Tüketici hakem heyetinde 'ayakkabı' mesaisi

Tüketici hakem heyetlerine başvuruda ayakkabı yüzde 12’lik pay ile zirveye çıktı. Enflasyonist baskı, düşen alım gücü ve koşulsuz iade politikası gibi nedenlerin bu durumun fırsatçılığa dönüştürdüğüne dikkat çeken sektör temsilcileri heyetlerde yer alan bilirkişilerde mesleki yeterlilik aranması gerektiğini vurguladı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Tüketici hakem heyetinde 'ayakkabı' mesaisi

YENER KARADENİZ

Yüksek fiyatlar, düşen alım gücü ve online pazaryeri sitelerinin koşulsuz iade politikaları, son 3 yılda tüketici hakem heyetlerine ayakkabı ile ilgili gelen başvuruların rekor kırmasına yol açtı.

Kurumlara 2020’de gelen 594 bin 270 başvurunun 40 bini ayakkabı ile ilgili iken söz konusu rakam 2022’de 71 bini aştı ve ayakkabı davaya konu mal ve hizmetler sıralamasında yüzde 11,2’lik oran ile ilk sıraya yerleşti. Bu yıl bu oranın yüzde 12’ye yükseldiği belirtiliyor. Sektör temsilcileri, tüketicilerin bilinçsiz kullanımı, online satış sitelerinin bu durumu pazarlama malzemesi olarak kullanması ve düşen alım gücü nedeni ile bu durumun fırsata çevirilmesinin söz konusu rakamı artırdığını belirterek, büyük bir ekonomik kayba da yol açan sorunun çözümü noktasında bilirkişilerde mesleki yeterlilik aranmasını ve garanti süresinin de 2 yıldan 6 aya düşürülmesi gerektiğini vurguladı. 

“10 günlük eğitim alan kasap bilirkişi oluyor”

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre tüketici işlemleri ve tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara çözüm bulmak amacıyla kurulan tüketici hakem heyetlerinin başkanlığı illerde ticaret il müdürü ilçelerde kaymakam veya bunların görevlendireceği bir memur tarafından yürütülüyor.

2023 yılı için 66 bin TL altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe veya İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru yapılıyor. Heyetlerin diğer üyeleri ise belediye, baro, tacir/esnaf ve tüketici örgütü temsilcilerinden oluşuyor.  Türkiye Ayakkabı Sektörü Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (TASEV) Başkanı Yılmaz Polat, bu kısma yönelik itirazını dile getirerek, “Tüketici hakem heyetinde yer alan bilir kişilerde mesleki yeterlilik belgesi aranmasını istiyoruz. Hali hazırda Adalet Bakanlığı’nın açtığı sınav ile 10 gün eğitim alan herkes bilir kişi olabiliyor. Fotoğrafçı, kasap, devlet memuru ya da başka biri bu kursa gidip bilir kişi olabiliyor. Bu kişiler nasıl doğru değerlendirme yapabilir? Bizim istediğimiz bilirkişilerin usta öğretici, ustalık ya da mesleki yeterlilik belgesi olan kişilerden bunların seçilmesi. Ülkemizde her şehirde ayakkabıcılar odası var. Eskiden odalara gidilirdi rapor için. Ayakkabıyı özelliğine göre değerlendirmek lazım. tekstilden, deriden, suni deriden olan ayakkabılar var. Hepsini aynı sepete koyup 2 yıl garanti var demek olmuyor” dedi. 

Bir süre sonra fiyatlara yansır

Ayakkabıların bakımı ve kullanımı ile ilgili de çok yanlış uygulamalar olduğuna dikkat çeken Polat, şöyle devam etti: “Ayakkabının dinlendirilmesi, ıslanan ayakkabının oda sıcaklığında kurutulması ve her ayakkabı ile futbol oynanmaması lazım. Bir sürü değişken var kullanım ile ilgili. Sektörden biri ancak bunları doğru değerlendirir. Bu durum artık kulaktan kulağa yayılarak fırsatçılığa dönüşmüş durumda. Kimse cebinden bu maliyeti karşılamaz. Bir kez iki kez yaparsınız bir dahaki sezon bunu da fiyatlara yansıtırsınız. Yüzde 10 iade oluyorsa fiyatları o oranda artırırsınız” dedi. İTO 51. Grup Ayakkabı ve Yan Sanayi Meslek Komitesi olarak, söz konusu sorunların çözümü konusunda komite kararı aldıklarını ve yönetime sunduklarını belirten Polat, “Bunun bir süreci var. Sonunda bakanlığa gidecek. Bizim tek isteğimiz tüketici hakem heyetlerinde işi bilen insanların ayakkabıyı değerlendirmesi ve 2 yıllık garanti süresinin 6 aya düşürülmesi” dedi. 

Online 10 siparişten 1’i iade ediliyor

Sektörde bir diğer sıkıntı da kargo maliyetleri. Haftasonu artan akaryakıt fiyatları ile söz konusu maliyetlerin daha da artması bekleniyor. Yılmaz Polat, “Tüketici 2-3 çift alıyor. Farklı numaralar alıyor. Anlıyorsunuz belli birini iade edecek. Ben ikisini birden gönderdiğimde tek kargo ücreti ödemiyorum. Çarpı iki ödüyorum. Biri geri geliyor. Bunun maliyetini de yine online pazaryeri değil satıcı ödüyor. Kargo hala çoğu yerde ücretsiz. Türkiye’de bu durum da çok yaygın. Online satışların yüzde 10’u iade ediliyor.  Zaten bu satıcılar online pazaryerlerine yüksek komisyon ödüyorlar” ifadelerini kullandı.