Tarımın ilham veren girişim öyküleri...

Tarımın e-ticaretle büyüyen girişim öyküleri "Yapı Kredi ile E-ticaret Gündemi'nde...

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tarımın ilham veren girişim öyküleri...

Mustafa Kemal ÇOLAK

1. Datça Murat Çiftliği, organik tarımda yeni iş ortakları arıyor

Son yıllarda tüm dünyada ilginin yüksek oranda arttığı doğal ve organik ürünlere olan talep, pandemiyle birlikte rekor seviyeye ulaştı. Yapılan hesaplamalara göre geçen yıl 221.3 milyar dolar olan global organik gıda pazarı, 2025’te 380.8 milyar dolara yükselecek.

Bu gelişmeleri erken gören girişimciler var. Onlardan biri, iyi giden kariyer yolculuğunu yarıda bırakarak, toprakla uğraşmayı seçen deyim yerindeyse her şeye "sıfırdan" başlayan bir isim. Robert Kolej’in ardından Boğaziçi Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü’nden mezun olan Murat Tapik’in Microsoft’la İngiltere’de devam eden iş serüvenini yarıda kesip, organik tarıma yönelmesinin üzerinden 10 yılı aşkın süre geçti.

Datça’da ailesi ile başlattığı üretim, kendi çiftliklerinin yanında Türkiye’nin çok değişik yörelerinden 80’in üzerinde tarıma gönül veren tedarikçi ile birlikte başarıyla devam ediyor. Topluma Artvin’in dağ çileklerini de sunuyor, Kars’ın uzun elmasını da. Faydası saymakla bitmeyen, yakın zamana kadar Türkiye’ye ithal gelen ‘kurt üzümü’nü organik olarak Türkiye’de ürettirerek tüketiciye ulaştırıyor.

Çengelköy, Moda ve Fişekhane’de yer alan mağazalarının yanı sıra www.datcamuratciftligi.com üzerinden 81 ile online hizmet veriyor. Adeta film platosunu andıran, müzik toplulukları ile alışverişi şölene dönüştüren ekolojik pazarlarla tüketicilere bilinçli tüketim kanalları oluşturan Murat Tapik, e-ticaretin ve teknolojinin büyümesi için büyük olanak yarattığını dile getirdi. Son iki yıl içinde e-ticaret alanında yüzde 200 büyüme gösteren Datça Murat Çiftliği’nin, 2022 sonunda 30 milyon TL ciroya ulaşma hedefi var. Bilinçli organik gıda sistemi oluşturan Datça Murat Çiftliği kurucusu Murat Tapik ve ekibi, "paydaşlarla büyüme" stratejisini başarı ile uyguluyor. Murat Tapik, "Yapı Kredi ile E-Ticaret Gündemi’ sayfası kanalı ile sözleşmeli tarıma dönük yeni planlarını DÜNYA okurlarına ve bu alana ilgi duyanlara aktardı:

PAYDAŞLARLA BÜYÜDÜK

● Datça Murat Çiftliği doğal yaşama adanmış bir hayat hikayesi… Coğrafi koşullardan dolayı her ürünü kendi üretim alanlarımızda yetiştiremeyeceğimizi bilerek, doğal tarım ve organik sertifikalı ziraat yapan, birlikte çalıştığımız diğer üreticilerimizi de kurduğumuz sisteme dahil ettik. Datça Murat Çiftliği faaliyet gösterdiği 10 yıllık süre boyunca taze sebze ve meyve, bakliyat, zeytinyağı, bal, özel beslenme ürünleri gibi birçok alanda farklı üreticilerle partnerlik yapmış bir markadır.

● Geçtiğimiz dönemlerde siyez bulguru, yulaf ezmesi, ketojenik ürünler, vegan ve vejetaryen ürünler, özel beslenme ve diyet ürünleri ve propolis gibi sağlık açısından büyük önem taşıyan ürün grupları üzerine birçok çalışma gerçekleştirdik.

