Murat Ağırel ve Timur Soykan adli kontrolle serbest: "8 soru soruldu"

Tehdit ve şantaj suçlamasıyla gözaltına alınan Murat Ağırel ve Timur Soykan'a çıkarıldıkları mahkemece yurtdışı çıkış yasağı ve adli kontrol ile serbest bırakıldı. Ağırel yaptığı açıklamada "Bana 5 soruldu, Timur'a 3 soru soruldu, tamamının cevabını verdik, çünkü tapeler var. Ne yaptıysak yarın 10 katını daha fazla yapacağız. Çünkü bu ülkenin çocuklarını yasa dışı bahis ile zehirliyorlar." dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Murat Ağırel ve Timur Soykan adli kontrolle serbest: "8 soru soruldu"

Gazeteciler Murat Ağırel ve Timur Soykan, Flash Haber TV'nin devriyle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 'tehdit' ve 'şantaj' iddialarıyla sabah saatlerinde gözaltına alındı.

Gözaltı kararının gerekçesi olarak, "yüklenen suçun gerektirdiği ceza miktarına göre şüphelilerin kaçma ve delilleri yok etme, değiştirme, gizleme ihtimalinin bulunması, aleyhlerinde yeteri kadar delil ve emare bulunmasından dolayı gözaltına alınma tedbiri zorunlu görülmüştür" ifadelerine yer verildi.

Ağırel ve Soykan'ın evinde polis arama yaptı. Gözaltına alınan Timur Soykan, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra emniyete götürüldü. 

Emniyetteki ifade işlemleri sona eren iki gazeteci adliyeye sevk edildi.

Ağırel ve Soykan'a adli kontrol

Duruşmada ifadelerin alınmasının ardından, gazeteci Murat Ağırel ve Timur Soykan haftada üç imza ve yurt dışı çıkış yasağını kapsayacak şekilde adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Timur Soykan, tutuklama istemiyle çıktığı mahkemede duruşmayı çizdi.

Soykan ve Ağırel'den ilk açıklama

Serbest bırakılmalarının ardından gazeteciler açıklama yaptı. Gazeteci Timur Soykan şöyle konuştu:

"Büyük bir hukuksuzluk yaşadık aslında. Bir haber yaptık, o haber bir yasadışı baronu olduğu iddia edilen bir kişinin faaliyetleri ile ilgiliydi, artık ülkede hukuk o hale gelmiş ki o yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen kişi tutuklanıyor, cezaevine giriyor ve cezaevinden gerçekten hiçbir mantığı olmayan iftira olan suçlamalar yöneltiyor. Ve akıl almaz bir şekilde yargı ciddiye alıyor. Savcı ciddiye alıyor. Gazetecilik faaliyeti, röportaj yapmak suça dönüştürülmeye çalışılıyor. Oysa biz gazetecilik yaptık, büyük skandalın peşindeydik. Çünkü şöyle düşünün yasa dışı bahis baronu olduğu iddia edilen kişi bir banka satın aldı, televizyon kanalı alabiliyordu. Bunlara MASAK, BDDK nasıl izin verdi? Bu dünyanın her yerinde çok büyük bir haberdir ve skandaldır.

Tutuklanmadığımıza sevindik, maalesef ülke bu halde. Maalesef insanlar çok saçma nedenlerle hukuksuz bir şekilde tutuklanabiliyorlar. Buna alışmamak gerekiyor. Gazetecilerin haber yaptığı için evinin basılmaması gerekiyor. Biz en iyi yaptığımız şeyi yapmaya devam edeceğiz."

Murat Ağırel ise şöyle dedi:

"Çok ilginç bir süreç yaşadık, bayramdan önce bizim ifademizin alınması için emniyetten arandık ve savcıya geldik hemen, 'Acelesi yok, bayramdan sonra ifadenizi alırız' dediler. Bayramdan sonra oldu, avukatlarımız geldi, ifade vermek istediğimizi söyledik. 'Acelesi yok, perşembe günü verirsiniz' dediler. Dün avukatımla konuştum saat 1'de bugün buraya gelip Çağlayan Adliyesi'nde ifade verip sonra da yayınımıza gidecektik. Sabah saat 6'da polis arkadaşlarımızın zili çalmasıyla uyandık.

"Bana 5 soruldu, Timur'a 3 soru soruldu"

Bana 5 soruldu, Timur'a 3 soru soruldu, tamamının cevabını verdik, çünkü tapeler var. Dosyada kuvvetli suç şüphesi diye bahsediliyor. Değerli meslektaşlarım, dosyanın içerisinde hiçbir şey yok, bir tane kağıt parçası ve polisin bize sorduğu sorular var. Dosyaya delili biz sunduk. Biz bugün gazeteciliği savunduk, gazetecilik suç değildir dedik. Ne yaptıysak yarın 10 katını daha fazla yapacağız. Çünkü bu ülkenin çocuklarını yasa dışı bahis ile zehirliyorlar. Doğru bildiğimizi yazmaktan geri adım atmayacağız, bizim yolumuzu Uğur Mumcu aydınlatıyor, hiçbir gazeteci dönmez bu yoldan..."

