Bakan Şimşek: Ülkemiz açısından iyimser olmak için güçlü gerekçelerimiz var
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, uygulanan reform programıyla sürdürülebilir büyüme için sağlam adımlar atıldığını belirterek “Ülkemiz açısından iyimser olmak için güçlü gerekçelerimiz var. Bu dönemi sadece riskleri yönetmek için değil ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümü hayata geçirmek için de bir fırsat olarak görüyoruz.” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Erzurum'da bir otelde düzenlenen Palandöken Ekonomi Forumu'na videolu mesaj gönderdi.
Forumun ticaret savaşlarının tetiklediği yüksek belirsizlik ortamında gerçekleştiğini söyleyen Şimşek, küresel ekonominin uzun vadeli yapısal sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Şimşek, dünyanın korumacılığın yanında yaşlanan nüfus, yapay zeka ve iklim krizi gibi sorunlarla karşı karşıya olduğunu bildirerek, bu gelişmelerin küresel büyümenin görünümde aşağı yönlü bir risk oluşturduğunu vurguladı.
Bu konjonktürde Türkiye ekonomisine dair iyimserliği besleyen güçlü nedenler olduğunu ifade eden Şimşek, "Mayıs 2023'ten bu yana uyguladığımız istikrar ve reform programı sayesinde dış kırılganlıklarımızı azalttık, şoklara karşı direncimizi artırdık, makro finansal istikrarı güçlendirdik. Sürdürülebilir yüksek büyüme için daha sağlam bir zemin oluşturuyoruz. Programın getirdiği kazanımlara ek olarak küresel yapısal sorunlara karşı da önemli avantajlarımız var." değerlendirmesinde bulundu.
Şimşek, korumacılığın küresel ticaretin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri olduğunu ve 2008 küresel finans krizinden bu yana korumacılığın yükselişte olduğunu kaydetti.
"Biz bu dönemi bölgesel entegrasyonları derinleştirmek için aynı zamanda bir fırsat olarak görüyoruz"
Ticaret kısıtlarının kriz öncesine kıyasla 11 kat arttığına dikkati çeken Şimşek, korumacı politikaların arkasında büyük ölçüde ABD ve Çin arasındaki rekabetin yer aldığını belirtti.
Şimşek, sözlerine "Türkiye artan korumacı politikalara karşı bize benzer ülkelere kıyasla daha dayanıklı bir konuma sahip. Bunun iki temel sebebi var. Birincisi ihracata olan bağımlılığımız nispeten düşük yani ekonomimizin ana motoru iç talep. Mal ihracatının milli gelir içerisindeki payı yaklaşık yüzde 20 civarında. Burada belirleyici olan yatırımlar ve özel tüketim harcamalarıyla kamu harcamaları. İkinci olarak dış ticaretimizin büyük bir kısmını dost ve yakın ülkelerle gerçekleştiriyoruz. Avrupa Birliği dahil 54 ülkeyle serbest ticaret anlaşmamız var. Toplam ihracatımızın yüzde 62'si ticaretteki parçalanmalardan yani korumacılıktan etkilenmiyor. 30 trilyon dolarlık geniş bir coğrafyaya entegreyiz. Serbest ticaret anlaşmalarının olmadığı bazı Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika ülkeleriyle de çok yakın ilişkilere sahibiz. Bu yapı bizi küresel düzeyde yaşanan ticaretteki parçalanmalara karşı daha dirençli hale getiriyor. Biz bu dönemi bölgesel entegrasyonları derinleştirmek için aynı zamanda bir fırsat olarak görüyoruz." diyerek devam etti.
"Avantajları büyük ölçekli altyapı ve lojistik projeleriyle güçlendiriyoruz"
Türkiye'nin hizmet ihracatında güçlü bir konumda olduğunu belirten Şimşek, turizm, yurt dışı müteahhitlik ve eğitim gibi alanlarda bölgesinin lider ülkelerinden biri olduğunu söyledi.