GLUTENSİZ VE VEGAN ÜRÜNLERİ EKSTRA DESTEKLİYORUZ

● Şu an gündemimizde olan ürün grupları arasında ise ilk sırada glutensiz ürünler yer alıyor. Son zamanlarda yükselişe geçen glutensiz ürünlere çok önem veriyoruz ve bu alandaki üreticilerle yoğun olarak görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Önem verdiğimiz bir diğer ürün grubumuzda ise vegan ve vejetaryen ürünler yer alıyor. Bu alanda üretim yapan üreticilere ekstra destek oluyoruz.

● Beslenmede çok değerli olan saf keçi sütü ve bundan farklı kategorilerde mamuller üreten üreticilere de yardımcı olmaya gayret gösteriyoruz. Ayrıca fermente ürün grubunda yer alan ve probiyotik açıdan zengin olan sirke ve turşu üreticileriyle de son zamanlarda yoğun olarak çalışmalar yürütüyoruz.

YENİ ÜRÜNLER RADARIMIZDA

● Türkiye’de yetişmeyen fakat yetişme ihtimali olan ve daha önce ekimi yapılmayan Goji Berry’nin (kurt üzümü) yanı sıra kuşkonmaz gibi ürünlerin de üretimini yapan üreticileri de ailemize dahil ediyoruz ve bunu çoğaltmaya çalışıyoruz.

KOLAJEN PAZARINA İLGİ YOĞUNLAŞTI

● Son olarak kolajen ürünler de son yıllarda ön plana çıkmaya başladı. Kolajen içeren ilikli kemik suyu, paça gibi ürünlerin tüketiciye kolayca ulaşmasını sağlayan firmaları ailemize dahil etmek için çalışmalar yürütüyoruz.

Bu saydığımız ürünleri hem üreten hem de bu mamulleri nitelikleştiren üreticileri ve diyetisyenlerin bilgi birikimi neticesinde ürettiği sağlıklı ürünleri de bünyemize katmaya önem veriyoruz.

KADIN GİRİŞİMCİYLE BÜYÜDÜK

Datça Murat Çiftliği olarak tüm alanlarımızda kadın üreticilere pozitif ayrımcılık sunuyoruz. 45’ten fazla kadın üretici ile aktif olarak çalışıyoruz. Sistemimize dahil olmak isteyen ve bize ulaşan kadın üreticilerin her biriyle tek tek ilgileniyoruz. Ürün ve üretim alanlarını gıda güvenliği ve kalitesi açısından değerlendiriyor, ardından uygun gördüğümüz üreticilerle karşılıklı olarak istişare edip onları sistemimize dahil ediyoruz. Türkiye’nin tüm bölgelerinden üreticilere kapımızın sonuna kadar açık olduğunu özellikle belirtmek isterim.