Sevk yazısı ortaya çıktı

Tutuklamaya sevk edilen Soykan ve Ağırel hakkında Savcılığın hazırladığı sevk yazısı ortaya çıktı.

Savcılık, sevk yazısında şüphelilerden Erkan Kork'a ait olan televizyon kanalının devralınması süreci ile ilgili olarak, ilgili televizyon kanalının ilk etapta başka bir televizyon kanalı tarafından satın alınmaya çalışıldığı, ancak satış ve devir işlemlerinin olumsuz olarak sonuçlandığı, sonrasında şüpheli Erkan Kork tarafından kanalın satın alma sürecinin başlatıldığı, süreçle birlikte şikayetçi olunan şahıslar tarafından şüpheli Erkan Kork ve şüpheliye ait PayFix Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. isimli ve unvanlı şirket hakkında 'Yasadışı bahis' konulu haber başlıklı paylaşımlar yapılmaya başlandığı belirtildi.

Şikayetçi olunan Murat Ağırel ve Timur Soykan isimli şahısların da önce şüpheli Erkan Kork ile cep telefonu üzerinden ve yüz yüze olmak üzere görüştükleri, görüşme akabinde ise Erkan Kork ve PayFix Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri A.Ş. isimli şirket hakkında 'Yasadışı bahis' konulu haber başlıklı paylaşımlar yapmaya başlandığının belirtildiği sevk yazısında, yapılan haber ve sosyal medya paylaşımlarıyla adı geçen televizyon kanalının, şikayetçi olan Erkan Kork tarafından satın alınmasının engellenmeye çalışıldığı ve bu konuda yüz yüze görüşmelerde ve dijital ortamda yapmış oldukları aleyhe paylaşımlarla tehdit ve şantajda bulundukları belirtildi.

Timur Soykan: Görüşmenin amacı haber yapmaktı

Gazeteci Timur Soykan'ın emniyetteki ifadesi ortaya çıktı. Soykan, Murat Ağırel ve kendisinden şikayetçi olan yasa dışı bahis soruşturması şüphelisi Erkan Kork ile yaptıkları görüşme hakkında şunları söyledi "Biz gazeteciyiz ve özellikle yasa dışı bahis, uyuşturucu kaçakçılığı gibi suç faaliyetleri hakkında haberler" href="https://www.ekonomim.com/haberler" target="_blank" rel="noopener">haberler hazırlıyoruz. Murat Ağırel de bu konuda haberlere ve kitaplara imza atıyor. Ben de yasa dışı bahis ve uyuşturucu kaçakçılığı konusunda haber ve kitaplar yazdım. Erkan Kork hakkında yasa dışı bahis davası olduğunu öğrendik, dosyayı inceledik. Haberi geliştirmek ve yanıt hakkını kullanması için onu aradık. Görüşmenin amacı haber yapmaktır."

"Dünyanın her yerinde yasa dışı bahis şüphelisi birinin kanal sahibi olması haber değeri taşır"

İftiralardan korunmak için görüşmeyi kamuya açık bir yerde yapmak istediklerini ve Kork'un ofisinde görüşme önerisini reddettiklerini anlatan Soykan, Kork ve avukatıyla Trump Tower'ın altındaki bir mekanda görüştüklerini, tarafların görüşmeyi sesli kaydettiklerini söyledi.

Kork'un, "Flash TV'yi satın aldıktan sonra Murat Ağırel beni ve şirketlerimi karalayıcı haberler yaptı, beni baskı altına almaya çalıştı. Timur Soykan da kanalı satın almamı engellemek adına suçlayıcı şekilde yayınlar yaptı" iddiası sorulan Soykan, "Dünyanın her yerinde yasa dışı bahis şüphelisi bir kişinin e-ödeme, banka ve televizyon kanalı sahibi olması haber değeri taşır. Ben bu haberi destekledim. Ağırel'in yazı dizisi başarılı bir gazetecilik faaliyetidir" dedi.

"Bizleri susturmak ve korkutmak için yapılan bir hamle"

Bugün 13.00'te ifade vermek için savcılığa gideceğini ama bu bilinmesine rağmen gözaltına alındığını aktaran Soykan, "Bu iftiraların sadece Erkan Kork ile sınırlı olmadığını, yargı içerisindeki bir çetenin bizleri susturmak ve korkutmak için hamle yaptığını düşünüyorum. Bu basın özgürlüğüne tamamen aykırıdır. İftirayı atanlardan da demokratik haklarımızı gasp edenlerden de şikayetçi olmayı düşünüyorum" ifadelerini kullandı. 

