İklim ve ekonomik iyileşme ulaşımda alışkanlıkların değişmesine bağlı

Avrupa Hareketlilik Haftası’nda konuşan WRI Türkiye Direktörü Dr. Güneş Cansız, kent içi ulaşımın iyileştirilmesinin iklim, çevre, sürdürülebilirlik, sağlık, ekonomi ve yaşam kalitesi gibi pek çok alandaki sorunun çözümüne katkı sağlayabileceğini söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
İklim ve ekonomik iyileşme ulaşımda alışkanlıkların değişmesine bağlı

Kentlerde yaşayanların hayat kalitesini artırmak için çalışan WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’in düzenlediği ‘Yaşanabilir Şehirler Özel Oturumu 2021’in başlığı ‘Yeni Normalde A’den Z’ye Ulaşım oldu. COVID-19 ve iklim krizinin kent içi ulaşıma etkilerinin tüm yönleriyle ele alındığı etkinlikte, bu alandaki yeni araştırmalar, trendler ve dünyanın farklı kentlerinin geliştirdikleri çözümler masaya yatırıldı.

Avrupa Hareketlilik Haftası’nda, online olarak düzenlenen etkinliğin açılış konuşmalarını WRI Türkiye Direktörü Dr. Güneş Cansız, Avrupa Komisyonu Hareketlilik ve Ulaştırma Genel Müdür Yardımcısı Matthew Baldwin ve WRI Avrupa Bölge Direktörü Stientje van Veldhoven yaptı.

WRI Ross Center for Sustainable Cities Global Direktör Vekili Rogier van den Berg’in moderatörlüğünü üstlendiği oturumun konuşmacıları AB Türkiye Delegasyonu yonu Ulaştırma Politikası ve İklim Değişikliği Takım Lideri Göktuğ Kara, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan ile Hollanda Başkonsolosluğu İnovasyon Ataşesi Rory Nuijens’ti.

3 temel çözüm yaklaşımı

Dünyanın kırmızı alarm verdiğini, COVID19’u ve iklim krizini birlikte değerlendirmek gerektiğini belirten Dr. Güneş Cansız, “Kent içi ulaşımın iyileştirilmesi, iklim, çevre, sürdürülebilirlik, sağlık, ekonomi ve yaşam kalitesi gibi pek çok alandaki sorunun çözümüne katkı sağlayabilir. Kent içi ulaşımda daha verimli olan elektrikli araç kullanımının yaygınlaşması, toplu taşıma kullanımının artırılması ve motorlu seyahat talebinin azaltılması yani yürüme ve bisiklet gibi yöntemlerin teşvik edilmesi, birbirinden ayrı düşünülemeyecek temel yaklaşımlar” dedi. Sözlerini, “Dünya kentleri sürdürülebilir ulaşım, yani ekonomik, ekolojik ve toplumsal açıdan dengeli bir ulaşım için alternatifler arıyor. Türkiye’de de toplu taşımada yeşil enerji kullanımını tartışıyoruz. İzmir’deki elektrikli otobüsler buna güzel bir örnek. E-scooter kullanımı da giderek artıyor; bununla ilgili yönetmelik de çıkarıldı. Son yıllarda özellikle COVID-19 ile birlikte kent içi bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak, daha güvenli hale getirmek, toplu taşımaya entegre etmek, alt yapıları oluşturmak için belediyeler çalışmalarını hızlandırdı” diye sürdüren Dr. Cansız, “Yeni normale adapte olabilmek için ulaşımda hem alışkanlıkların değişmesi hem şehirlerin ulaşım planlamalarının esnek ve sürdürülebilir olması hem de bu konularda hızlıca harekete geçilmesi şart” vurgusunu yaptı.

İBB Ulaşım Daire Başkanı Cihan ise “Günümüzde küresel iklim kriziyle birlikte enerji konusunda alternatif arayışlara gidilmiş ve yenilenebilir enerji kaynakları ön plana çıktı. Bu anlamda ulaşım sektörünün çevreye verdiği zarar ciddi bir boyutta olup bu zararların azaltılması için ulaşım sektöründe ciddi bir paradigma değişimi başlamıştır. Özellikle motorlu araç trafiğini azaltan, toplu taşıma kullanımını teşvik eden ve toplu taşımada yakıt teknolojisinde elektrikli araçları dikkate alan, insan sağlığına olumlu etkileri olan aktif ulaşım türlerinin (yürüme ve bisiklet kullanımı) yaygınlaştırılması temel önceliklerimiz” diye konuştu.