2. Meyveli Bodrum Çikolatası

Duygu GÖKSU

Bodrum Caferpaşa Caddesi’nde 2010’da bir fırınla işe başlayan Belgüzar Akşit ve eşi Suat Aydar, Meyfl ower adı altında meyve buketleri yaparken zaman içerisinde dökme çikolata üretimine de başladılar. Bodrum’a özel bir üretim yapmak için 2013’te Bodrum Çikolata’yı kuran çift, bölgenin coğrafi işaretli ürünü mandalina ile farklı denemeler yaparak, bugün Bodrum’un en özel ürünlerinden mandalina formundaki,- mandalina çikolatasını üretti. Akşit, bu ürünün en çok tercih edilen hediyeliklerden biri haline geldiğini vurguladı. Eşi Suat Aydar’ın makine mühendisi olduğunu belirten Akşit, “Aydın’da çalıştığı dönem, gıda üzerine Ar-Ge’ler yapıyordu. Bodrum’un ismi bu tip işletmelerde hiçbir zaman kullanılmamıştı. Bodrum çikolatasını daha da özelleştirmek istedik. Belçika’dan tadım ustaları çikolata örnekleri getirdiler, bizim çikolatalarımızdan da Belçika’ya götürdüler. Mandalinayı ön plana çıkardık, görsel olarak da mandalinaya benzetmek için ustalarla anlaştık. Baş ürünümüz olarak ortaya çıktı. 2016’da eşimin vefatından sonra, hem işin mutfağına geçtim hem de patent işlemlerimize devam ettim. Marka zamanla tanındı” dedi. Çikolata üretiminde kendi bahçelerinden topladıkları mandalinaları kullandıklarını söyleyen Akşit, “Mandalinaları kabuğundan posasına kadar değerlendiriyoruz. Paketleyip derin dondurucularımızda saklıyoruz. 10 kilogram üretim için 500 gram mandalina özü kullanıyoruz. Yaklaşık 20 kilogram mandalinadan 1 kilogram öz çıkıyor. Üretimin tamamlanması yaklaşık 3 gün sürüyor” açıklamalarında bulundu. Her yıl yüzde 100 büyüdüklerini belirten Akşit, “Pandemi döneminde de önceki kadar olmasa da büyümemiz sürdü. İlk zamanlar üç aylık periyotlarla üretim yaparken, zamanla haftada bire indirdik. Her seferinde 15 kilogramı Bodrum Mandalinası Çikolatası olmak üzere, yaklaşık 50-60 kilogram çikolata üretiyorum. Yılbaşı gibi özel dönemlerde de 150 kilograma yakın üretim yapıyoruz. Çikolata fiyatları 500 TL’den başlıyor, mandalina çikolataları ise 575 TL’den 625 TL’ye kadar çıkıyor. Bodrum Mandalina Çikolatası pahalı bir ürün olsa da müşteri potansiyelimiz de ona göre. Sadece buradan ve internetten satışımız var. Bu özelliğimizi korumaya çalışıyorum” diye konuştu.

3. Hayalini 'Suzinin Bahçesinden' gerçekleştirdi

Nihat DELİBAŞI

Kadın girişimci Suzan Kurt, üretim hayalini gerçekleştirmek için İzmir’in gözde semti Alsancak’ı bırakıp Bayındır ilçesi Yakapınar Köyü’ne yerleşti. 36 yıllık çalışma hayatına nokta koymasının ardından Yakapınar Köyü’ndeki atölyesinde geleneksel yöntemlerle ürettiği ürünleri e- ticaret ve internet üzerinden Türkiye’nin her yerine ulaştıran Kurt’un bundan sonraki hayali Yakapınar Köyü’nde ekolojik ürün pazarını hayata geçirmek. 7 yıl önce kanser teşhisi konulmasının ardından yaşadığı tedavi sürecinde tükettiği ürünlerin doğal olmasına dikkat ettiğini belirten Kurt, “Kemoterapi sürecinde doğal ve sağlıklı beslenme konusunda farkındalık oluştu. Köy evimde tamamen geleneksel yöntemlerle tarhana, salça, pekmez ürettim. Arkadaşlarıma yakın çevreme hediye ettim. Arkadaşlarıma, ‘Neden seri üretim yapmıyorsun’ dedikçe, iş fikri olgunlaştı ve kendi işimi kurma kararı aldım” dedi. Kurt, “Salça, turşu, tarhana, nar ekşisi, kuşburnu marmelatı, erişte, zeytinyağını üretirken; olmayan bir şeyi yapmıyoruz. Geçmiş kültürlerimizdeki üretim metotlarıyla üretmeyi esas alıyoruz. Örneğin, çocukluğumun geçtiği Tokat Çakırcalı Köyü’nde kuşburnu marmelatı şeker pancarının köklerinin kaynatılmasından elde edilen doğal tat ile yapılırdı. Şimdi o metotla yaptığım marmelatta siparişlere yetişemiyorum” dedi. Aldığı ödüller motivasyon sağladı Artan ilgi ile birlikte sosyal medyada "Suzi'nin Bahçesinden"isimli sayfayı faaliyete geçirdiğini, Türkiye Patent Enstitüsü’nden marka tescili alarak yola devam ederken geçtiğimiz yıl Tokat’ta düzenlenen 16. Ekoturizm Ekolojik girişimci yarışmasında birincilik ödülü kazanmasının motivasyon kaynağı olduğunu ifade eden Kurt, “Pandemi ile birlikte gıda başta, sağlıklı ürünlere talepte artış yaşanıyor. Doğal ürünler, geçmişte olduğu gibi baş tacı oldu. Hedefim, Yakapınar’ı doğal ürünler konusunda bölgenin çekim merkezi haline getirebilmek. Köyümüzde bir ekolojik ürün pazaryeri hayata geçirmek ve köyümüze gelen misafirlerle üretim atölyeleri gerçekleştirmek” diye konuştu.

