunduğuna dikkat çeken Özgen, şöyle devam etti: “Son yıllarda Güney Amerika pazarına da açılan Türk iş ve inşaat makineleri sektörü, bu pazardaki konumunu güçlendirme niyetinde. Sektörde söz sahibi olan ve dünyanın önemli ihracatçıları arasında bulunan Almanya, İngiltere, Fransa gibi gelişmiş ülkelere yönelik ihracatını son yıllarda kayda değer derecede artıran sektörün, bu tempoyu muhafaza etmesi durumunda hedeflerine ulaşması çok da sürpriz olmayacak.”

133 ülkeye ihracat gerçekleştiriliyor

Sektörde 200 imalatçı, 220 yan sanayi ve yaklaşık 200 ticaret yapan firma ile toplamda 650’ye yakın firma faaliyet gösteriyor. Bunun yanında sektör yaklaşık 131 bin kişiye istihdam sağlıyor.

133 ülkeye ihracat gerçekleştiren Türk iş ve inşaat makineleri sektörü, pazar büyüklüğü olarak Avrupa’da 7’nci, dünyada ise 11’nci sırada yer alıyor.

İmalat yapan firmaların yerli girdi kullanma oranı ortalama olarak yüzde 55 seviyesinde. Ancak kırma eleme, beton makine ve ekipmanları gibi alt sektörlere bakıldığında bu oran yüzde 65-75 bandına çıkabiliyor.

Sektörde üretim yapan firmalar, üretimlerinin yaklaşık yüzde 45’ini ihraç ediyor. Türkiye’de iç pazar talebinin yüzde 65’i distribütör, yüzde 35’i ise imalatçı firmalar tarafından karşılanıyor.

2020’nin ilk 10 aylık döneminde ihracat yüzde 8,6 oranında azalarak 1 milyar 132 milyon dolar olurken, ithalat ise yüzde 16,7 oranında artış göstererek 660 milyon dolar olarak kaydedildi.