Şimşek, Türkiye'nin imalat sanayisinde de bölgenin ana üretim üssü konumunda bulunduğunu vurgulayarak, "Bu avantajları büyük ölçekli altyapı ve lojistik projeleriyle daha da güçlendiriyoruz. Bu çerçevede Orta Koridor ve Kalkınma Yolu projeleri kilit öneme sahip. Türkiye, Çin'i Avrupa'ya bağlayan Orta Koridor'un ana omurgasında yer alıyor. Ayrıca bölgesel entegrasyona katkıda bulunacak Kalkınma Yolu Projesi'ni hayata geçirmek için de çalışmalarımıza başladık." dedi.
Artan borçluluğun bir diğer yapısal risk olduğuna dikkati çeken Şimşek, Türkiye'nin toplam borçluluğunun milli gelirinin sadece yüzde 93'ü olduğunu, benzer gelişmekte olan ülkelerde ise bu oranın yüzde 245 seviyelerinde olduğunu söyledi.
Şimşek, Türkiye'nin büyümesinin önünde borç kaynaklı bir engel bulunmadığını ifade ederek, "Borç stokumuz düşük olduğu için piyasalardaki dalgalanmalar sona erdiğinde Türkiye'nin güçlü temelleri yatırımcıların dikkatini tekrar çekecektir." ifadesini kullandı.
Küresel yatırımcıların şu anda temkinli davrandıkları ve riskten kaçındıkları değerlendirmesinde bulunan Şimşek, gelişmekte olan ülkelerin yatırımcılara nispeten riskli görüldüğünü ifade etti ve sözlerine "Ancak biz şuna inanıyoruz, Türkiye için bu geçici bir trend. Zamanla yatırımcılar yeniden güçlü makro ekonomik temelleri ve hikayesi olan ülkelere odaklanacaklar. Türkiye bu noktada pozitif olarak ayrışacak ülkelerin başında geliyor."
"Dijitalleşme alanındaki yatırımlarımızı artırıyoruz"
Şimşek, demografik dönüşüm ve yaşlı nüfus oranının küresel düzeyde önemli bir gelişme olduğunu belirterek, Türkiye'nin önünde en az 15-20 yıllık bir fırsat penceresi olduğunu ve çalışma çağındaki nüfusun artmaya devam ettiğini bildirdi.
Kadınların işgücüne katılım oranının yüzde 36 seviyesinde yani oldukça düşük olduğunu ifade eden Şimşek, burada ciddi bir potansiyel olduğunu ve kadınların işgücüne katılım oranını artırmak için reformları hızlandırdıklarını söyledi.
Şimşek, üretken yapay zeka ve robot teknolojilerindeki gelişmelerin küresel ekonomiyi ciddi bir şekilde etkileyeceğini vurgulayarak, IMF'nin geçen yıl geliştirdiği yapay zekaya hazırlık endeksinde Türkiye'nin gelişmekte olan ülke ortalamalarının üzerinde olduğuna dikkati çekti.
Gelişmiş ülkelerle aradaki farkın kapatılmasına yönelik ise çalışmaların sürdüğünü bildiren Şimşek, "Yapay zeka ve ileri teknolojileri bir öncelik alanı olarak görüyoruz. Özellikle dijitalleşme alanındaki yatırımlarımızı artırıyoruz. En büyük avantajımız ise nitelikli insan kaynağımız." dedi.
Şimşek, bu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek için altyapıyı güçlendirdiklerini kaydederek, "Bunun için önümüzdeki dönemde fiber kapasitemizi genişleteceğiz. 5G sonrasına yatırım yapacağız. Büyük veri merkezleri, ulusal GPS'in oluşturulması ve nükleer enerji gibi alanlarda yatırımlarımızı hızlandıracağız." değerlendirmesinde de bulundu.
"Dış dengede güçlü bir iyileşme var"
Şimşek, iklim değişikliğinin küresel yapısal sorunlardan biri olduğunu vurgulayarak, Türkiye'nin de bu tehditten muaf olmadığını belirtti.