Ağırel: Baskı altına almaya çalışsam kamuya açık bir alanda görüşmez, ses kaydı almasına izin vermezdim

Gazeteci Murat Ağırel ise emniyetteki ifadesinde özetle şunları söyledi:

  • "Medyadan Payfix isimli kuruluşun sahibinin Erkan Kork isimli şahıs olduğunu biliyordum. Bununla alakalı olarak firma ve firma sahibi şahıs ile ilgili yasa dışı bahis soruşturması yürütüldüğünü biliyordum. İddianameye ulaştım. Meslek etiği ve hukuk kuralları gereği haber kaynaklarımı açıklamak istemiyorum. Ersoy Dede isimli sektörden bildiğim Flash TV çalışanı olan şahsa mesaj atarak Erkan Kork ile iletişim kurmak istediğimi söyledim. Sonrasında telefon görüşmesi Erkan Kork’un beni araması ile oldu. Kork ile ana görüşme sebebim yazmayı planladığım Payfix konulu yazı dizisi ile alakalı cevap hakkını kullanıp kullanmayacağını sormak ve konu ile ilgili görüşlerini almaktı.

  • Burada olmama sebep olan, bildiğim kadarıyla Erkan Kork isimli şahsın bu görüşmelerinde yer aldığı iletişim kümesinde kendisini tehdit ettiğim, şantaj yaptığım iddialarının ne kadar asılsız olduğu, konuşma içeriğinde her şeyi ses kaydı alarak ve onun da almasına müsaade ederek, şeffaf bir şekilde ortaya koymamla açıktır. Tehdit ve şantaj olmadığı bu durumda açık olarak bellidir.

  • Gazetecilik mesleğinin gereği olarak alenilik ilkesi göz önünde bulundurularak kamuya açık bir çay bahçesinde buluşmayı istedim. Bu da görüşme içeriklerinde açıkça çok net bellidir. Timur Soykan isimli kişi hem meslektaşım hem de yakın arkadaşımdır. Kendisine güvenmemden dolayı ve ayrıca Erkan Kork isimli şahsın söyleyeceklerine şahitlik etmesi adına davet ettiğim kişidir. Bu olayla ve Timur Soykan’ın yaptığım araştırma ile bağlantısı yoktur. Erkan Kork ile herhangi bir diyaloğu olmamıştır.

  • Kendisini baskı altına almaya çalışmadım. Keza baskı altına almaya çalışsam kamuya açık bir alanda görüşme talep edip, ses kaydı almasına izin vermez, aksine kendi belirlediğim ve benim kontrolümde olan bir alanda görüşme yapmaya diretirdim. Timur Soykan'ın konu ile alakası voktur. Kendisi bağımsız bir gazetecidir. Ne yapıp ne yapmayacağını kimseden talimat almaz. Erkan Kork'a herhangi bir isnatta bulunucu eylemim voktur. Sadece gazetecilik vaptım.

  • Benim Flash TV ile alakalı herhangi bir sorum yoktu. Kendisi Flash TV ile alakalı konuşmaya başladıktan sonra bir gazeteci olarak merak ettiğim bu konuyu, 'hakkında iddianame ve dosyalar varken BDDK'dan bankanız lisansını ve Flash TV'nin yayın lisansını nasıl devir aldınız' şeklinde baskıcılık tutumu ile alakalı olmayan gazetecilik mesleği çerçevesinde sormuş olduğum bir sorudur. Erkan Kork bu sorumu cevaplarken ‘baskı altında’ iddiasına karşın gayet rahat şekilde viskini yudumlayıp, üzüm yiyordu biz de karşısında çay içiyorduk.

  • Burada olmamın ana sebebinin, bahse konu şahıs olan Erkan Kork'un gazetecilik ilkelerine dayanarak tarafsız şekilde yaptığım araştırmalar, yazdığım yazı dizisinden memnun olmayarak bana gütmüş olduğu husumet olduğunu düşünüyorum. Röportajımızda sarf ettiği bütün cevapları yazı dizimde yayınladım. Yazdığım her satırın altına tekrar imzamı atıyorum. Toplumu zehirleyen uyuşturucu ve yasa dışı bahis gibi ahlaki çöküntüye sebep veren olayları yazıyorum, yazmaya devam edeceğim. Ben sadece gazetecilik yaptım. Basın yayın ve etik ilkelerine uygun hareket ettim. Hiçbir şekilde yasalara aykırı bir eylem gerçekleştirmedim. Bana bu iftirayı atan şahıstan ben de şikayetçiyim. Bu konuda yasal haklarımı kullanacağım."

 

 

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Gündem