4. Kaliteli ve temiz gıda ihtiyacı girişimci yaptı

Nihat DELİBAŞI

İstanbul’da çalışma hayatına nokta koyan Yeşim Dönmez, pandemi ile artan iyi ve temiz gıda ihtiyacını dikkate alarak uzun yıllardır hayalini kurduğu girişimcilik fikrini gerçekleştirdi. Girişimi için Urla’yı merkez seçen Dönmez, Urla, Karaburun, Çeşme bölgesinde 30’un üzerinde kadın üreticiden aldığı ürünleri atölyesinde işleyerek, e- ticaret ve internet sitesi üzerinden Türkiye’nin her yerine ulaştırıyor. Başlangıçta 40 olan ürün sayısını 400’ün üzerine çıkaran Dönmez, yurt dışı taleplerini dikkate alarak atölyesini büyütmeyi hedefliyor. İstanbul’da sağlık sektöründe çalışan bir profesyonel olarak ekmeğinden yumurtasına her türlü gıdayı iyi olduğuna inandığı yerlerden temin ettiğini anlatan Dönmez, “10 yıl önce oğlumu kucağıma alır almaz, iyi gıdalar ile beslemek istedim. Bu konuda araştırmalar yaptım. Zamanla kafamda bu konuda bir iş fikri olgunlaştı. Bu amaçla markayı kurmaya karar verdim. Pandemi süreci, fikri hayata geçirmemi hızlandırdı. Mimas Bahçe, sağlıkçı bir annenin kadın kolektifi. Öncelikli hedefim kadın üreticilerle çalışmak, kadınları desteklemek, onlara çalışma alanı ve imkanı yaratmak” dedi. En önemli prensip Ata tohumu Dönmez, “Dükkanımızdaki ürünlerin yüzde 70’i burada üretiliyor. Hammaddeyi çevre köylerde kadın üreticilerden temin ediyorum. İlaçsız, iyi tarım belgeli olmasına özen gösteriyorum. En önemli prensibimiz ata tohumu. Ürünlerimizi ata tohumundan yapmaya çalışıyoruz. Web sitesi üzerinden Türkiye’ye satışımız vardı. Dükkanı açmamızla birlikte perakende de işin içine girdi. Şu an markamın çalıştığı 10’un üzerinde tarla var” diye konuştu. Halef ve selef CEO’ların ziyareti motive etti Bosch Türkiye eski CEO’su Steven Young ile yeni CEO’su Daniel Korioth’un kendisini yurt dışı açılımı için motive ettiğini dile getiren Dönmez, “Onların önerisiyle İngilizce, Almanca web sitesinin çok gerekli olduğunu görerek ilk sırada bu eksikliği gidermek için çalışmalara başladım. Yurt dışı olursa atölyeyi daha farklı bir yere taşıyacağım. Daha çok çalışma arkadaşına yer açacağım” dedi.