Prof. Dr. Okan Tüysüz depremde neden binaların yıkılmadığını açıkladı!

Bilim Akademisi Üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, Marmara Denizi merkezli 23 Nisan depreminin küçük sayılabilecek bir deprem olduğuna dikkat çekerek neden yıkıcı olmadığını anlattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Prof. Dr. Okan Tüysüz depremde neden binaların yıkılmadığını açıkladı!

Marmara Denizi'nde 23 Nisan'da meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem İstanbul'da büyük bir yıkıma ve can kaybına neden olmadı.

Resmi verilere göre, İstanbul'da 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından 300'e yakın artçı sarsıntı kaydedildi.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, depremin İstanbul başta olmak üzere Bursa, Balıkesir, Tekirdağ ve Yalova'da yaşayanlardan toplam 1399 yapı ihbarı alındığını açıkladı. Kurum, 7 binanın az hasarlı olduğunun tespit edildiğini söyledi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu ise depremde birincil yaralanmanın olmadığını belirtti. Deprem sonrası panik nedeniyle kaçarken yaralanan kişilerin hastanelere başvurduğunu aktaran Memişoğlu, 60 kişinin hastanelerde tedavi ediliğini söyledi. Bakan, hayati tehlikenin olmadığını ekledi.

Türkiye'de geçmişte benzer büyüklükteki depremlerde ölümler ve yıkımlar yaşanmıştı. Peki İstanbul ve çevresi 23 Nisan depremini nasıl can kaybı yaşamadan ve büyük bir felakete dönüşmeden atlattı?

BBC Türkçe'ye konuşan Bilim Akademisi Üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, bunlardan ilkinin depremin merkez üssünün kente uzaklığı olduğunu belirtiyor. AFAD'a göre Silivri'ye yaklaşık 23 km uzaklıkta meydana gelen depremin derinliği de 7 km kadardı. Tüysüz, "Depremin odağı ne kadar uzaksa sizi o kadar az etkiler: İstanbul'un içinde aktif fay yok, faylar Marmara Denizi'nde" hatırlatmasında bulunuyor. Tüysüz'ün verdiği bilgiye göre, olası bir yıkımı etkileyen ikinci faktör, depremin büyüklüğü ve kırılan fayın uzunluğu. "6,2 olağan koşullarda yıkıcılığın olmadığı, (yıkıcı etkinin) ucu ucuna yeni başladığı bir büyüklük olarak düşünülebilir" diyor.

100 km uzunluğundaki fayın sadece 10 km'si kırıldı

Türkiye Deprem Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Gökçe ise, "Toplam uzunluğu 100 km'yi bulan bir fayın sadece 10 km'sinin kırıldığı, küçük, orta büyüklükte denemeyecek bir depremde bile oldukça fazla yapının hasar gördüğünü düşünüyorum" diyor.

Sadece yapılan ihbarları esas alan hasar raporlarının eksik olabileceği uyarısında bulunan Gökçe, bazı hanelerin hasara rağmen ihbarda bulunmamış olabileceğini de belirtiyor.

Uzmanlar, İstanbul'u etkileyecek 7 ve üzeri bir deprem riskinin halen canlı olduğu görüşünde. 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi hazırlanan İstanbul'un Olası Deprem Kayıpları Tahminlerinin Güncellenmesi çalışmasına göre, kentte 7,5 büyüklüğünde bir deprem gerçekleşmesi durumunda 50 bine yakın binanın ağır ya da çok ağır hasar alması bekleniyor. 150 bine yakın binanınsa orta hasarlı olacağı öngörülüyor.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Suna da yaşanan depremin binaların durumuyla ilgili güvence kabul edilemeyeceğini savunuyor. Suna, İstanbul'daki yapı stoğunun deprem açısından güvenli sayılabilmesi için 7 ve üzerindeki deprem senaryolarına hazır olması gerektiğini söylüyor.

"Üçüncü derece deprem bölgesinde görülen ivmeye denk"

Uzmanlara göre depremlerin yıkıcı etkisinde bir diğer belirleyici faktör depremin ivmesi. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, ivmeyi, "deprem dalgalarının yatay ve düşeyde binalara uyguladığı kuvvet" olarak tanımlıyor.

Buna göre depremin ivmesi büyüklüğüyle ve çoğu durumda fayın uzunluğuyla doğru orantılı. Diğer yandan zemin ne kadar zayıfsa ivme de o kadar kuvvetli oluyor.

Tüysüz, 23 Nisan depreminin ivmesinin de 0,2g olarak ölçüldüğünü ifade ediyor. Bunun normal koşullarda "üçüncü derece deprem bölgesine karşılık gelen", "çok düşük" bir ivme olduğunu vurguluyor.

"Deprem tehlike haritasında İstanbul'da beklenen ivme 0,6g ve binaların ona göre yapılıyor olması gerekiyor" diye ekliyor.

Tüysüz, İstanbul'da bu yükseklikte bir ivmeyle deprem olması durumunda yıkım görülmemesinin imkansız olduğunu tahmin ediyor. Tüysüz ayrıca, on binlerce binanın ağır hasar riski altında olduğunu vurgulayarak, "Deprem oldu bitti, bundan sonra deprem olmaz rehavetine kapılmamak lazım" diye uyarıyor.

 

Henüz bu içeriğe yorum yapılmamış.
İlk yorum yapan olmak ister misiniz?
Yorum yapmak için tıklayınız
Gündem