Bu tehditlerin giderilmesi için enerjiden sulamaya kadar birçok alanda yatırım yapıldığını söyleyen Şimşek, "İçinde bulunduğumuz küresel konjonktürde Türkiye çok önemli avantajlara sahip. Uyguladığınız programla birlikte bu avantajları kalıcı kazanımlara dönüştürmek istiyoruz. Dünyadaki bu türbülansı, bu sorunları Türkiye için bir fırsata dönüştürme çabası içerisindeyiz. Programımızın temel hedefi olan dezenflasyon süreci başarılı bir şekilde devam ediyor, yıllık enflasyon 10 aydır geriliyor. Mart enflasyonu yüzde 38,1 olarak gerçekleşti. Geçen sene mayıstaki zirvesine göre 37 puandan daha fazla azalma söz konusu. Para politikasının gecikmeli etkisi, kamu maliyesinin daha güçlü desteği ve arz yönlü reformlarla enflasyondaki düşüş devam edecek. Maliye politikasındaki disiplinli duruşumuzu sürdüreceğiz. Geçen yıl başlattığımız harcama disiplini ve tasarruf tedbirlerini bu yıl da devam ettireceğiz. Dış dengede güçlü bir iyileşme var, brüt dış finansman ihtiyacımız azalıyor." dedi.
Şimşek, Mayıs 2023'te 55 milyar doların üzerinde olan cari açığın şubat itibarıyla 12,8 milyara gerilediğini vurguladı.
Altın ithalatı hariç bakıldığında Türkiye'nin artık ılımlı büyüme ile cari fazla verdiğini söyleyen Şimşek, bunu kalıcı hale getirmek için yapısal dönüşümü hızlandırdıklarını söyledi.
"Ülkemiz açısından iyimser olmak için güçlü gerekçelerimiz var"
Şimşek, petrol fiyatlarındaki gerilemenin Türkiye'nin lehine olduğunu ve cari açığın düşmesine katkıda bulunacağını da belirtti.
Makroekonomik istikrar ve reform programı uygulandığı bir dönemde 1 milyona yakın yeni istihdamın büyük bir başarı olduğunu da ifade eden Şimşek, "Küresel belirsizliklerin, iç ve dış talepteki yavaşlamanın ekonomik aktivite üzerinde geçici etkiler yaratması mümkündür. Ancak biz kısa vadeli dalgalanmalarının ötesine geçen sürdürülebilir ve kapsayıcı bir büyüme için sağlam temelleri inşa etmeye devam ediyoruz. Dolayısıyla ülkemiz açısından iyimser olmak için güçlü gerekçelerimiz var. Her küresel kriz aynı zamanda fırsatlar barındırır. Biz ülkemizin potansiyeline inanıyoruz, bu potansiyeli gerçekleştirmek için güçlü bir program uyguluyoruz. Bu dönemi sadece riskleri yönetmek için değil ekonomimizi daha rekabetçi kılacak yapısal dönüşümü hayata geçirmek için de bir fırsat olarak görüyoruz." dedi.
Değerli ekonomim.com okurları,
ekonomim.com ekibi olarak Türkiye'de ve dünyada yaşanan, haber değeri taşıyan gelişmeleri sizlere en hızlı, tarafsız ve kapsamlı şekilde sunmak için çalışıyoruz. Bu süreçte sunduğumuz haberlerle ilgili eleştiri, görüş ve yorumlarınız bizim için çok değerli. Ancak, karşılıklı saygı ve hukuka uygunluk çerçevesinde, daha sağlıklı bir tartışma ortamı oluşturmak adına yorum platformumuzda uyguladığımız bazı kurallarımız bulunmaktadır.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (diğer okurlara yönelik olanlar da dahil) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık içermesi durumunda, yorum editörlerimiz bu yorumları onaylamayacak ve silecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar arasında aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemleri de yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur, bu nedenle bu tür yorumlar da ekonomim.com sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu kanıtlanamayan iddia, itham ve karalama içeren, halkı kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmaz ve silinir. Aynı şekilde, bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmaz ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Diğer web sitelerinden alınan bağlantılar ekonomim.com yorum alanında paylaşılamaz.
ekonomim.com yorum alanında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan kullanıcıya aittir, ekonomim.com bu sorumluluğu üstlenmez.
ekonomim.com'de yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yer alan Kullanım Koşulları'nı ve Gizlilik Sözleşmesi'ni okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Kurallarımıza uygun şekilde saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun yorumlarınız için teşekkür ederiz.