Üniversiteler krizde: Serbest piyasa deneyi başarısız oldu
İngiltere’de 1998’de başlayan serbest piyasa temelli eğitim sisteminde, üniversitelerin üçte biri zarar açıklamaya hazırlanıyor, 10 bin kişi işini kaybetme riskiyle karşı karşıya. Kriz; artan enflasyon, dondurulan harçlar ve kontrolsüz büyümenin bir sonucu olurken, rektörlerin maaşına el konulması gibi radikal çözümlerin masada olduğu belirtiliyor.
İngiltere’de yükseköğretim sektörü ciddi bir mali krizle karşı karşıya. Financial Times’ın analizine göre, ülke üniversiteleri üzerinde 25 yıl önce başlatılan “serbest piyasa temelli” model çöktü. 2025-2026 itibarıyla üniversitelerin dörtte üçünün zarar etmesi beklenirken, bazı kurumlar gizli şekilde kurtarma paketleri alıyor ve yaklaşık 10 bin kişilik istihdam tehlikede.
Gazete, yaşanan krizin; hükümet politikalarının öngörülemeyen sonuçları, yetersiz düzenleme ve zayıf kurumsal yönetişim gibi bir dizi faktörün birleşiminden kaynaklandığını belirtiyor. Bu durumdan çıkış için ise hükümet, üniversiteler ve düzenleyici kurumların yön değiştirmesi gerektiği vurgulanıyor.
Piyasa modelinin kökleri 1998’e dayanıyor
1998’de üniversite harçları ve öğrenci kredilerinin devreye alınmasıyla başlayan sistem, Tony Blair hükümetinin gençlerin %50’sini üniversiteye kazandırma hedefini taşıyordu. Ancak 2012’de harçların üç katına çıkarılması ve bir yıl sonra öğrenci kontenjan sınırının kaldırılması, üniversiteleri hızla ticarileştirdi.
Bu politikaların iyi niyetli olduğu ifade edilse de sıkı denetim eksikliği nedeniyle üniversiteler hızla büyümeye teşvik edildi. Öğrenci sayıları arttı, hedefler yakalandı ancak birçok üniversite, ileriyi düşünmek yerine borçlanma ve varlık satışıyla riskli büyüme yolunu seçti.
Denetim eksikliği krizi derinleştirdi
Finansal denetim yetersizliği ise bu büyümenin temel sorunlarından biri oldu. 2018’e kadar finansmanı ve kontenjanları yöneten Yükseköğretim Finansman Konseyi’nin yerini, Öğrenciler Ofisi (OfS) aldı. Kurum, üniversitelerin büyüme planlarını “iddialı varsayımlara” dayandırdığı konusunda uyarıda bulunsa da ilk iki yılını yapılandırmayla geçirdiği için etkili bir müdahale gerçekleştiremedi.
Diplomanın her mezun için garanti bir kariyer sağlamadığına yönelik göstergeler artarken, sektör öz eleştiriden uzak durdu. 2019’da Eğitim ve Uluslararası Ticaret Bakanlıklarının ortak raporu, uluslararası öğrenci sayısının 10 yılda üçte bir oranında artırılmasını hedefledi. Bu, üniversiteler için yüksek kâr marjlı bir alan anlamına geliyordu.
Uluslararası öğrencilerle gelen kâr, geçici oldu
Üniversiteler bu hedefe hızla yöneldi. Mezuniyet sonrası çalışma izinleri gibi düzenlemelerle bu alan daha da cazip hale geldi. Ancak artan göç baskısıyla birlikte, 2023’te hükümet uluslararası öğrencilerin ailelerini getirmesini yasakladı. 2024’te ise mezuniyet sonrası vizeler hızla gözden geçirilmeye başlandı. Ek olarak, ana pazarlardaki ekonomik sorunlar da uluslararası öğrenci sayısında düşüşe neden oldu. Bu da üniversiteleri ciddi bir finansal boşluğa sürükledi.
Sorun derin: Harçlar donduruldu, enflasyon arttı
Krizin doğrudan nedenleri arasında uzun süredir dondurulan harçlar, yüksek enflasyon ve faiz oranları yer alıyor. Ancak Financial Times’a göre asıl mesele, bu sistemin yapısal olarak sürdürülemez hale gelmesi. Gazete, harçların enflasyona endekslenmesi ve artırılması gerektiğini savunurken, karşılığında üniversitelerin de kendini dönüştürmesi gerektiğini vurguluyor.
Rektör maaşlarına geri alma mekanizması önerisi
Haberde dikkat çeken önerilerden biri de, mali kriz yaşanması halinde üniversite yöneticilerinin maaşlarının geri alınabilmesi. FT’ye göre, finansal hizmetler sektöründe uygulanan bu tür caydırıcı önlemler, yükseköğretimde de işe yarayabilir. “Bir piyasa iki yönlü işler” denilen yazıda, üst düzey yöneticilerin yalnızca başarının değil, başarısızlığın da sorumluluğunu taşıması gerektiği belirtiliyor.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.