Sürdürülebilir moda bir yaşam tarzı

‘İtalyan Yaratıcılığının Dünyadaki Başkentleri Festivali’ Türkiye’deki ilk açılış etkinliğini yaptı. Programın konuklarından biri ise moda tasarımcısı Sofia Crociani oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Sürdürülebilir moda bir yaşam tarzı

HELİN KAYA

Büyükelçi Giorgio Marrapodi himayesinde İstanbul'daki Venedik Sarayı’nda gerçekleşen İtalyan Yaratıcılığının Dünyadaki Başkentleri Festivali, özel bir geceyle konuklarını ağırladı. Büyükelçi Marrapodi, açılış konuşmasında İtalya'nın sadece moda sektöründeki üretim kalitesiyle değil, aynı zamanda sektörün daha sürdürülebilir bir tedarik zincirini teşvik etme konusundaki kararlılığıyla da bir referans noktası olduğunu vurguladı. Etkinliğin özel konuğu ise moda ve sürdürülebilirlik üzerine yoğunlaşan Aelis markasının kurucusu ve sanat direktörü moda tasarımcısı Sofia Crociani oldu. Bizde ünlü modacıyla bir araya gelerek sürdürülebilir modanın endüstri üzerindeki önemini konuşma fırsatı yakaladık.

Tasarım dünyasında uzun süre konuşulacak bir festivalin açılış etkinliği için ülkemizdesiniz. Burada olmak size neler hissettiriyor?

Öncelikle çok büyük bir şeref burada olmak. Bir İtalyan olarak, sektörde öncü ülkelerden biri olmamız kendi milletim adına beni gururlandırıyor. Ben burada tek değilim elbette biz bir ekibiz ve yaptığımız her şey bir ekip işi. Ekip olarak böylesine engin, derin kültüre sahip bir ülkede olmak, kendi tasarımlarımızı böyle bir gecede sunabilme şerefine nail olabilmek bizi çok mutlu etti.

Peki, sürdürülebilir moda sizin için ne ifade ediyor?

Sürdürülebilir moda benim için sadece bir moda anlayışı değil. Bu, gezegenimizde yaşayabilmek için benimsediğim bir yaşam tarzı.

Moda endüstrisinde yeterli bir konumda mı bu durum?

Aslına bakarsanız moda dünyasının daha çok yüksek moda anlayışını benimsediğini düşünüyorum. Fakat sürdürülebilir moda artık bu alanda konuşmaya başladığımız bir konu. Artık bunun bir ihtiyaç olduğunu söyleyebilirim. Giyim tarzındaki sürdürülebilir moda, şirketler açısından da üzerine gidilmesi gereken bir durum. İnsanlar artık ihtiyaç duyduğu organik ürünlere ulaşabilmeli. Bu nedenle yüksek modadan ziyade organik ürünlerin bütün şirketler açısından yaygınlaşabilmesi herkes adına önemli. Bu konuda herkesin önemini arz ediyorum. Özellikle ve özellikle dünyamızın geleceği açısından…

Bir tüketici olarak nelere dikkat edilmeli?

Ürünün güzelliği, kalitesi bu konuda elbette önemli. Tasarımda kullanılan kumaşı hissedebilmek önemli.

Etiketler her zaman anlatmıyor kişide o tasarımın nasıl duracağını fakat kişi kumaşını hissettiği an nasıl taşıyabileceğini anlayabilir. Demek istediğim, birazda malzemelerle dikkat edilebilecek ve hissedilebilecek ürünler bunlar.

Kendi özel tasarımlarınızda hangi malzemelere öncelik veriyorsunuz?

Bahsettiğim gibi doğal malzemeleri kullanmak bizim için çok önemli. Sentetik maddeden tamamen uzaklaşmamız gerekiyor. Organik maddelere yönelmemiz herkes için önemli olmalı. Biz birçok antika diye tanımlanan malzemeleri de kullanıyoruz. Bir koleksiyondan başka bir koleksiyona sürekli kullandığımız malzemeler mevcut.

Tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

Bana her şey ilham verebilir. Özellikle duygular bana kesinlikle ilham kaynağı oluyor.

Son olarak, bu program için İtalya’dan özel tasarımlarınızı getirdiğinizi görüyorum. Hepsi rengarenk ve göz alıcı. Bize bu tasarımlardan bahseder misiniz?

Sürdürülebilir moda konusunda biz ekip olarak 2017 yılından beri bu sistemde ilerliyoruz yaptığımız tasarımlarla. Hepsinde mümkün oldukça doğal tasarımlara yöneliyoruz. Hatta burada görmekte olduğunuz tasarımlarımızda da bu mevcut. Gördüğünüz tasarımlarda kimyasal kullanmamaya çalıştık. Tasarımlarımızda kimyasal ürünler kullanmak yerine altın sıkma metodunu geliştirdiğimizi söyleyebilirim. Altın tozunu kumaşlara sıçratma özelliğiyle tasarımlarımız şekilleniyor. Hepsi sürdürülebilir ve organik ürünler.

 

 

 

HAFTA